Logo
Bu sayfayı yazdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Trump, Müslüman Ülkelerdeki Kukla Yöneticilerini Rezil ve Utanç Verici Bir Anlaşmaya Sürüklemekte! Onlar da Haşim Gazze’yi Vesayet ve Sömürgecilik Altına Sokmak İçin Onun Arkasında Başlarını Öne Eğmektedirler!

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Salı sabaha karşı, Amerika Birleşik Devletleri tarafından sunulan ve Trump’ın bölgedeki barış girişimini destekleyen karar tasarısını onaylayarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planını kabul etti. ABD Başkanı Trump, Güvenlik Konseyi’nin Gazze kararı oylamasını tarihi bir an olarak nitelendirdi.” (18.11.2025 BBC) Medyada yer alan 2803 sayılı karar, esasen ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki çatışmayı sona erdirmek amacıyla 29 Eylül 2025’te sunduğu 20 maddelik Gazze planının kabul edilmesi anlamına geliyor.

Söz konusu Güvenlik Konseyi kararını asıl tehlikeli kılan ise şu dört husustur:

1- (Güvenlik Konseyi) Uluslararası tüzel kişiliğe sahip geçiş yönetimi olacak bir “Barış Kurulu” kurulmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Bu kurul, Kapsamlı Plan’a uygun olarak ve ilgili uluslararası hukuk ilkeleriyle uyumlu bir şekilde, Gazze’nin yeniden inşasına yönelik çerçeveyi geliştirecek ve finansmanı koordine edecektir.

2- Arap Devletleri Birliği tarafından onaylanan, Gazze Şeridi’nde Filistinli teknokratlardan oluşan bağımsız ve apolitik bir komitenin denetlenmesi ve desteklenmesi de dahil olmak üzere, Gazze’de kamu hizmetlerini yönetmek ve günlük idareyi üstlenmek üzere bir geçiş yönetimi kurmak.

3- Güvenlik Konseyi, Barış Kurulu ile iş birliği yapan üye devletlere, Kurul’un kendisine, Gazze’de, Kurul tarafından kabul edilebilir birleşik bir komuta altında faaliyet gösterecek bir Uluslararası Geçici İstikrar Gücü (ISF) kurma yetkisi vermektedir... ISF şunları yapacaktır: Eğitimli ve seçilmiş bir Filistin polis gücünü desteklemek. Sınır bölgelerini güvence altına almak. Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılması, tüm askeri, terör amaçlı ve saldırı odaklı altyapının tamamen imha edilmesi ve yeniden inşa edilmesine izin verilmemesi yoluyla güvenlik ve istikrarı sağlamak. Kapsamlı Plan’a uygun olarak, insanların Gazze’ye giriş ve çıkışlarını kolaylaştırmak için gerekli önlemleri almak.

4- Barış Kurulu ve bu kararla yetkilendirilen uluslararası sivil ve güvenlik varlığının, Kurul’un gelecekteki icraatlarına tabi olmak üzere, 31 Aralık 2027 tarihine kadar varlığını sürdürmesine ve ISF’nin görev süresinin uzatılmasına yönelik herhangi bir kararın Mısır, “İsrail” ve diğer katılımcı üye devletlerle tam bir iş birliği ve koordinasyon içinde alınmasına karar verilmiştir. Barış Kurulu’ndan, yukarıda kaydedilen ilerleme hakkında her altı ayda bir Güvenlik Konseyi’ne yazılı bir rapor sunması talep edilmektedir.

Ey Müslümanlar! Bu BM Güvenlik Konseyi kararına bakan bir kimse, uzun uzadıya düşünmeye dahi ihtiyaç duymadan bunun Gazze için vesayet ve sömürgecilik ilanı olduğunu anlayacaktır. Çünkü karar, bir yönetim organının (Barış Kurulu) kurulmasını öngörüyor. Bu kurul da “Uluslararası İstikrar Gücü” nü kuracak, Kurul ve onun kurduğu güç, iki yıldan fazla bir süre, yani 31 Aralık 2027 tarihine kadar varlığını sürdürecektir. Ki bu bile nihai bir sınır değildir, aksine (Konseyin daha sonra alacağı herhangi karara) bağlıdır! Dahası, Kurul ayrıca bir “Geçiş Yönetimi İdaresi” de kuracaktır ve yönetim işlerinden uzak tutmak için bu geçiş yönetimi idaresinin apolitik olmasını da şart koşmaktadır... Bununla da yetinilmemekte, bu Kurul ayrıca insanların Gazze’ye giriş ve çıkışlarını da kontrol edecektir!! Kısacası bu uğursuz karar, vesayet ve sömürgeciliğin de ötesinde bir karardır!

Ey Müslümanlar! Bu Güvenlik Konseyi kararı gökten zembille inmedi! Bu, Trump’ın, Müslüman ülkelerdeki uşak yöneticilerin onayıyla pişirdiği bir plandır. Her şey, Trump’ın 23 Eylül 2025’te, BM Genel Kurulu sırasında “en önemli toplantım” diyerek Suudi Arabistan, BAE, Katar, Mısır, Ürdün, Türkiye ve Endonezya’yı bir araya getirmesiyle başladı. Trump o toplantıda, bu liderlerin önüne 20 maddelik bir plan koydu ya da daha doğrusu dayattı. Bu 20 maddenin her biri, Trump ve Yahudi beslemesinin eğlence bahçesine haline getirmek için Gazze’nin elden çıkarılmasını, vesayeti altına alınmasını ve sömürgeleştirilmesini adeta haykırmaktaydı! Ardından es Sisi, Kinane toprağında, Trump için ve Gazze’nin Trump ile onun yancısı Netanyahu’nun egemenliği altında yok olup gitmesini öngören o uğursuz planı için bir kutlama töreni düzenledi... Müslüman ülkelerdeki Ruveybida yöneticiler de Trump’a uşaklık etmekten ve onun planını hayata geçirmekten büyük bir keyif duydular! Bu yöneticiler, kâfirlere sadakat göstermenin kendilerine hem bu dünyada hem de ahirette zillet miras bırakacak bir suç olduğunu ya unuttular ya da işlerine gelmedi!

سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ “Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.” [Enam 124]

Ey Müslüman ülkelerin orduları! Haşim Gazze gözlerinizin önünde alınıp satılırken damarlarınızdaki kan kaynamıyor mu? Yahudilerin Gazzeli çocuklara, yaşlılara ve kadınlara reva gördüğü katliamları gördüğünüz halde iki güzellikten birine hiç mi özlem duymuyor musunuz? İçindekilerle birlikte yerle bir edilen camilerin, okulların, hastanelerin hesabını sormayacak mısınız? Gazze’de canlı cansız ne varsa hedef alan bu vahşi saldırganlığın intikamını almayacak mısınız? Dünya ve ahiret izzetine özlem duymuyor musunuz? Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin

. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ * وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْساً لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar. İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır.” [Muhammed 7-8]

Ey Müslüman ordularındaki askerler! Atalarınız gibi Filistin ve Haşim Gazze’yi özgürleştirecek güçte değil misiniz? Elbette öylesiniz! Yahudi varlığını bir bilezik gibi çepeçevre sarmış durumdasınız. Tek eksiğiniz samimi, dürüst bir lider... Aranızda sizi, üzerine zillet ve meskenet damgası vurulmuş olan ve sizinle bir savaşta asla galip gelemeyecek olan düşmanınızla savaşmaya yönlendirecek böyle bir komutan yok mu?

وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ “Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.” [Ali İmran 111] İşte o zaman o komutan, İslam ordularının başına geçecek, Haşim Gazze’yi, ilk kıblemizi ve üçüncü Harem-i Şerif’i özgürlüğüne kavuşturacak ve zafer tekbirleri, tıpkı Ömer’in fethindeki gibi, tıpkı Selahaddin’in Kudüs’ü geri aldığı o şanlı gündeki gibi, tıpkı Abdülhamid’in o Mübarek Toprağı Yahudilerin şerrine karşı savunduğu gibi Mescid-i Aksa’nın semalarında çınlayacaktır! Ve nihayetinde de, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu müjdesini gerçekleştirecektir:

لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ “Yahudilerle savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz.” [Müslim]

Ey Müslüman ülkelerin orduları! Gazze sizden imdat diliyor, haydi imdadına koşun!

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72] Artık bıçak kemiğe dayandı; iş vesayet ve sömürgeciliğe kadar vardı! İsra ve Miraç yurdu olan Mübarek Toprağı yeniden İslam yurduna döndürmek için düşmanınızla savaşmayan yöneticilerinize boyun eğmeniz, size bu dünyada rezillikten, ahirette ise acı bir azaptan başka bir şey miras bırakmayacaktır... Hatta bugün körü körüne itaat ettiğiniz o yöneticiler bile yarın sizi satacaklar, sizden uzak duracaklardır... O zaman pişman olacaksınız ama iş işten çoktan geçmiş olacaktır!

إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوُا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الْأَسْبَابُ * وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ “İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. Uyanlar: “Keşke bizim için dünyaya bir dönüş olsa da, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak” derler. Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır.” [Bakara 166-167]

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ “Şüphesiz ki bunda kalbi olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.” [Kâf 37]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir


H. 28 Cumâde’l Ûlâ 1447
M.  Çarşamba, 19 Kasım 2025

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.