Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, bir dizi siyasi lider ve etnik grupların temsilcileriyle yaptığı görüşmede, ‘halk’ın bekası ve dayanıklılığı üzerinde durdu. Silahlı muhalefetin (Taliban) saldırısına karşı halkın ayaklanmaya teşvik edilmesine, güçlendirilmesine ve donatılmasına vurgu yaptı. 

Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, samimi siyasi liderleri ve etkili insanları, sıradan halkı mevcut yıkıcı savaşa teşvik etmemeleri, köhne, vampir ve yozlaşmış sistemi güçlendirmek için Müslüman gençlerin kanının heder edilmemesi konusunda uyarıyor.

Mevcut iktidar ekibi, yozlaşmışlardan oluşuyor ve çifte pasaporta sahiplerdir. Şimdiye kadar Afgan halkının mal varlıklarını yağmaladılar ve talan ettiler. Ancak durumun kötüleşmesi halinde kesinlikle ülkeden kaçacaklardır. Mevcut çete, bu toprakların insanlarını umursamıyor ve/veya hiç değer vermiyor. İktidar çetesi, ölüm kalım meselesiyle uğraşıyor. Çünkü iktidarlarının temeli dayanıksızdır, yıkılmaya meyillidir. Bu yüzden etkinliklerinden yararlanmak için liderlere ve etkili insanlara yöneldiler. Yozlaşmış sistemlerini korumak için sıradan insanları bu pis savaşa sürüklüyorlar.

Samimi siyasi liderler ve etkili insanlar böyle bir zamanda son derece uyanık olmalıdır. Çünkü her taraftan iç ve dış fitneyle çepeçevre kuşatılmışlardır. Temel sorumluluklarının ve İslami görevlerinin bilincinde olmalıdırlar. Kan dökülmesini derhal durdurmalı, dış güçlerin tuzağına düşmemelidirler. Çünkü işgal güçlerinin, yardakçılarının ve istihbarat servislerinin temel amacı kaos çıkarmaktır. Afganistan’da kitlesel çıkarlar ve/veya kazanımlar elde etmek için cinayet işliyorlar. Böyle çalkantılı bir ortamda, halk ayaklanmaları kisvesi altında kazançlı ve kan dökücü bir işe karışmamalıdırlar. Halkın, yozlaşmış ve/veya kukla sistemin, çifte pasaport sahiplerinin akıncılarına dönüşmesine izin vermemelidirler. Oysa aşağıdaki ayette, insanları mevcut yozlaşmış sistem uğrunda savaşmaya teşvik eden bu liderler için endişe verici uyarılar var. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا  “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” ^{[Nisa 93]}

Sonuç olarak Hizb-ut Tahrir, Afganistan’daki samimi ümmeti, farklı grupları ve iktidar halkını, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yaşamsal zorunluluğunu ve ehemmiyetini fark etmeye, Afganistan ve bölgedeki ikilemin çözümünün barış görüşmelerinin ve savaşın sürmesi değil, Hilafetin kurulması ve İslam’ın kapsamlı bir şekilde uygulanması olduğunu anlamaya çağırıyor. Bundan dolayı Hizb-ut Tahrir ile el ele verin ve bilin ki Allah İslam’a yardım edenlere yardım eder.

أفغانستان# #Afganistan #Afghanistan