Logo
Bu sayfayı yazdır
Aksine Afrika ve Servetleri Üzerinden Ellerinizi Çekerseniz Orada Yaşam Daha Güzel Olacak!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Aksine Afrika ve Servetleri Üzerinden Ellerinizi Çekerseniz Orada Yaşam Daha Güzel Olacak!

Haber:

Akdeniz’i Kurtar Kuruluşu ilk kez, Fransa, İspanya ve Yunanistan'ı, Ocean Viking gemisi tarafından kurtarılan 234 göçmenin karaya çıkarılması için güvenli bir liman sağlamalarına yardım etmeye çağırdı. Sivil Deniz Kurtarma kuruluşu, “kuvvetli rüzgarların, güçlü dalgaların ve hafta sonuna kadar sıcaklıklarda bir düşüşün” yaşanmasından korkuyor. Ayrıca 03/11/2022 Perşembe günü yayınlanan bir bildiride, gemideki erzakların tükenmeye başladığını da ekledi. Akdeniz sularında mahsur kalan bu gemi, 04/11/2022 Cuma günü Fransız parlamentosunda konuşuldu. Zira Ulusal Meclisi Milletvekili Gregory de Forna yüksek bir sesle, meslektaşı Afrika kökenli Milletvekili Carlos Martins Bilongo’ya veya teknedeki mültecilere atıfta bulunarak “Afrika’ya geri dönmelerine izin verin” dedi. Ardından meslektaşına yönelik ırkçı müdahalesi nedeniyle kendisine, maaşının iki ay yarıya indirilmesi ve 15 gün süreyle Paris’te Parlamento’ya girmesine izin verilmeme cezası verildi. Nitekim Avrupa Parlamentosu Üyesi ve eski Öğrenim ve Mesleki Formasyondan sorumlu Bakan Nadine Morano, aynı gün yayınlanan bir tivitinde şunları söyledi: “Bütçesi büyük ölçüde Avrupa Birliği ve üye devletler tarafından finanse edilen Afrika Birliği sorumluluklarını üstlensin.”

Yorum:

Yolcularını tahliye etmek için güvenli bir liman bekleyen sadece Ocean Viking gemisi değildir. Aksine sivil toplum kuruluşlarının idare ettiği üç gemi daha var. Bunlardan bazıları yaklaşık iki haftadır Akdeniz’de mahsur kalmış olup bu da gemideki koşulların kötüleşmesine neden olmaktadır. Nitekim İtalyan hükümetinin Cuma günü geç saatlerde aşırı sağ liderliğindeki limanlarını insani kurtarma gemilerine kapatma kararı almasının ve ardından sadece 179 göçmeni taşıyan "Humanity-1" gemisinin reşit olmayanları ve tıbbi bakıma ihtiyacı olanların karaya indirilmesine izin verilmesinin ortasında kendilerinin Avrupa ülkelerinde istikrarlı olduğunu düşünmeyen dört gemide 1.100 göçmen daha bulunmaktadır. Dolayısıyla 1.100 göçmen, denizde kurtarılan göçmen ve mültecilere hayatlarının korunduğu yerlerde karaya çıkma hakkını garanti eden deniz hukuku arasında uluslararası yasalara göz yuman ve yönelimlerine ve hedeflerine uyan başka şeylere dayanan siyasi kararlarla itilip kakılıyorlar. Göçmenlerin vakıası işte budur. Bu arada İtalya, (Humanity-1 ve Rise Above gemilerinde bayrağı dalgalanan) Almanya’yı ve (SOS Akdeniz’e ait Ocean Viking ve Sınır Tanımayan Doktorlar’a (MSF) aitGeo Barents gemilerinde bayrakları dalgalanan) Norveç’i işaret ederek göçmenlerin bayrağı dalgalanan ülkelere gönderilmesinde ısrar etmektedir. Göçmenlere yönelik orada burada yapılan açıklamalar ise, Afrika Kıtası’ndan geldikleri yere geri dönmeleri için Avrupalı politikacılar tarafından pazarlanmaktadır. Evet, doğal kaynaklar açısından zengin olan kara kıta, çocukları her taraftan ölümle çevrili bir işkence yolculuğundaki düzensiz göçü kabul edecek kadar neredeyse yaşanması imkânsız bir yer haline gelmiştir. Basitçe söylemek gerekirse; Avrupa Birliği düzensiz göçün en önemli nedenlerinin tedavisini, bu göçün asıl sebebinin kendileri olduğunu unutarak bu göçmenlere karşı koymak ve onları ülkelerine yeniden entegre etmek amacıyla 2015 yılında Afrika için Acil AB Güven Fonu’nun kurulmasına indirgemiştir. Peki bu Afrika ülkelerine, Avrupa ülkeleri dışında yoksulluğu, zilleti, bağımlılığı ve rehineliği yaşatan kimdir?! Yatırım adına toprağı, suyu, enerji kaynaklarını ve madenleri kim sömürüp yağmalıyor?! Afrika kıtasında kim çatışıyor, ardından zirvede olanlardan biri çıkarları ve menfaatleri paylaşmak için onları bir araya getirmiyor mu?!

Avrupa’nın politikacıları hırsızlık, cinayet, açgözlülük ve sömürgecilik tarihlerini bir gözden geçirerek meydana gelenlerin sorumluluklarını üstlenir ve Avrupa da kara kıtadan yağmalananları geri verip onun üzerinden elini çekerse, orada yaşam daha güzel olacak.

İşte Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac 2019 yılında yaptığı bir açıklamada size, Nadine Morano’nun sorumluluğunu üstlenmek için Afrika Birliği’ni finanse etmekle övündüğü bir ülke olan sizden birinin fonlarının kaynağını hatırlatıyor: “Ancak tek bir şeyi unutuyoruz ki o da; cüzdanımızdaki paranın büyük bir kısmının, Afrika kıtasının ve sömürgelerimizin yüzyıllardır sömürülmesi ve yağmalanmasından geldiğidir. Bu yüzden cömertlik demiyorum, akılcı ve adil olmak gerekirse, Afrikalılardan aldıklarımızı onlara geri verelim.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Durra El-Bakuş

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.