San’a’daki Değişim ve Kalkınma Hükümeti, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Siyasi Konsey tarafından onaylandıktan sonra Yeni Yatırım Yasası’nı yürürlüğe koydu! Bu yasa, Sanayi ve Yatırım Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın 2010 tarihli Yatırım Yasası’na yaptığı bir yama ve revizyondan ibarettir! O halde Yüksek Siyasi Konsey'in yeni yasasının öncekinden farkı nedir? Her ikisi de kapitalist ekonomik sistemin ürünü değil mi?

Bu yasa, ülkeyi sömürüye açarak, gayrimüslim yatırımcıların kapitalist planlarını hayata geçirmeleri için tüm kapıları sonuna kadar aralamıştır! Yasanın 2. maddesi, yatırımcıyı “Yemen vatandaşı olsun ya da olmasın, ülkede ikamet etsin ya da etmesin, cumhuriyet sınırları içinde herhangi bir alan veya sektörde yatırım yapan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlamaktadır.  Yasa, gayrimüslim yatırımcılara bile sağlık, eğitim, altyapı, ulaşım, enerji, tarım ve turizm gibi birçok sektörde yatırım yapma yetkisi vermektedir. Yollar, limanlar, havalimanları, metro, demiryolları, barajlar, enerji santralleri, tarımsal pazarlar ve adalardaki oteller gibi kritik projeler de yatırım yapabileceği alanlar arasında yer almaktadır. Söz konusu yasa, yatırımcılara vergi ve gümrük muafiyeti, yurtdışından işçi getirme izni, sermayelerini serbestçe transfer etme hakkı ve fikri mülkiyet haklarının korunması gibi avantajlar sunmaktadır!

Bu yasa, İslam şeriatının hükümlerine aykırıdır. Çünkü devlet, sağlık, eğitim, yol ve havalimanı inşası, su ve elektrik gibi temel hizmetleri yatırımcılara bırakmıştır. Oysa bunlar, devletin sunması gereken hizmetlerdir.  Yasa, bakanları, bakanlıklarının uzmanlık alanlarına göre yatırım projelerine hizmet etmekle yükümlü kıldı. Örneğin Elektrik Bakanlığı ve yetkileri çerçevesinde valiler, özel sermayeye ait elektrik projelerinin taşınması ve dağıtımı için lojistik destek sağlamak zorunda! Bu, halkın refahını değil, sadece vergi toplamayı amaçlayan bir devlettir!

Bu yasa, anonim şirketlerin kurulmasına izin vererek İslam şeriatıyla açıkça çelişmektedir. Çünkü bu şirketlerin sözleşmeleri İslam’a göre geçersizdir. Biz Hizb-ut Tahrir olarak Borsa Sarsıntısı kitapçığı gibi birçok neşriyatımızda bu şirketlerin geçersizliğini detaylıca açıkladık.  Ayrıca bu yasa, Müslümanlardan alınması şeran haram olan daimî vergi ve gümrük uygulamalarını meşru kılmıştır.

Bu yasanın ilanıyla birlikte dile getirilen “kendi kendine yeterlilik” gibi sloganlar içi boş söylemlerden ibarettir. Bu sloganlar nasıl anlamsız olmasın ki? Bu hükümet, yüzlerce yerli yatırımcıyı ülkeden kovmuştur ve hükümet hâlâ Dünya Ticaret Örgütü, IMF ve Dünya Bankası gibi sömürgeci kurumların boyunduruğu ve kontrolü altındadır! Ayrıca, sanayi ve tarım yatırım projelerinin bileşenleri tamamen dışa bağımlıdır; Makineler, hammaddeler, GDO’lu tohumlar, gübreler, ilaçlar, aşılar, hatta kömür, gaz ve mazot bile dışarıdan ithal edilmektedir!

101 maddelik ve 49 sayfalık yeni Yatırım Yasası’nda, İslam’a dayanan tek bir delil bile bulunmamaktadır. İslam’dan hiçbir iz yok! Her maddesi, her satırı, şeriata tamamen zıt kapitalist fikirlerle doludur! Önceki yasalar gibi bu yasa da halkı kandırmak için, 5. maddede şu ifadeye yer vermektedir: “İslam şeriatına aykırı olmamak kaydıyla, yatırımcılar devletin belirlediği yatırım politikaları doğrultusunda her sektörde özgürce yatırım yapma hakkına sahiptir.”

Yeni Yatırım Yasası, yıllarca süren savaşın neden olduğu yıkımı yeniden imar için Bechtel, Mian, Stone & Webster, Brown & Root gibi Batılı emperyalist şirketlerin Yemen’e girmesine fırsat sunmaktadır. Bu Batılı şirketler ve benzerleri, sizin kalkınmanıza asla izin vermeyeceklerdir! Aksine onların seviyesine ulaşmamanız için sanayi ve teknolojideki uçurumu sürekli derinleştireceklerdir.

Kalkınma, ancak kâinat, insan ve hayat hakkında kapsamlı bir fikir üzerine inşa edilebilir. Bu kapsamlı fikir de akidedir. İnsanın hayatın her alanındaki sorunlarına çözümler üreten sistem bu akideden fışkırır. Bu akide, ancak ve ancak, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilâfet Devleti’nde var olabilir. Hizb-ut Tahrir’in gençleri, kendilerini Hilafetin kurulmasına adamışlardır. Çünkü Hilafet, yeryüzünde yeniden adaleti tesis edecek, kapitalizmin ve diğer beşerî sistemlerin kötülüğünü yeryüzünden silip atacaktır.