Logo
Bu sayfayı yazdır
Danimarka Okullarında Önerilen Başörtüsü Yasağı İslami Kimliğe Yönelik Bir Saldırıdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Danimarka Okullarında Önerilen Başörtüsü Yasağı İslami Kimliğe Yönelik Bir Saldırıdır!

Haber:

24 Ağustos’ta, Danimarka hükümeti tarafından atanan “Unutulmuş Kadın Mücadele Komisyonu” adlı bir komisyon, Danimarkalı politikacıların “olumsuz sosyal kontrol” dediği şeyle mücadele etmek için dokuz madde yayınladı. Danimarka ve elektronik sosyal medya organlarında en çok dikkat çeken ve en hararetli tartışmaya neden olan öneri, ilkokullarda İslami örtünmenin yasaklanması önerisi oldu. Danimarka hükümeti, okullarda başörtüsünün yasaklanması konusunu uzun yıllardır gündeme getirmekte olup Danimarka’daki toplumun birçok kesimi, başörtüsünün bir sorun olduğu fikrini benimsemiştir. Danimarka’da tüm partilerin siyasi yönelimlerinin tamamı, İslami aile değerlerine ve geleneklerine düşmandır.

Yorum:

Şimdi, iki hafta sonra, birçok Müslüman bu öneriye itiraz ettiler. Zira bu öneri, Danimarka’nın saygı duyduğunu ve yaşamın ve toplumun temeli olduğunu iddia ettiği özgürlüklerle bariz çelişkisi nedeniyle öğretim görevlileri, araştırmacılar, uzmanlar, okul yöneticileri, dekanlar ve danışmanlar tarafından eleştirilmiştir. Nitekim komisyon, öneri üzerinde yeterince araştırma yapılmaması ve önerilerinin kişisel konulara dayalı olarak gelmesi nedeniyle ağır eleştiri ve suçlamalara maruz kaldı.

Bu kişilerin İslam’a ve Müslümanlara karşı kişisel nefret ve kinleriyle hareket ettikleri bir sır değildir. Onların sloganlarına göre olumsuz toplumsal denetime karşı mücadele etmek, aslında çocuklarını İslami değerlere göre yetiştiren ve ailelerini İslami değerlere göre kuran Müslümanlara saldırmak anlamına gelmektedir. Bunun temel anlamı ise İslami kimliğe saldırmaktır. Zira İslami kimliğin oluşması ve gelişmesi için en önemli yerler, İslami değerlere yönelik eğitim yoluyla olmaktadır.

Müslümanların tepkisinin ve birçok medya kuruluşundaki hararetli tartışmaların ardından komisyonun üyeleri görevlerinden geri çekiliyor ve komisyondan ayrılıyorlar. Özellikle iktidar partisi ve diğer rakip partiler de dahil olmak üzere Danimarkalı politikacılar yaklaşan seçimlere hazırlanıyorlar. Tüm büyük parti adayları, başörtüsü yasağına desteklerini açıkladılar ancak Danimarka parlamentosunda kesin ve güvenilir açıklamalarda bulunmadılar. Nihai sonuç ne olursa olsun, Danimarka hükümetinin her zaman İslam’a, Müslümanlara, kutsallarımıza ve değerlerimize karşı çalıştığı tamamen açıktır. Zira onlar, onlarca yıldır yaptıkları gibi saldırıyorlar, iftira atıyorlar ve Müslümanların itibarını zedeliyorlar. Şimdi de önerilen yasağın şartlarını inceliyorlar. Şayet şu anda onlara, takip etmek mantıklı gelmediği taktirde daha önce olduğu gibi konuyu ileri bir tarihe erteleyeceklerdir. Şimdiye kadar Müslümanlar aleyhine olan görüşlerle ilgili olarak sağ ve sol partiler diye bir şey yoktur. Zira onların hepsi, tüm çabalarını İslam’a karşı birleştirmişlerdir. Bu nedenle Müslümanların da çabalarını sürekli olarak birleşik tutmaları, gerekli bir husustur.

İslami başörtüsüne odaklanmanın bir örneği olarak sözde kişisel özgürlükler veya medeni haklar tuzağına düşmemek gerekir. Zira inanç özgürlüğü, demokrasi veya medeni haklar yoluyla tartışmak, böyle bir öneri ya da başka bir şeyle mücadele etmek için kesinlikle sahih İslami bir yol değildir.

Hizb-ut Tahrir, 3 Eylül’de İslami başörtünün savunulmasına atıfta bulunarak “başörtüsünü savunmak” olarak tercüme edilen hashtag ile protesto etti ve önerilen bu yasağa karşı duruşunu vurgulamak için de kampanyalarını sürdürecektir. Bizler Müslümanları, İslami değerleri ve kimliği savunmak için sağlam bir duruş sergilemeye ve başörtüsünü tartışılamaz bir İslami farz olarak savunmak için sağlam duruşlarını birleştirmeye davet ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Yunus Biskurçik

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.