Logo
Bu sayfayı yazdır
Sözlerin En Hayırlısı Amelin Doğruladığı Sözdür

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Sözlerin En Hayırlısı Amelin Doğruladığı Sözdür

Haber

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bir televizyon kanalında gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Kurtulmuş İstanbul Sözleşmesi’ne dair ise şu açıklamalarda bulundu: “İstanbul Sözleşmesi evet yanlış bir şeydir, bunu çok açık söylüyorum. Halkımızda böyle büyük bir beklenti varken AK Parti olarak biz buna bigâne kalmayız. Nasıl usulünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usulü yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır.” (ajanslar)

Yorum

İstanbul Sözleşmesi sözde kadına yönelik şiddetin önlenmesinin ötesinde, yıllardır İslami kültürle yoğrulan Müslüman halkın kodlarını değiştirmeyi ve aile yapısını deforme etmeyi amaçlamaktadır.

Sözleşmenin temel amacı, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi(!) ise de “aile içi/ev içi”, “eş veya partner”, “cinsel yönelim” gibi ifadelerin kullanımı ile sözleşme eşcinsel bireylerinin hakları için de uluslararası bir güvence ile hukuki bir zemin oluşturmaktadır. Normalde Türkiye’deki mevcut Aile Hukuku’na göre kabul görmeyen eşcinsellik, uluslararası sözleşmenin bağlayıcı olması nedeni ile iç hukuka etkisi olmuştur. Böylece de eşcinsellerin hakları tastamam uluslararası sözleşme ile devlet tarafından garanti altına alınmış oldu. Özgürlük adı altında dayatılan ve toplumun dini, örfi ve ahlaki kuralları, teamülleri ile uyuşmayan sözleşmenin; aile yapısının çözülmesinde ve eşcinselliğin meşruiyet kazanmasında rol oynadığı inkâr edilmez bir gerçektir.

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı eşcinselliğe karşı tavır almaya davet etmişti.

Ey İktidar Sahipleri!

Bu açıklamaları duyan da ülkeyi yaklaşık yirmi yıldır AKP -yani siz- değil de uzaydan birileri yönetiyor zanneder.

Yıllardır bu toplumun duygularını “İslami söylemlerinizle” istismar ettiğiniz yetmedi şimdi de aleni bir şekilde akıllarıyla alay etmeye mi geldi sıra?

Yasalar ile eşcinsellerin haklarını koruyan siz…

Kanunlarla her türlü fuhşiyata geçit veren yine siz…

Ailelerin yıkılmasını sağlayan düzenlemeleri getiren siz…

Hiç utanmadan halkı bizzat sizin çıkardığınız yasalardan beslenen fuhşiyatlara karşı tavır almaya davet eden de siz…

Günahın yaygınlaşmasını sağlayan siz, sonra alay edercesine gerekirse kaldırırız diyerek aslında değerlerimizi hiçe sayan da siz…

Bu nasıl bir anlayıştır? Bu nasıl bir aymazlıktır? Bu nasıl bir izandır?

Siz iktidarınız boyunca bir taraftan “ya Allah Bismillah” sözleriyle Müslüman halkın gönlünü okşadınız, diğer taraftan şeytana hizmet eden kanunlarla da eşcinselliğin ve bilumum haramların yaygınlaşmasını garantilediniz!

Yıllardır bu sözleşmenin varlığından cesaretle eşcinseller sokaklarda haklarına tastamam sahip olmuş, bu da toplumda ciddi tahribatlar meydana getirmiştir.

Ey iktidar sahipleri! Ey Numan Kurtulmuş!

Bu fasit sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte İslami toplumun kodlarıyla oynanmasına müsaade ettiniz, şimdi kalkmışsınız alay edercesine kiminiz tavır alın diyor kiminiz de gerekirse sözleşmeyi kaldırırız diyorsunuz!

Söylenen sözlerin muhataplar nezdinde tesir bırakabilmesi ve samimiyeti ancak söz sahibinin şahsında amelin o sözü desteklemesiyle mümkündür. Sahabe olan Said bin Âmir’in Hz. Ömer’e dediği gibi “Sözlerin en hayırlısı amelin doğruladığı sözdür.” Söylenen sözlerin hem kullar hem de Allahu Teâlâ katında bir kıymet bulabilmesi için amel ile desteklenmesi zarurettendir.

Sözlerinizde samimiyseniz hodri meydan! Kaldırın fasit sözleşmeyi, böylelikle de sözlerinizi amellerinizle doğrulamış olursunuz!

Yoksa Allah’ın şu ayetine muhatap olursunuz:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ  كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ

“Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında gazaba uğratan bir davranıştır.” (Saf 2-3)

Son olarak kardeşlerim!

Bizler biliyoruz ki bu sözleşme bütün yönleriyle, baştan sona fasittir. Bunun sebebi ise İstanbul Sözleşmesi’nin varlık teminatının demokrasi ve özgürlükler fikri olmasıdır. Kaynağı demokrasi ve özgürlükler fikri olan her türlü iş Allah’ın rızasına aykırıdır. Allah’ın rızasına aykırı her işin dünyada ve ahiretteki sonu da hüsrandır. Bize demokrasinin acı meyvelerinden olan özgürlük ve çağdaşlık fikirlerinden bugüne kadar ne hayır geldi ki bugünden sonra gelsin.

Hayatın her alanını kapsayan, her probleme hitap eden bir din olan İslam, hayata kâmil anlamda hâkim olmalı ki aileler ve çocuklar kurtulsun, nesillerimiz de eşcinsellerin şerrinden ve fitnesinden uzak Allah'ın razı olacağı bir ortamda yaşasın. Bu ortamı bize sağlayacak olan da ancak İslam’ı kâmil manada tatbik edecek Râşidi Hilâfet Devleti'dir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah İmamoğlu

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.