Logo
Bu sayfayı yazdır
Kapitalist Sistemin Başındaki Yöneticiler Halkı Aldatmada Büyük Bir Kurnazlığa Sahiptirler!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kapitalist Sistemin Başındaki Yöneticiler Halkı Aldatmada Büyük Bir Kurnazlığa Sahiptirler!

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından yapmış olduğu açıklamalarda İcra takibi altında bulunan 5,5 milyon kişinin borçlarının silineceğini, vatandaşların icra takibine giren 2 bin lira ve altındaki borçlarını tasfiye edeceklerini söyledi. (Ajanslar)

Yorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşan 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi düşen oylarını yeniden yükseltmek ve seçimi kazanmak için halkın gözünü boyayan birtakım adımlar atıyor. 5,5 milyon kişinin borçlarının silineceğini hiç utanmadan büyük bir müjde olarak veriyor. Oysa 2008 yılında 8 milyon olan icra dosyası sayısı o tarihten bu yana 3 kat artarak 24 milyona dayandı. UYAP verilerine göre, 19 Mart 2022 itibariyle toplam açık icra dosya sayısı ise 23 milyon 525 bin seviyesini görerek rekor kırdı.

Kapitalist sistemin başındaki yöneticiler halkı aldatma ve manipüle etmede büyük bir maharet ve kurnazlığa sahiptirler. Bu özellik onların karakteri haline gelmiştir. Halklarına verdikleri küçük bir kırıntıyı dahi sanki büyük bir başarıymış gibi gösterirler. Bununla da övünürler ve gurur duyarlar. Reklamını yaparlar, günlerce basın ve medyada konuşulmasını isterler. İktidar bu tür adımlarla halkın derdi ile dertlendiğini, halkın sorunlarını çözdüğü anlayışını toplum içerisinde yer etmek istiyor.

Halbuki bugün insanlar en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanırken iktidarın temel ihtiyaç maddelerine neredeyse günlük zam yapması halkın belini her geçen gün bükmekte ve ayakta kalmasını zorlaştırmaktadır. İktidarın atmış olduğu bu adım halkın ekonomik sıkıntılarını çözmekte yeterli değildir. Türkiye’de bugün asgari ücretin 5 bin beş yüz lira buna mukabil açlık sınırının yaklaşık 7 bin lira, yoksulluk sınırının 22 bin lira olduğu bir dönemde icra takibinde olan 5,5 milyon kişinin 2 bin lira borcunun silinmesi devede bir kulak mesabesindedir.

Diğer taraftan iktidar halka çay kaşığıyla verirken büyük şirketlerin milyarlarca lira borcunu siliyor ve birde yetmezmiş gibi onlara tüm devlet kaynaklarını aktarıyor. Aynı şekilde özelleştirme adı altında kamu mallarını kapitalist şirketlere peşkeş çekiyor. Yöneticiler her geçen gün zenginleşirken, halkı sömüren ve paradan para kazanan bankaların karları %500’lere ulaşırken buna mukabil halk ise her geçen gün fakirleşiyor.

Bununla birlikte Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu bir açıklamada AK Partinin iktidara geldiği 2002 yılında 1 milyon ailenin devletten yardım aldığını 2021’de ise bu rakamın 4,3 milyona çıktığını söyledi.

Halk arasında meşhur bir söz vardır:

"Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler." Kıpti mertliğini anlatırken hırsızlığını söyler, ya da birinin kendini övmeye çalışırken açık vermesi, ayıbını söylemesi durumunu ifade eden bir deyimdir.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, devletten sosyal yardım alan insanların arttığından övünçle bahsederken diğer taraftan toplumda fakir ve yoksul insanların her geçen gün arttığından bahsetmez. Yine insanların borçlarını ödeyemediklerinden dolayı günden güne icra dosyalarının artması ve sonrasında ise borçlara af getirilmesini de Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük bir müjde olarak veriyor. Fakat bunlar insanların yarasına merhem olmuyor. Halbuki olması gereken 1 milyon ailenin devletten yardım alması ya da haciz borçlarının silinmesi değil işsiz, yoksul ve fakir insanların sayısının düşürülmesi ve toplumda tek bir ferdin dahi temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik politikaların belirlenmesidir. Bu da bozuk kapitalist sistemin iktisat nizamıyla değil ancak İslam iktisat nizamının tatbik edilmesiyle mümkündür.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Yılmaz ÇELİK

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.