Brown Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Donald Trump’ın Başkanlığı sırasında ABD ve NATO hava saldırılarının neden olduğu Afgan sivil kayıplarının üç katına çıktığını ve yüzde 330’a yükseldiğini gösteriyor. Araştırma ayrıca Afgan güvenlik güçlerinin hava saldırılarından kaynaklanan sivil kayıpların, Afganistan içi müzakerelerin başlamasından bu yana birkaç kez arttığını sergiliyor.

Son yirmi yıldır ABD ve NATO, Afganistan’daki askeri ve siyasi hedeflerine ulaşmak ve rakiplerini bastırmak için hava saldırıları gerçekleştiriyor. Ne yazık ki, bu sürekli sivil kayıplara yol açtı. Bu güçlerin, festival törenlerini, halk toplantılarını, hatta camileri ve hastaneleri “teröristleri hedef alma” kisvesi altında bombaladığı ve geride ağır sivil kayıplar bıraktığı birçok durum olmuştur. Son zamanlarda kukla Afgan hükümeti, efendilerinden acımasız yöntemlerini öğrendi. Zira şu anda “güvenlik” adı altında masum insanların üzerine bomba yağdırıyor. Aslında sivillere karşı gerçekleştirilen tek bir hava saldırısı bile en büyük terör eylemidir.

ABD, NATO ve Afgan hükümeti, binlerce insanı öldürmekten zerre kadar pişmanlık duymuyor, aksine nüfuzlarını ve egemenliklerini korumak için bunu çok önemli bir önlem olarak görüyor. Çünkü kapitalizm ya da demokrasi, teröristleri teşvik eden bir ideolojidir, bireylerin ve hükümetlerin hiçbir pişmanlık duymadan hedefleri uğruna binlerce insanı katletmelerine izin verir. Avustralya askerlerinin Afganistan’da işledikleri savaş suçları ile ilgili son soruşturma, onların sırf eğlence için Afganları öldürdüklerini ortaya koydu.

Bu arada, ABD, NATO ve Afgan hükümeti, her zaman halkın kurtarıcısı, insan hakları ve insani değerlerin savunucuları olduklarını, “uluslararası terörizmle mücadele” uğrunda savaştıklarını ileri sürdüler. Gerçek şu ki, bizatihi bu ülkeler, “uluslararası terörizm” ve “Devlet terörizmi”nin apaçık örnekleridir, zira Afganistan’ı askeri güçleriyle ve baskıcı egemenliklerini sürdürmek için acımasızca insanlık dışı yöntemlerle işgal ettiler.

Afganistan Müslümanları ve mücahitleri bilmelidir ki, ABD ve kuklalarının ölüm suçları, iğrençlikleri ve kötü niyetleri asla son bulmayacaktır. Çünkü savaş ve katliam ideolojilerinin doğasında var. Tek kurtuluş yolu, ABD ve NATO’nun askeri, istihbarat, politik, entelektüel ve ekonomik etkisini tamamen ortadan kaldırmak, kaderimizi ve yaşamımızı İslam’ın hayati ve insani değerlerine göre formüle etmek için ortak bir çalışma yürütmektir. Çünkü huzur ve barışı sadece İslam sağlayabilir. Bu nedenle İslam dışındaki herhangi bir gündeme atıfta bulunmak, geçmiş savaş ve sefaletin devamı sayılır.