Logo
Bu sayfayı yazdır
Gümrük Vergileri Savaşı... Skandallar ve Gerçekler!

بسم الله الرحمن الرحيم

Gümrük Vergileri Savaşı... Skandallar ve Gerçekler!

ABD Başkanı Trump'ın, Amerika ile ticareti olan dünya genelindeki tüm ülkelere uyguladığı gümrük tarifelerine ilişkin aldığı son kararlar neticesinde dünya ticaret piyasalarına neler olduğunu, bunun ticaret dengesinin Amerika lehine iyileştirmek için olmasının yanı sıra bu adımın tüm dünya ülkeleri tarafından kınandığını ve siyasi liderler, ekonomi uzmanları, analistler ve gözlemciler tarafından onaylanmadığını belki de herkes izliyor ve takip ediyordur. Bu da küresel piyasalardaki çalkantıları yansıtmakta, fiyatların yükselmesine ve dünyayı tehdit eden bir ekonomik durgunluğun başlamasına katkı sağlamaktadır. Hatta bazıları bunu, Amerika'nın II. Dünya Savaşı öncesinde yaşanan Büyük Buhran adı verilen durgunluğa benzer bir duruma doğru ilerlediği şeklinde nitelendirmektedir. Nitekim tüm hisse senedi ve tahvil piyasaları etkilenmiş ve fiyatlar büyük bir şekilde düşerek büyük dalgalanmalar göstermiş ve bu da çoğu yatırımcının duraklamasına ve Trump'ın eylemlerinin neden olduğu belirsizlik durumu olarak adlandırdıkları durum ortadan kalkana kadar yeni yatırım yapmamasına neden olmuştur.

Gerçek şu ki, ayrıntılar ve gerekçeler çok ve uzundur; ancak bu konuya ışık tutmak, üzerinde durup düşünmek ve bir ders ve ibret almak gerekir.

Birincisi: Olaylar, kapitalist dünya ve liderleri hakkındaki hakikati, bu dünyada asil değerlere ve yüce ahlaka yer olmadığını, kapitalist liderlerin, başkalarını ezmek, onlara zulmetmek ya da tüm insani ve ahlaki yükümlülükleri inkar etmek pahasına bile olsa kendi maddi çıkarları ve özel menfaatleri dışında hiçbir şeye değer vermedikleri ortaya çıkarmıştır. Bakın işte Trump, yakını-uzağı, dostu-düşmanı, komşuyu, müttefiki ve ortağı reddetmekte ve aldığı kararlarda, bu kararların sonucunda ülkesine geri dönecek fayda ve kazanç miktarı dışında hiçbir şeyi önemsememekte,müttefiklerinin ve komşularının başına gelecek felaketleri ve kayıpları umursamamakta, kapitalist düşüncede kök salmış faydacılığın ölçüsünü en çirkin haliyle somutlaştırmakta ve böylece kalbi olan veya kulak verip işiten herkes onların ilkelerinin yozlaşmışlığını ve düşük standartlarını anlayabilmektedir.

İkincisi: Tüm uzmanlar ve analistler Trump'ın kararlarının başta Amerikalılar olmak üzere tüketiciler için daha yüksek fiyatlara ve işsizliğin artmasına yol açacağı konusunda hemfikir olsa da Trump ve yönetimi bunu çok da umursamamakta ve ekonomi tekrar canlanana kadar bunun geçici olacağını söyleyerek şoku hafifletmeye çalışmakta, yani sonunda faydalananlar kapitalistler ve para balinaları olduğu sürece milyonlarca insanın bir ay ya da bir yıl boyunca aç ve evsiz kalmasında bir sakınca görmemektedir; böylece Trump, kapitalizmin insanlık dışı bir ideoloji olduğunu ve bunun, egemen sınıfın ve kapitalistlerin bir ideolojisi olduğunu pekiştirmektedir.Halklara gelince; sermaye sahiplerinin yaşayabilmesi için sefalet ve sıkıntı içindedirler.Bu nasıl bir ideoloji ki, bir avuç nüfuzlu insan ve kapitalistler yaşasın diye çoğunluğu öldürüyor?!

Üçüncüsü: Olaylar, Amerika ve Batı liderliğindeki dünyanın, zayıflara merhamet etmeyen ve yoksulları beslemeyen acımasız bir dünya olduğunu kanıtlamıştır; zira Trump ve temsilcileri ile aynı şekilde Batı ve Çin liderleri tarafından yapılan tüm konuşmalar ve konuşmaların tüm gerekçeleri, kararların ve karşı kararların halkların ve ulusların çoğunluğunu oluşturan zayıf ve yoksullar için meydana getirebileceği felaketlere ve sorunlara herhangi bir atıfta bulunmaktan uzaktır.Bu nasıl bir vahşi zihniyet ki dünyaya ve ülkelerine liderlik ettiği halde insanlık onlar için en ufak bir kaygı bile teşkil etmiyor?! Dünyanın zayıflara merhamet eden, açları doyuran ve yoksullara şefkat gösteren yeni bir liderliğe çok ihtiyacı vardır!

Dördüncüsü: Olaylar, Müslümanların yöneticilerinin altında bulundukları musibetin boyutunu ortaya koymaktadır; zira onların ülkeleri, devam eden ekonomik savaşta, sanki savaşın dışındaymış ve hiçbir ağırlıkları yokmuş gibi her türlü hesap ve değerlendirmeden yoksundur; ayrıca olaylar, Müslüman ülkelerdeki Müslüman yöneticilerin neden olduğu ekonomik ve ticari geri kalmışlığın boyutunu da koymaktadır; hatta Müslüman ülkeler, kar ve zarar denkleminin dışında kalana kadar ya da neredeyse öyledirler.Dünya ekonomik ve ticari olarak kaynayıp her biri ticaret dengesinin büyüklüğü oranında etkilenirken, Müslüman ülkelerde ise bu savaşların yankısını neredeyse hiç tekrarlanmıyor; yöneticilerimiz konusundaki musibetimiz ne kadar da büyüktür!

Son olarak:Her akıl ve fikir sahibinin çıkarması gereken en büyük ders ve ibretlerden biri de kapitalizmin, insanların ve halkların hayatını ifsat eden vahşi ve yozlaşmış bir ideoloji olduğu ve merhamet ve kurtuluşun ise ancak yüce İslam ideolojinde olduğudur; zira bu ideoloji,مِن لَّدُنْ حَكِيمٍ عَلِيمٍHikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah katındandır.” [Neml 6] Zira İslam ideolojisi, yasa koyucuların kaprislerine, liderlerin açgözlülüğüne ve körlüğüne boyun eğmeyen, bir avuç nüfuz sahibi insan ve tiranın uğruna halkları ezmeyen, bilakis insanlığı mutlu eden ve onu kapitalizmin karanlığından ve yöneticilerin zulmünden kurtarmak için insanlığın elinden tutan merhamet ideolojisidir. Bunu da Allahu Teala’nın şu kavli tasdik etmektedir: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَBiz seni ancak âlemlere rahmet olsun diye gönderdik.” [Enbiya 107]Allah'ım, dünyaya adaleti, merhameti ve hayrı geri getirecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti bir an önce nasip et.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.