Logo
Bu sayfayı yazdır
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Durma

بسم الله الرحمن الرحيم

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Durma

Dün Hollanda'nın ikinci büyük şehri Rotterdam’da, yaklaşık 500 kişi, kadına yönelik şiddete karşı sessiz bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, yalnızca bir ay içinde üç kadının şiddet kullanılarak öldürülmesinden sonra düzenlendi. 29 yaşında bir kadın, evinde 2 yaşındaki çocuğunun yanında ölü olarak bulundu. Erasmus Üniversitesinde okuyan Amerikalı bir öğrenci, aynı yurtta ikamet eden erkek bir öğrenci tarafından öldürüldü ve en son olay da 16 yaşındaki bir öğrencinin okulda vurularak öldürülmesi oldu.

Şehrin belediye başkanı Ebu Talib, konseyiyle konuşurken, kadına yönelik şiddete son vermek için “yeni çözümler” bulunmasını istedi. “Anlaşılması zor, ama bazı erkeklere hayır demek, görünüşte hayırlı değil” dedi.

Basından, tüm saldırganların kurbanlarını bir şekilde tanıdıklarını öğreniyoruz. İlk kurban yerli Hollandalı bir kadındı, ikincisi psikoloji okuyan Amerikalı bir öğrenciydi ve üçüncüsü, henüz lise çağında olan Türk kökenli, Hollandalı genç bir kadındı ve maruz kaldığı şiddet toplum içindeki tüm kadınları etkileyen bir olay oldu.

Ayrıca en genç mağdurun vakasını daha yakından incelediğimizde, daha önce uğradığı bir saldırı için saldırganına karşı suç duyurusunda bulunduğunu görüyoruz. Bu şikayet saldırganın yaklaşma yasağı ve mahkumiyet almasına neden oldu. Saldırganın mahkeme kararına itiraz etmesinden sonra, yalnızca yasaklama emri yerine getirildi ve daha önce bir saldırı için hapis cezasına çarptırılmış olmasına rağmen, davası tekrar görülene kadar sokaklarda özgürce dolaşmasına izin verildi.

Kurban ve ailesi, bir temyiz başvurusu yaptıktan sonra, saldırganda olduğu gibi, sokaklarda dolaşmakta özgür değildi. Devam eden tehditler nedeniyle mağduru okula babasının götürmesi zorunlu hale gelmişti. Fakat okuldayken onu babası koruyamazdı.

Yani, Belediye başkanı tam olarak hangi 'yeni çözümler'den bahsetmektedir ve bu bahsedilen 'çeşitli yeni çözümler' mevzu olan konularda gerekli değişimleri sağlayacak mıdır? Yıllar geçtikçe, yeni yasaları değiştirmek ve yeni yasalar oluşturmak da dahil olmak üzere bu problemi çözmek için birçok olumsuz girişime tanık olduk ve devam eden şiddet nedeniyle her denemeden sonra üzüldük. Toplumsal cinsiyet eşitliği için devam eden mücadelede, sorunun meselenin kökeninde olduğuna inanarak, yalnızca cinsiyet eşitliğinden dolayı övgüye değer kabul edilen ülkelerin şok edici istatistikleri karşısında ne düşünüyorsunuz? Bir FRA raporu; Danimarka’da % 52, Finlandiya’da % 47 ve İsveç'te % 46 olmak üzere, 15 yaşından beri şiddetten şikayet eden kadınların yüzde oranlarının ne kadar yüksek olduğunu gösterdi

    Hollanda gibi ülkelerde, sorunun gerçekte bu liberal toplumun değerlerinden kaynaklandığını ve bunun bir sorun olduğunu kabul etmenin, değerlere ve sistemlere daha derinlemesine bakma cesaretine sahip olmanın zamanı gelmedi mi? Yoksa bu liberal değerlerin kadına yönelik şiddetin devamı için temel olabileceğini kabul etmeye istekli mi değiliz?

Yapılan çeşitli araştırmalar, aile içi şiddetin her zaman sosyal ve kültürel bağlamda ve bu sosyal ve kültürel normları yansıtan yakın ilişkilerde neyin kabul edilebilir veya kabul edilemez olduğunun toplum değerleri ile alakalı olduğunu göstermiştir. (Gracia E)

Batı (liberal) toplumların en önemli değerlerinden biri, yaşamdaki en yüksek hedef olarak görülen nefsi tatmin etme özgürlüğünü korumaktır. Bu değer yalnızca bu toplumlarda yaşayan bireyleri şekillendirmekle kalmamış, aynı zamanda bu toplumlardaki yargı ve ceza sistemi üzerinde de etkili olmuştur.. Başka bir deyişle, bu değer aynı zamanda kadına yönelik şiddet sorununun nasıl görüldüğünü ve ele alındığını da etkilemiştir.

Kadınların, bir yandan özgürlük ve cinsiyet eşitliği bahanesi ile reklam ve eğlence sektöründe bir şehvet nesnesi olarak görünmesine müsaade edip, bir yandan da kadınları toplumda korumak için çalışma yapmaya çağırmanın tutarsızlığının yanı sıra; erkeklerin yaşam amaçlarının (şehvetle) zevk peşinde koşmak olduğu fikrini desteklemek akla ve mantığa çok uzak bir yaklaşımdır..

Yargı sistemi bile bu liberal değerlerden etkilenmişken, kadınları koruma kavramını nasıl icra edeceksin? Zaten katili tarafından daha önce saldırıya uğrayan genç mağdurun güvenliğini korumak yerine, mahkeme kararını beklerken, zanlının şahsi ceza kararına itiraz etme özgürlüğünü koruma hakkı, bu genç kızın güvenliğinin üzerinde bir önceliğe sahipti. Ayrıca bu, aynı toplumlarda, cezanın çoğu kez yalnızca kendi özgürlük arayışıyla özgürlüğünü sınırlama yolu olarak gördüklerini ve açıkça bu durumun kadına karşı şiddete son vermede caydırıcı olmadığını görüyoruz.

Bunları, İslam ile şekillendirilmiş, İslami bir toplum ile kıyaslayalım. Gerek İslami değerleri ile, gerek sistemi ile, gerçek bir İslami toplum, mutluluğu bireysel zevklerde değil, Allah'ın rızasında arar. O'nun rızasını aldıklarında ise, gerçek mutluluğu ve böylece yaşamdaki nihai hedefi elde edeceklerdir.

Bu toplumlar; ‘toplum yapısının muhafaza edilmesi fikri ve İslami değerlerin, bireylerin heva ve heveslerinden çok daha önemli olduğu’  görüşü ile beslenirler. Ayrıca, helal olan her şeyin tadını çıkarmak ve haram olanın yasaklanması ve bu yasaklardan topluca uzak durma tutumuna sahip olacaklardır: ﴿كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِSiz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir.”[3-110]

Ve hala günahlarında ısrar edenler için, İslam’a dayanan kapsamlı bir yargı sistemi onlarla ilgilenecektir. Batı'nın kadına yönelik şiddete dair söylemini örnek almak yerine, kendi İslami tarihimizi ve bu tarihin kadınları korumak için nasıl tanıklık ettiğini öğrenmemiz gerekiyor.

«أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ خُلُقًا»

Mü’minlerin îmân bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Adına

Yasmin Malik

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.