حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF-BA-2009-MB-TR-0005 |
H. 30 Zilhicce 1430 M. Cuma, 18 Aralık 2009 |
Basın Açıklaması Mali ve İdari Yolsuzlukla Mücadele "Bir Siyasi Manipülasyondur"
Küfrün başı Obama, Karzai'ye yeni hükümeti oluşturmaya başlar başlamaz mali ve idari yolsuzlukla mücadele etmesini emrettiği gibi tüm NATO üyesi devletler de Obama'nın bu konudaki talebini desteklemişlerdir. Tüm koalisyon üyeleri, Afganistan hükümetinin mali ve idari yolsuzluğa devam etmesi halinde ona her türlü yardımın yapılmasını reddedeceklerini belirttikleri gibi Karzai'den, insan haklarına aykırı, savaş suçluları, mali ve idari yolsuzluğa karışan elleri ciddiyetle takip etmesini de talep ettiler.
Bu konuda aşağıdaki hususların açıklanmasını isteriz:
Amerika ve NATO'nun bu konudaki süregelen komploları, iktidar gücünün büyümesine ve bulunduğu halden daha iyi bir hale getirilmesine katkıda bulunulmasını istememektedir. Bilakis Batı, bozuk idarenin devam etmesi ve İslami ümmetin muktedir olmaması için gerekli desteğin ve yardımın bozuk liderlere yapılmasını istemektedir. Nitekim Afganistan'daki idare öncekinden daha bozuk bir hale gelmiş olup (Kapitalist ideolojinin tek neticesi olan ) tüm mali ve idari yolsuzluklara sebep olanın proje sözleşmelerine Afgan hükümeti içerisindeki unsurlarla birlikte katılan Batılı idareler olduğu siyasi uyanıklığa sahip herkesçe açık olan bir vakıadır. Ayrıca Afganistan yöneticilerinin çoğu tüm mal varlıklarını Batılı bankalarda koruyan kapitalistler olup Amerika, mali ve idari yolsuzlukla mücadele adı altında onların tüm mal varlıklarını dondurmak istemektedir. Bunun yanı sıra herkes, terörizmle savaş adı altında bu kapitalistlerle baş etmenin imkansız olup Amerika'nın onlarla mali ve idari yolsuzlukla mücadele ve savaş suçlularının yargılanması adı altında mücadele etmekten başka çaresinin olmadığını da bilmektedir. Tüm bu suçlamalar, bu unsurların aşağılanmalarına ve Batının şartlarına mecburen bağlanmalarına zemin hazırlamaktadırlar.
Bu konudaki mevcut medya baskısının tamamı ise siyasi bir manipülasyondur. Gerçekte ise bu bir baskı olmayıp bilakis bu, mali ve idari yolsuzluğu işleyen hükümet içerisindeki önemli kişilerin Batı şartlarını kabul etmelerine dönük bir çalışmadır. Nitekim onlar, bu mücadelede yöneticilerden zayıf olanları ayrı tutarak Kabil belediye başkanı ile birlikte yardımcısına yaptıkları gibi mali ve idari yolsuzluk suçlamasıyla mahkemelere sevk etmektedirler. Ancak buna rağmen Batılılar ile birlikte yapmalarına dahası onları desteklemelerine rağmen yolsuzluğa karışmış olan idareler hakkında hiç bir soruşturma yapılmamıştır. Hatta Batılılar, onları her türlü suçlamalardan kurtararak ikamet etmeleri için Amerika ve Batılı devletlere çağırmaya hazırdırlar.
Yolsuzluğa karışan bu yöneticiler, haysiyetten ve izzeti nefisten vazgeçmişlerdir. Zira bu yöneticiler bitkin düşerek İslam'a, hükümlerine ve ukubat nizamlarına yönelik her türlü nefreti ve kini gizleyen o mücrim ve uluslararası teröristlere boyun bükmüşlerdir. Mali ve idari yardımlar, Afganistan da dahil İslami alemdeki Müslümanların hüsrana uğramalarının esasını oluşturmaktadır. Zira Batı yardımları, devletler ve yardım kuruluşlarınca dayatılan mücrim şartların kabulü noktasında İslami ümmetin ve yöneticilerin aşağılanmalarına yol açmaktadır.
Bu siyasi manipülasyonun arkasında duranın, genel fikirleri ve zihinleri kontrol etmek ve ajan otoriteyi güçlendirmek isteyen Amerika olduğunun herkes farkındadır. Ancak Afganistan üzerinde gerçek bir kontrolün sağlanması uzak bir olasılıktır. Zira Afganistan'ın büyük imparatorluklara mezar olduğuna tarih şahittir. Nitekim insanları demokrasi adıyla seçimlere sevk etmek için kullandığı çeşitli üsluplara rağmen Batı girişimleri ve komplolarının hiçbir işe yaramadığı herkes açısından ortaya çıkmıştır. Zira vatandaşlardan oy kullanma hakkına sahip olanların altıda birinden daha azı seçimlere katılmışlardır. Bunun yanı sıra Batı, özgürlüklerin mutlak korunması, insan hakları iddiaları hedeflerinin gerçekleşmesi, serbest pazar politikasının uygulanması, kadın haklarının uygulanması ve "Terörizme karşı savaş" adı altında Müslümanlara karşı savaşta ilerlenmesi gibi ilan ettiği diğer alanlarda da başarılı olamamıştır. Nihayetinde Batı, rezil ve mağlup olmaya mecbur kalacağını ve tuzağının boşa çıkacağını yakın gelecekte bilecektir.
Kafirleri razı etmek ve Batıyı korumak adına Müslümanları birbirinden ayırmak için aşağıların en aşağısına düşen bu yöneticileri Allah rezil etsin! Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] bu yöneticiler hakkında ne kadar da doğru söylemiştir. Zira o şöyle buyurmuştur:
إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ "Haya etmiyorsan dilediğini yap."
Aynı şekilde hadis onlar hakkında şöyle haber vermektedir. Zira SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
انَّهُ سَتَكُونُ بَعْدِي أُمَرَاءُ مَنْ صَدَّقَهُمْ بِكَذِبِهِمْ وَأَعَانَهُمْ عَلَى ظُلْمِهِمْ فَلَيْسَ مِنِّي وَلَسْتُ مِنْهُ وَلَيْسَ بِوَارِدٍ عَلَيَّ الْحَوْضَ وَمَنْ لَمْ يُصَدِّقْهُمْ بِكَذِبِهِمْ وَلَمْ يُعِنْهُمْ عَلَى ظُلْمِهِمْ فَهُوَ مِنِّي وَأَنَا مِنْهُ وَهُوَ وَارِدٌ عَلَيَّ الْحَوْضَ "Benden sonra bir takım emirler olacaktır. Her kim onların yalanlarını tasdik eder ve yaptıkları zulümde onlara yardımcı olursa benden değildir. Ben de ondan değilim. O kimse benim havzamın başına gelemeyecektir. Her kim onların yalanlarını tasdik etmez ve yaptıkları zulümde onlara yardımcı olmazsa o kimse bendendir. Ben de ondanım. O kimse benim havzamın başına gelecektir."
Ey Müslümanlar! Kendinizi bu yöneticilerin zulmünden kurtarmak için sizleri tekrar geçmişteki izzetinize kavuşturacak olan ikinci Raşidi Hilafet Devleti'nin ikame etmek için çalışanlarla birlikte çalışınız. Zira sadık Müslümanlar buna ehildirler. Allahuteala şöyle buyurmuştur:
وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لا يَعْلَمُونَ "Oysa izzet Allah'ın, Resulünün ve müminlerindir. Ancak münafıklar bilmezler." [Münafikun 8]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |