حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
No: ÖZ-BA-2025-MB-TR-03 |
H. 11 Ramazan 1446 M. Salı, 11 Mart 2025 |
Özbek Rejiminin Hapishanelerinde Şehit Düşen Son Kişi: Nusratullah Mirzakandov
Hizb-ut Tahrir / Özbekistan, genel olarak İslam ümmetine, özel olarak Özbekistan halkına, bu mübarek ayda şehitler kervanına katılan Nusratullah Mirzakandov’un vefatını duyurur. 1976 yılında Andican’da dünyaya gelen Nusratullah (Allah rahmet eylesin), Hizb-ut Tahrir’in İslami hayatı yeniden başlatma çağrısına icabet etti. Kasap Kerimov rejimi, henüz 24 yaşındayken Nusratullah’ı 2000 yılında tutukladı. Nusratullah ömrünün yarısını zindanda geçirdi. Zifiri karanlık hücrelerde, ağır işkencelerle sınanan Nusratullah, dayanılmaz baş ağrıları ve epilepsi hastalığına yakalandı. Sağlığı ciddi şekilde bozulmuş olmasına rağmen, selefi Kerimov’un kanlı mirasını sürdüren Mirziyoyev rejimi, onu serbest bırakmayı reddetti. Oysa cinayet, uyuşturucu ticareti, tecavüz ve hırsızlık gibi suçlardan hüküm giyenlere ceza indirimi yapılıyor hatta tahliye bile ediliyorlardı. İslam davetini omuzlayan kimseler söz konusu olduğunda, rejim ‘insanlık’ maskesini çıkarmaktadır. “Dini madde” suçlamasıyla en sert muameleye maruz kalmakta, mahkemede de sonrasında da hiçbir şekilde ceza indirimi almamakta ve ölüm döşeğinde olsalar dahi tahliye edilmemektedirler! Nusratullah ve diğer mazlumların çektiği çileler, bu gerçeğin en somut delilidir.
Yalnızca ‘Rabbimiz Allah’tır’ dedikleri için rutubetli cezaevlerinde çeyrek asırdır haksız yere tutulan bu gençlerin çoğu artık ölümle burun buruna. Gerçek suçluları ‘sağlık sorunları’ bahanesiyle serbest bırakan zalim rejim, hiçbir suçu olmayan bu gençleri hukuksuz bir şekilde hapiste tutmaya devam etmektedir. Zalim Özbekistan rejimi, zulmünü her geçen gün daha da artırıyor. Henüz özgürlüğe adım atmış gençleri tekrar zindanlara atıyor ve onlara ağır hapis cezaları veriyor. Bu rejim, Kerimov döneminde olduğu gibi 15 genci hapse attı ve 31 genci haksız yere mahkemeye çıkardı.
Özbekistan rejimi, işlediği suçlar ve Allah dostlarına yaptığı zulümle kendisini dünya önünde küçük düşürdü. Ama asıl hesap günü yaklaşıyor, büyük azaba ve yüzlerin kararacağı güne hazır olsun!
Nusratullah’ın serbest kalmasına bir buçuk yıl kalmıştı. Ancak epilepsi hastalığı ilerleyince bayıldı ve beyin kanaması geçirdi. Cezaevinden çıkarılarak ameliyata alındı, ama nafile, artık vakti gelmişti, ruhunu teslim edip Rabbine kavuştu. Cenazede, Nusratullah isminin ‘Allah’ın zaferi’ anlamına geldiği ve onun bu dünyadan Allah’ın izniyle zaferle ayrıldığı ifade edildi. İbn Ömer’in rivayet ettiği bir hadiste Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Kim ki canı ve ruhuyla “La ilahe illallah” hakikatine sarılırsa, ölümün dehşetinden, kabrin dehşetinden ve kıyamet gününün dehşetinden emin olur.” Allah’tan, Nusratullah’ın o korkunç anlara şahit olmamasını diliyoruz. Allah’ım, bizleri de sırat-ı müstakim üzere daim eyle. Cenazede yapılan bu dualar, dinleyenlerin tüylerini ürpertti ve gözyaşlarına sebep oldu. Nusratullah, bu dünyada bir yuva kurmadan ve evlat sevgisini tatmadan Rabbine kavuştu.
Kardeşimiz Nusratullah’ın ayrılığı yüreğimizi dağlıyor. Ancak onun Ramazan ayında, oruçlu haliyle Rabbine kavuşması ne büyük bir lütuf! İşte gerçek kurtuluş budur! Zalimler, Nusratullah’ı yıldırmak, imanını sarsmak istediler… Ama o, dimdik durdu ve Rabbine muzaffer olarak kavuştu. Asıl yenilenler, zulmü kendilerine yol edinenler oldu.
مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلاً “Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” [Ahzab 23]
Ey Allah’ın sevgili kulu Nusratullah! Şehadet mertebesine erişmen sebebiyle seni tebrik ediyoruz. Ancak biz elbette hiç kimseyi Allah’a karşı temize çıkarmayız fakat seni, şehitler kervanına katılanlardan biri olarak addediyoruz. Allah’tan, kardeşimize rahmet etmesini, onu bağışlamasını, lütuf ve ikramıyla onu şehitlerle birlikte Firdevs cennetine yerleştirmesini niyaz ediyoruz. Ailesine ve yakınlarına en derin taziyelerimizi sunuyor, Rabbimizden, onlara sabr-ı cemil ihsan etmesini niyaz ediyoruz. Ve biz, yalnızca Rabbimizin hoşnut olacağı sözleri sarf ediyoruz:
إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ“Biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.” [Bakara 156]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Özbekistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |