حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2025–MB–TR–06 |
H. 29 Ramazan 1446 M. Cumartesi, 29 Mart 2025 |
Ürdün’deki Baskıcı Rejimin Güvenlik Güçleri, Kesintisiz Bir Şekilde Gazze’ye Askeri Müdahale Çağrısı Yapan Hizb-ut Tahrir’in İki Gencini Acımasızca Gözaltına Aldı
Ürdün güvenlik güçleri, 24 Mart 2025 Pazartesi gecesi Hacı Ahmed Abdullah el-Cemel (Ebu Şehab) ve Hamza Meceli Beni İsa adındaki iki Hizb-ut Tahrir üyesini acımasızca gözaltına aldı. Güvenlik güçleri, Ebu Şihab el-Cemel’in evine baskın düzenleyerek yatak odasına girdiler, ilerlemiş yaşını ve evinin dokunulmazlığını hiçe sayarak onu uykusundan uyandırdılar. Oğlunun teslim olması için yaşlı adamı baskı aracı olarak kullandılar. Oğlunun teslim olmaması üzerine babasını gözaltına aldılar.
Hamza Beni İsa ise gözaltına alındıktan sonra ağır bir şekilde darba maruz kaldı. Bu darp sonucunda gözünde ciddi bir yaralanma meydana geldi ve acil ameliyat gerektiren bir durum oluştu. Ramazan’ın son günlerinde, ne bu mübarek ayın ne de insanların evlerinin dokunulmazlığına saygı gösterilmeden işlenen bu suç, hangi vicdana ve hangi hukuka sığar?
Gözaltına alınan kişiler, Devlet Güvenlik Birimi’ne sevk edildi. Ancak bu birim, “yetki alanı dışında” olduğu gerekçesiyle dosyayı sivil savcılığa devretti. Sivil savcılık ise üç ayrı suçlama yöneltti:
- Yasa dışı bir derneğe üye olmak.
- Bildiriler dağıtmak.
- Terörle Mücadele Yasası’nın 3. maddesinin (b) fıkrası kapsamında: Ürdün Krallığı’nı düşmanca eylemlerle tehdit altına sokacak, yabancı ülkelerle ilişkilerini bozacak veya Ürdün vatandaşlarını misilleme eylemlerine ya da mal varlıklarını tehlikeye atacak faaliyetlerde bulunmak.
Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, Ürdün rejimi güvenlik güçlerinin bu insanlık dışı uygulamaları karşısında bir kez daha şunu vurguluyoruz:
- Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir, Hilafet Devletini kurmak ve bir asır önce hayattan uzaklaştırılan Allah’ın şeriatını hakim kılmak için siyasi ve fikri çalışma yürütür. Bu baskıcı uygulamalar ve keyfî tutuklamalar, Hizbi Allah’ın ümmete farz kıldığı bu farzı yerine getirme çalışmasından asla yıldıramaz. Sömürgeci kâfirlerin uydusu rejimlerin engellemeleri, ona asla zarar veremez.
- Hizb-ut Tahrir’in genel olarak Filistin’e özel olarak Gazze’ye yardım için ordulara yaptığı çağrı, Allah’ın kitabında emrettiği o kutsal kardeşlik borcunun bir gereğidir:
وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72] Ürdün rejimi, Gazze halkını yüzüstü bıraktığı, Yahudi varlığı ve sömürgeci Batı’ya dost edindiği için utancından yerin dibine girmeliydi. Ama bunun yerine, Yahudi işgalcilerle savaşmaya çağıran takva sahibi samimi insanları gözaltına almayı tercih etti.
- Gazze halkının soykırıma uğraması, öldürülmesi, yerinden edilmesi ve açlığa mahkûm edilmesi, tarihte eşine az rastlanır yüz kızartıcı bir felakettir. Biz bu yüzden hâlâ ordulara çağrıda bulunuyor ve korkak Yahudilerle savaşarak Gazze halkına yardım etmelerini istiyoruz. Ordular, Allah’ın şu ayetinde geçen kimseler gibi olmamalıdır:
وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلاً * يَا وَيْلَتَى لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَاناً خَلِيلاً“O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!” [Furkan 27] Yalnızca Allah’ın emirlerine itaat edilir, tağutların buyruklarına değil!
Ey Ürdün halkı! Ey Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir, İslam’a, müminlere ve İslam davetini yüklenenlere düşmanlığı ayan beyan ortada olan uşak rejimlerin tehditlerinden asla korkmaz. Parti, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için çalışacağına dair verdiği söze bağlı kalmaya devam edecektir. Hilafet, Müslümanları savunmak ve işgal altındaki toprakları özgürleştirmek için orduları harekete geçirecektir. Allah’a davet edenlerin gözaltına alınması, bu rejimlerin tükenmişliğinin ve hak sözden korktuklarının en açık göstergesidir. Bu rejimler, kendi halkları pahasına sömürgeci kâfir Batı ve onun yerli iş birlikçilerini dost ediniyorlar. Bu rejimler, İslam ümmetinin düşmanlarına yaslanarak çarpık tahtlarını ve yıkılmak üzere iktidarlarını ayakta tutmaya çalışıyorlar.
وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” [Hud 113]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |