Logo
Bu sayfayı yazdır
Bugün Tüm Yöneticilerimiz, İdam Sehpasına Gitmeli!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Bugün Tüm Yöneticilerimiz, İdam Sehpasına Gitmeli!

Haber:

Bangladeş'teki bir mahkeme, eski Başbakan Şeyh Hasina ve eski içişleri bakanı Asaduzzaman Khan'ı insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı gıyaben idam cezasına çarptırdı. (El Cezire Net)

Yorum:

Bu mahkeme gıyaben karar verse de, Bangladeş tarihinde bir dönüm noktasını temsil ediyor; zira olay, en üst düzey makamlardaki kişilerin ciddi suçlara karıştıkları tespit edilmesi halinde hesap verebilecekleri mesajını vermektedir. Ancak bu karar, gösterilerde kurbanların ailelerine adaletin gerçekleştiği konusunda bir güvence verse de, ancak diğer yandan mahkemenin tarafsız olmadığı iddialarıyla bölünmeyi güçlendirebilir ve siyasi bir krize yol açabilir; peki uluslararası düzeyde talep edilmesi halinde Hindistan onun iadesini kabul edecek mi?

Tüm bunlar, Bangladeş'te yaklaşan seçimlerle aynı zamana denk gelmekte olup bazı siyasi tarafların diğerlerine karşı baskı kozu olarak kullanılabilir; özellikle de bu karar 2024'te Hasina hükümetinin düşüşünün ardından iktidara gelen, seçilmemiş bir geçiş hükümetinin gölgesinde verilmiş olduğu için.

Bugün, Hasina'nın partisi olan Avami Birliği'nin liderlik boşluğunun ve Bangladeş Milliyetçi Partisi içindeki iç çekişmelerin acısını çektiğini ve mağduriyet durumunu istismar eden yeni bir liderliğin yükselmesi olasılığının olduğunu görmekteyiz.Aksine onun partisi bu bölünmeden dolayı seçimlerde fayda sağlamaktadır. -Her ne kadar zayıf da olsa- uluslararası baskı altında yeniden yargılama olasılığını veya davanın gidişatıyla ilgili yeni koşulların ortaya çıkması olasılığını unutmayalım.

Bu davanın ulaştığı sonuçlara bakmaksızın bugün Bangladeş'te yaşananlar, Hasina'nın yaptığı şeylerin Müslümanların başındaki tüm yöneticiler tarafından yapıldığını göstermektedir.Ne yazık ki uluslararası sistem, Müslümanların kanı pahasına onlar için bir örtü ve kılıf olmuş ve onların ülkeyi yıkmalarına ve insanları öldürmelerine yardımcı olmuştur; tüm bunları ise, Batı'nın hegemonyasını gerçekleştirmek, halkları yağmalama planlarını uygulamak ve başta Allah'ın indirdikleriyle yönetmek olmak üzere ümmeti hayati davalarından uzaklaştırmak için yapmıştır.

Bugün Bangladeş'te yaşananlar, bu davaların adalet meselesi olmaktan ziyade Hasina hükümetinin düşüşünün ardından güç dengesindeki değişimin bir sonucu olduğunu ortaya koymaktadır.Liderlik boşluğunun ve iç çatışmaların yaşandığı bir zamanda konu, siyasi olarak kullanılırken bugün bazı yöneticilerin hesap verdiği suçlar, uluslararası güçlerin çıkarlarına hizmet ettikleri sürece hiç kimsenin dokunmadığı diğer yöneticilerin işlediği suçlarla aynıdır.Bu da Müslüman ülkeleri, Allah'ın şeriatıyla hükmeden ve yöneticinin siyasi uzlaşmalarla değil ciddiyetle muhasebe edildiği bir sistem yerine bağımlılık sistemi içinde yönetildikleri sürece adaletin hakim olamayacağını teyit etmektedir.

İslam ümmetinin halkları, Allah'ın şeriatıyla hükmedilmekten uzak olması nedeniyle büyük bir zulüm ve baskı altında yaşamaktadır.Bu durumdan çıkmamız için, İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla birlikte çalışmak gerekir; işte Hizb-ut Tahrir bizden önce gelip onlarca yıl ümmete bunu sağlamıştır; bugün ise ümmetin izzet sahibi olduğu ve güç ehlinin, Sa’d ve Halid gibi nusret ehli olduğu konusunda bilinçlendirmek için gerekli olan her şeyi hazırlamıştır...

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nebil Abdulkerim

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.