- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Amerika'nın Zorbalığı ve İfade Özgürlüğü Yalanı!
Haber:
Washington Post gazetesi, öğrenci Rumeysa Öztürk'ün tutuklanmasının, milliyetçi liderlerin üniversiteleri radikalleşmenin yuvası olarak hedef aldığı küresel bir eğilimin yansıması olduğunu belirterek, bunun yabancı öğrenciler arasındaki ifade özgürlüğüne yönelik baskının sadece ilk adım olduğunu kaydetti. (El Cezire Net, 29/03/2025)
Yorum:
7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonundan bugüne kadar devam eden katliamlar, özgürlüklerin ihlali, çocukların ve kadınların öldürülmesi, evlerin yıkılması ve tüm insan haklarının en aşağılık şekillerde ihlal edilmesi, tüm bu suçlar görmezden gelinerek Yahudi varlığının lehine yönelik aşağılayıcı bir uluslararası sessizlikle karşılandı. Bunun üzerine ABD'de ve yurtdışındaki üniversite öğrencileri, bu yaralı halkı savunmak için harekete geçti ve Filistin halkının haklarını destekleyen gösteriler tüm dünyaya yayıldı;bu da bu suçlu varlığın destekçilerinin öfkelenmesine ve birçok öğrencinin tutuklayıp tehdit edilmelerine neden oldu.
Bugün, bu uluslararası sessizliğin karşısında duran ve en temel haklarını talep eden mazlum bir halk pahasına suçlunun yanında duran ve onu maddi, manevi ve silahla destekleyen hükümetlerini ifşa edenler için yeni bir tasfiye ve hesaplaşma aşaması başlıyor.
Evet, ABD Başkanı Donald Trump'ın ifade özgürlüğüne ve akademik araştırmalara yönelik bir tehdit olarak görülen üniversitelere ve üniversite öğrencilerine yönelik açtığı acımasız saldırısına hiç şaşırmadık; nitekim Trump yönetimine karşı öğrencilerin ve öğretim üyelerinin anayasal haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davalar açıldı.
Bu hükümetler demokrasi, ifade özgürlüğü ve insan hakları iddiasında bulunuyorlar ama aslında bu bir yalandır ve kendi halklarına, bölge ülkelerine ve özellikle de özgürlük sloganı atan ama tüm şekilleriyle özgürlükten çok uzak olan ve halkları sömürgeleştirmek, zenginliklerini yağmalamak ve topraklarını gasp etmek üzerine kurulu olan Amerikan yönetimine karşı zorbalık uygulamaktır; dolayısıyla Birleşmiş Milletlerden bu uluslararası sistemdeki en küçük örgüte kadar atılan bütün sloganlar ve kurulan bütün uluslararası örgütler, Amerika'nın başını çektiği kapitalizmin, dünya halklarını yağmalamak, fikirlerini bastırmak, onları en temel insan haklarından mahrum bırakmak için kullandığı araçlardan başka bir şey değildir.
Uzun süre dünyayı hükmeden bu kapitalizm, insanların hayatını kapitalizmin kölesi haline getirmiş, birkaç kişinin çıkarı için halkların zenginliklerini yağmalamış ve dünyaya sıkıntılı bir hayat dayatmıştır; bugün sanki bizler, bu dünyanın bağrına çöreklenen bu sistemin çöküşünün eşiğindeyiz ve artık onun içten çökmesinin zamanı gelmiştir; çünkü o, aldatmaya, faydacılığa ve insanlığın yararına olmayan her şeye dayanmaktadır.
Bu nedenle dünyanın aklı başında insanlarının, koyduğu ilkeleri ilk ihlal eden kendisi olan ve uluslararası sisteminin ayıpları açıkça ortaya çıkan bu uluslararası sisteme karşı ayaklanmaları gerekmektedir; dolayısıyla ondan geriye kalan tek şey, ayakta durmaması için düşürülmesi gereken bir yapıdır ve bunu yapabilecek olan da Rabbani bir ideoloji olan İslam ideolojidir.
Bu nedenle tüm akıl sahiplerini, diğer halkların uğradığı zulmü ortadan kaldırmak için bu sisteme karşı çalışmaya ve harekete geçmeye çağırdığımız gibi Müslüman halkları da İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla birlikte hareket etmeye çağırıyoruz ki böylece dünyanın geri kalanı üzerindeki zulmü kaldırmak için adaleti ve hoşgörüsüyle İslam'ı uluslararası arenaya geri getirelim ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin geri dönüşüyle ilgili müjdesini gerçekleştirdiğimiz gibi Allah’ın bizim hakkımızdaki kavlini de gerçekleştirelim; zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı Ümmetsiniz. (Siz ki) ma’rufu emredersiniz ve münkerden sakındırırsınız.” [Al-i İmran 110]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti