Cumartesi, 21 Muharrem 1446 | 2024/07/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hizb-ut Tahrir İngiltere’nin Uykularını Kaçırıyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Hizb-ut Tahrir İngiltere’nin Uykularını Kaçırıyor!

Haber:

Hizb-ut Tahrir’in, orduları yöneticilerine karşı çıkıp Gazze’deki kardeşlerini desteklemeye teşvik ettiği tutumundan dolayı terörist bir grup olarak kabul edilerek İngiltere’de yasaklandığına dair haber, elektronik iletişim araçlarının yanı sıra İngilizce ve Arapça gazetelerde de geniş çaplı tartışmalara yol açtı.

Yorum:

İngiltere, hiçbir ülkenin İslam Devleti gibi inşa edilmediğinin bilincindedir; zira Hilafet, bir rahmet olup on üç asır boyunca İslam risaletini taşımış, onu dünyanın her bir köşesine yaymış, İslam’ı tatbik etmiş, tarihte bilinen en büyük medeniyeti inşa etmiş, yeryüzünü imar edip bilimleri geliştirmiş, insanları karanlıklardan nura çıkarmış, yani kisraların, imparatorların ve kralların zulmünden İslam’ın ve Halifelerinin adaletine kavuşturmuş, insanları İslam’a girmeye zorlamamış, diğer dinlere mensup olanları zimmet ehli olarak kabul etmiş, onların Allah’ın ahdinde ve Rasulü’nün zimmetinde olduğunu söylemiş, yani onlara yapılan saldırıyı devletin başına yapılmış bir saldırı olarak kabul ettiği gibi Müslümanların lehine olanların onların da lehine olduğunu ve Müslümanların aleyhine olanların onların da aleyhine olduğunu kabul etmiştir; yani alemler için rahmet olan bir devlet olmuştur. Dolayısıyla yerleştiği her yerde bir medeniyet inşa ettiği gibi güvenli, huzurlu ve müreffeh bir toplum inşa etmiştir….vb. Bu yüzden İngiltere, bu süper devletin gücünün nedenlerini araştırmış, 200 yıl boyunca Hilafeti yıkmak için çalışmış ve 1924 yılında ise Türkiye’de Mustafa Kemal’in eliyle yıkmıştır.

İngiltere onlarca yıldan beridir Hilafetin geri dönüşünün farkına vardığı gibi her standartta seçkin bir nesil inşa edebilecek meşru ve etkili siyasi ve ideolojik bir partiyle karşı karşıya olduğunun da farkına varmıştır; işte bu nesil, ümmetin geleceğini şekillendirebilecek en önemli yetenekleri temsil eden insani yeteneklerden oluşan kültürel (hadari) bir varlık haline gelmiştir; bu yüzden İngiltere, kaynaklarının yağmalanmasında parmağı olduğu birçok ülkede partiyle (Hizb-ut Tahrir) savaşmak için çeşitli araçlara başvurmuş ve partiyle savaşmak için çarpıtma, ağızları tıkama, hapishaneler ve medya karartması gibi birçok hareketler ortaya çıkarmıştır…

Ayrıca İngiltere, Hizb-ut Tahrir’in bu siyasi çalışmasındaki ve davetini küresel olarak taşımadaki ayrıcalığının ve sınırlarla sınırlı kalmayan ve setlerin engelleyemediği hırslı bir hedefle dünyanın çehresini değiştirmeyi amaçladığının da farkındadır. Zira Hizb-ut Tahrir, insanlık için bir hayır projesini olan Hilafet projesini taşımaktadır; bu yüzden halkların zenginliklerini yağmalamaya dayanan küresel rejimler için gerçek bir korkuyu temsil etmektedir. Bu nedenle Hilafetin yeniden canlanması tehlikesi, dünyadaki politikacıların ve liderlerinin gözleri önünde durmakta olup Bush, Putin, Rumsfeld, Blair ve diğerleri gibi bir dizi üst düzey politikacı ve dünya liderleri, Hilafete ilişkin korkularını ve uyarılarını dile getirdikleri bir dizi açıklamalar yaptılar.

Hizb-ut Tahrir, doğru akideye dayalı fikri ve siyasi bir davet taşımakta olup insanlığı kapitalizmin şerlerinden kurtaracak bir liderliğe elverişli bilinçli bir davete dahil olmuştur; şüphesiz partinin başarılı bir şekilde sahadaki siyasi çalışmalara dahil olması siyasi deneyimlerini biriktirmiş, bu da çalışmalarında etkili olmasını sağlamıştır; sonra parti olarak ümmetin parlak tarihinden ilham olarak geleceğe umutla bakmıştır; dolayısıyla coğrafi olarak dünya ülkelerine yayılmayı başarmış ve İkinci Hilafet süreci olan dünyadaki tarihi değişim sürecine liderlik etmeye ehil bir hale gelmiştir; nitekim parti bu ameliyle onların ayaklarının altındaki halıyı kaydıracaktır; işte bu yüzden partinin yasaklanmasını açıklamaya ve onu terör olarak nitelendirmeye başvurmuşlardır.

Evet, Hizb-ut Tahrir onları korkutmaktadır; çünkü parti durumu tersine çevirecektir. Ama onların kararlarını umursamayan, aksine onları ayakkabılarının altında çiğneyen bir partiyi nasıl engelleyebilecekler ki? Zira yasaklanması veya izin verilmesi partinin umurunda değildir; nitekim onun, rejimlerin aldatmalarına aldırış etmeden ve onların kötülüklerinden korkmadan birçok Müslüman ülkede göstermiş olduğu faaliyetleri bunun kanıtıdır. Dolayısıyla parti, ümmet arasında etkili olup Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan hak üzere yürümektedir; zira Allah’ın vaadi ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi onun gözlerinin önündedir; bu yüzden onların bu eylemleri ve kararları, başı kesilmiş bir kuşun çırpınışından başka bir şey değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah El-Âmiri – Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER