Logo
Bu sayfayı yazdır
Filistin Devletini Tanıma Tiyatrosu!

بسم الله الرحمن الرحيم

Filistin Devletini Tanıma Tiyatrosu!

Bakın işte dünya ayağa kalkıyor ya da öyle sanılıyor ve iki devletli çözüme göre Filistin devletini tanıma kararını güçlü bir şekilde alkışlıyor.

Bu, kısık ateşte pişirilmiş bir Amerikan yemeği olup dünyaya barışın bir yüzü olarak sunulmaktadır; bunun kahramanları Suudi Arabistan'ın yöneticileridir ancak gerçeklikte bu, “Washington patentli” ağrı kesici kutusundan başka bir şey değildir.

Suudi Arabistan, resmi bir vakarla, dünyaya şunu söylemek için aracılık rolünü yerine getiriyor: İşte biz buradayız, girişimi sunuyor ve kullanılabilir bir hale getiriyoruz.

İngilizlere gelince; tek devlet projesiyle desteklenen bu çarpık varlıkla geldiklerinde tarih onları çoktan geride bırakmış ve bunu hayata geçirmeyi başaramamışlardır.

Washington, bilinen kurnazlığı ve kötülüğüyle, şapkasından iki devletli çözümü çıkarıp dünyayı bunu oylamaya itmiştir; küresel vicdan ise, aniden derin uykusundan “uyanmıştır”.

Hakikatte bu çarpık vicdan uyanmamış, aksine Amerika'nın hatalarına ve aldatıcı vaatlerine boyun eğerek esnemeye devam etmektedir. Bakın işte dünya bu sahneyi alkışlarken Filistin, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar arasında bir ayrım yapılmaksızın işgal güçlerinin ve uçaklarının bombardımanı altında kendi kanında boğuluyor ve bu sahne, suçlu milletlerin haber bültenleri ve konuşmaları için bir malzeme olmaya devam ediyor.

Kısacası ey beyler! Bu, Washington'un taşlarını hareket ettirdiği ve diğerlerini de karar vericiler olduklarına inandırdığı bir Amerikan satranç oyunudur.

Sonuç olarak ne yazık ki bu varlık, bekasını sürdürüp genişlemeye devam ederken, Filistinliler ise vaat edilen devletin serabını beklemektedirler.

Bu, bölümleri Washington tarafından yazılıp Birleşmiş Milletler sahnesinde oynanan ve anlaşmanın (hakların kaybı ve işgalin pekiştirilmesi) şeklindeki gerçek yüzü ortaya çıkıncaya kadar Müslümanların başındaki yöneticilerin seyirci koltuklarında oturduğu bir tiyatrodur.

Davayı değersiz bir bedele satan ajanlar, Beyaz Saray'ın koridorlarında ağzı açık gülümsemelerle geniş koltuklarda oturup Arap kıyafetlerini giymişler “barış” hakkında konuşuyorlar; ama gerçekte onlar, halklarının tıkıştırıldığı hapishanelerin anahtarlarını taşıyan kişilerdir. Böylece kendilerini devlet adamı sanıyorlar ama gerçekte onlar, Amerika'nın emirlerinin yankısından başka bir şey değillerdir.

Ey Müslümanlar, bu hainler sizin adınıza müzakere yapmıyorlar ve sizin adınıza konuşmuyorlar; aksine Batı'nın sofralarında sizin kanlarınızın ticaretini yapıyorlar. Ayrıca onlar, Filistin davasını pazarlık piyasasında bir meta haline getirip onu en düşük fiyata satıyorlar; bu yüzden sakın onların sloganlarına ve konuşmalarına aldanmayın.

Bu topraklar Birleşmiş Milletler kararlarıyla ya da dünyanın ıslıkları ve alkışlarıyla özgürleştirilmeyecek, aksine ümmet ayağa kalkıp artık zamanı gelmiş olan vaadini idrak ettiğinde özgürleşecektir. Bu yüzden ümmetin, gerçek kurtuluşun bu ruveybidaların eliyle olmayacağını idrak etmesi gerektiği gibi atalarının kadim ihtişamına geri dönmesi ve Allah'ın vaadinin, Allah'ın izniyle kaçınılmaz olarak geleceğini hatırlaması gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Munis Hamid – Irak

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.