Afgan hükümeti, bakanlar, milletvekilleri, valiler ve danışmanlar da dâhil olmak üzere bir dizi hükümet yetkilisini yolsuzluk suçlamasıyla başsavcılığa (AGO) sevk etti. Ayrıca, çeşitli suçlardan hüküm giyen birkaç eski yetkiliyi de tutukladı.

Aşağıdaki iki konu son derece önemli ve bu tür manevralar sırasında göz önünde bulundurulmalıdır:

Birincisi: Kapitalist sistemde eylemlerin ve politikaların temeli kar ve/veya çıkardır. Bu ölçüler, bireylerin ve bu çürük sistemi yöneten devletin eylemlerinde açıkça görülebilir. Bu tür sistemlerde başkan, yakın yardımcıları ve devlet kurumları, cumhuriyet sisteminde siyasetin babası olarak bilinen Machiavelli’nin öğrencileri olarak kabul edilir. Bu siyasi bakış açısını yansıtmak için Machiavelli, generallerinin bir dizi insanı öldürdüğü ve böylece siyaset sahnesinden sildiği bir hükümdarın örneğini verir. Hükümdar çekip gider, fakat daha sonra insanlar, generallerin acımasız eylemini eleştirdiğinde, hükümdar generallerinin kafasını keser. Machiavelli’nin bakış açısına göre yukarıda belirtilen hükümdar en iyi politikacıdır. Çünkü bir yandan generallerini kullanmış, diğer yandan da onları öldürerek kendisini temize çıkarmıştır. Halk arasında popülerliği artmış ve yolsuzlukla mücadelenin figürü olarak kabul edilmiştir.

Afganistan yöneticileri, siyasi iktidarlarını ve bireysel çıkarlarını güvence altına almak için aynı politikayı takip ediyorlar. Bir yandan yolsuzluğun önünü açıyorlar; yozlaşmış yardımcılarını üst düzey hükümet pozisyonlarına getiriyorlar. Öte yandan kısa bir süre sonra aynı figürleri yolsuzlukla suçlayarak kendilerini yolsuzlukla mücadele eden yöneticiler olarak lanse ediyorlar. Gerçekten de, yolsuzluklarını örtbas etmek ve hatta toplumu lekelemek için popülist ve demagojik politikaları nasıl kullanacaklarını çok iyi biliyorlar.

İkincisi: Afganistan da dâhil olmak üzere İslam dünyasındaki yöneticiler, göreve gelmelerine yardımcı olanlara her zaman borçlu olduklarını düşünüyorlar. Gerçekte kukla liderlerdir, ABD ve NATO’yu memnun etmek için yapamayacakları bir şey yoktur. Gerçek şu ki, Afgan yöneticileri 2020’nin sonlarında gerçekleşecek olan Cenevre Konferansında efendilerine çalışmaları hakkında bir rapor sunmayı planlıyorlar. Bu nedenle, konferansta bir şeyler sunmak ve Batılı efendilerinin rızasını elde etmek için yolsuzlukla mücadele önlemleri başlattılar

Afganistan’ın Müslüman halkı, bu tür eylemlere kanmamalı ve böylesi gösterişli eylemlerle yolsuzluğun ortadan kaldırılamayacağını anlamalıdır. Yolsuzluk sadece cumhuriyetin ve demokrasinin siyam ikizi değildir, aynı zamanda egemen sistemin özünü de oluşturuyor. Çözüm, sistemsel değişimdir. Sadece İslam, bu tür yozlaşmış ve baskıcı sistemlerin yerini alabilecek ayrıcalığa sahiptir. Hilafet, İslam’ı inkılabi ve kapsamlı bir şekilde uygulayacak, bu sistemleri, figürleri ve ilkeleri yeryüzünden silinip atacak, İslam’ın adaleti kapitalizmin yolsuzluğunun yerine geçecektir.