Logo
Bu sayfayı yazdır


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT-BA-2021-MO-TR-02 H. 24 Safer 1443
M. Salı, 05 Ekim 2021

Ey Hindistan Müslümanları! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Şöyle Buyuruyor:

مَنْ قُتِلَ دُونَ مَالِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ وَمَنْ قُتِلَ دُونَ دِينِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ دَمِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ أَهْلِهِ فَهُوَ شَهِيدٌKim malı uğruna öldürülürse şehittir, kim dini uğruna öldürülürse şehittir, kim canı uğruna öldürülürse şehittir, kim ailesi uğruna öldürülürse o da şehittir.

Dünya, sosyal medya platformunda, Hint polisinin Hindistan’ın doğusundaki Assam eyaletinde, evlerini terk etmeye zorlamak için Müslüman mahallesi sakinlerinin üzerine ateş açtığı sahnesine tanık oldu. Videoda polisin, Manial Haq ismindeki çiftçinin üzerine ateş açtığı, çiftçinin göğsünden vurularak yere düştüğü, yere düşmesine rağmen son nefesini verirken bile Haq’a coplarla vurduğu, daha sonra Peugeot Bania adındaki polis muhabirinin, Manial Haq’ın (Allah rahmet eylesin) cesedinin üzerinde zıpladığı, yumruklamaya başladığı görülüyor. Bu, Hindistan’ın doğusundaki Assam eyaletinde yaşayan binlerce Müslümanın tahliyesi sırasında gerçekleşti. Assam polisinin tahliye çalışmalarına ilişkin Twitter’dan bir paylaşımda bulunan Assam eyaleti Başbakanı Himanta Sarma, “800 ailenin tahliye edildiğini, yasadışı 4 dini tesis ve Darrang Sivasagar’da özel bir kompleksin yıkıldığını!” söyledi. Medya kaynakları, devlet arazisine inşa edildiği gerekçesiyle yetkililerin, Müslüman mahallelerini tahliye çalışmaları sonrası yaklaşık 20 bin Müslümanın evlerini boşalttıklarını ifade ettiler.

Genelde Hindistan özelde Keşmir ve Assam Müslümanlarının öldürülmesi ve zulme uğraması, yeni bir şey değil. Sömürgeci İngilizlerin İslami Hint alt kıtasını istilasından ve Müslümanlara karşı çok sayıda cürüm işlemesinden beri devam ediyor. İngiliz politikası, Hint altkıtasında Müslümanlara etnik temizlik yapılmasına dayanıyor. Bundan dolayı altkıtayı (Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Myanmar) dörde böldü. Ülkenin gücünü, dayanıklılığını ve birliğini parçalamayı, İslam’ın ve Müslümanların Hint altkıtası üzerindeki hegemonyasını zayıflatmayı amaçladı.

Babri Mescidi kasabı Modi liderliğindeki BJP iktidarı ve Assam eyaleti hükümetinin bu yaptıkları, yeni Amerikan formatıyla İngiliz sömürgecilik döneminin bir uzantısıdır. Zira Modi’nin partisi, Amerikan sömürgeciliğine meylediyor. Bu yüzden yeni ve eski sömürgecilik liderliğinde kâfir Batının, üvey evladının İslam ve Müslümanlara karşı işlediği suçlara sessiz kalmasını yadırganmaz. Yine yakın uzak İslam ülkesindeki zararlı yöneticilerin sessizliği de garipsenmez. Çünkü bu yöneticiler, sömürgecilik ajanlarıdır. Batılı efendilerinin talimatları kadar irade sahibilerdir. Hindistan’daki ezilen Müslümanlara yardım etmek isteselerdi, elbette yaparlardı. Örneğin, Hindistan’ın BAE’deki yatırımları, diğer ülkelere nazaran oldukça fazladır. Hindistan’ın BAE’deki çıkarları, yaşamsaldır, kaybetmeyi göze alamaz. Ayrıca Hindistan’ın Körfez ülkelerindeki istihdamı, Hindistan hazinesinin can damarıdır. Hinduların bu ülkelerden deport edileceğini ima etmek bile Hindistan’a diz çöktürecektir. BAE, Hindistan’da yaklaşık 17,2 milyar dolarlık doğrudan yatırımla Arap ülkeleri arasında 1.ci, dünyada 11.ci sıradadır. 60 milyar dolarlık ticaret dengesiyle Amerika ve Çin’den sonra Hindistan’ın en büyük üçüncü ticari ortağıdır. Ayrıca Hindistan’a petrol türevleri, değerli madenler, kimyasallar ve ahşap ürünleri gibi ürünler ihraç etmektedir. 2019-2020’de 10,9 milyar dolarlık ham petrol ihraç etti. Dolayısıyla Hindistan’ın en büyük ikinci ihracat ortağıdır. BAE ile Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, Hindistan’ın toplam ticaretinin yaklaşık 50’sini, toplam ihracatının da yüzde 71’ni oluşturuyor. Yatırım düzeyinde BAE, Hindistan’ın en büyük Arap yatırımcısıdır. 15 milyar dolarlık toplam kümülatif yatırımlarıyla, Hindistan’daki toplam Arap yatırımlarının yaklaşık yüzde 82’sini oluşturuyor. Dolayısıyla yalnızca BAE bile Hindistan’ı caydırabilecek ve oradaki Müslümanlara yardım edebilecek kapasitededir, ancak heyhat!

Hindistan Müslümanlarına yardım etme ve kutsallıklarını savunma görevi, tüm Müslümanların özellikle de Bangladeş, Pakistan ve Afganistan’daki Taliban gibi komşu ve güçlüülkelerin boynunun borcudur. Bunlardan herhangi biri, Modi ve ırkçı hükümetini caydırabilecek yetenektedir. Fakat bunun için Pakistan ve Bangladeş’teki güç ve kuvvet ehli, Modi ile işbirliği yapan ajan hükümetleri devirmek, Hindistan Müslümanlarına yardım için orduları seferber etmek, Hindu devletinin kalelerini tahrip etmek zorundadır. Keşmir ve Assam’ı kurtarmaları gerektiği gibi Hint altkıtasını da Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin bayrağı altında İslam’ın hâkimiyetine sokmaları gerekir.

BAE, Pakistan ve Bangladeş de dâhil olmak üzere İslam ülkelerindeki Müslümanların görevi; sadece Hint mallarını boykot etmek değildir. Aksine ekonomik de dâhil olmak üzere Hindistan devleti ile tüm ilişkileri kesme, başta Pakistan, Bangladeş, Suudi Arabistan ve BAE orduları olmak üzere Müslüman ordulara, hain yöneticilerini devirme, Hilafeti kurmak ve Halife atamak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verme çağrısı da yapmalıdırlar. Halife, İslam’a ve Müslümanlara yardım etmek için ordulara komutanlık edecek ve Hint altkıtasında Muhammed b. Kasım Es Sekafi’nin biyografisini yeniden diriltecektir.

Modi’nin Hindistan Müslümanlarına yönelik ırkçı politikası, ülkeyi eceline doğru sürükleyecek ve paramparça edecektir. Bu politika, farklı din ve ırklara rağmen ülke halkına hizmet etmemektedir. Aksine İngiliz sömürgecilik ve ABD’nin İslam’la mücadele politikalarının bir uzantısıdır. Sadece Batı ve Amerikan çıkarlarının uşaklığını yapıyorlar. Bu politikaların bedelini ise tüm ülke halkı ödeyecektir.

Hindistan’da yaklaşık 400 milyon Müslüman yaşıyor. Hindistan nüfusunun yüzde 40’ını oluşturuyorlar; Sayıları, öyle Hint devletinin iddia ettiği gibi 200 milyon değildir. Bu nedenle, onlara ezik azınlık muamelesi yapmak doğru değil. Tam tersine Hindistan Müslümanları, Hint altkıtası ve Orta Asya Müslümanlarının doğal bir uzantısıdır, dolayısıyla bu ülkenin insanlarıdır.

Hindistan Müslümanlarını hedef alanlara ve baskı yapanlara, korkunun zillete, ölüm hazırlığının asalete yol açtığını hatırlatıyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ قُتِلَ دُونَ مَالِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ دِينِهِ، فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ دَمِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ أَهْلِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ»  Kim malı uğruna öldürülürse şehittir, kim dini uğruna öldürülürse şehittir, kim canı uğruna öldürülürse şehittir, kim ailesi uğruna öldürülürse o da şehittir. [Tirmizi] Bu yüzden Manial Haq kardeşinizin kararlık gösterdiği gibi siz de hak üzerinde kararlılık gösterin. Haq, evini zorla almak isteyenlerin peşine düşen bir kahramandı.

Hindistan halkına özellikle de akıllı kimselere, sık sık Modi ve ayak takımının çılgınlığına engel olun diye seslendik. Müslümanlarla birlikte ve aralarında yaşadığınızı unutmayın. Hindistan’ın çevresi Müslüman ordularla dolu ve Müslümanlar tek bir millettir, çok geçmeden koşullar değişecek, toprakları birleşecek ve aralarındaki sınırlar kalkacaktır. O zaman pişmanlık fayda etmeyecektir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.