Pazar, 27 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu

No: AVL–BA–2015–MB–TR–06 H. 1 Muharrem 1360
M. Cumartesi, 29 Ağustos 2015

Anti-Semitizm Suçlamaları Düştü

Avustralya gazetesi Daily Telegraph, 27 Ağustos 2015 Perşembe günü, “İsmail Alwahwah: Radikal Hizb-ut Yahudi düşmanı, ırkçı tirat kovuşturmasından beraat etti.” başlıklı bir makale yayımladı. Hizb-ut Tahrir / Avustralya, İsmail Alwahwah’a karşı açılan davanın beraatla sonuçlanmasının ardından söz konusu davanın ayrıntılarını kamuoyunun özellikle de Müslüman toplulukların dikkatine sunuyor:

Yahudi varlığının ordusu, 2014’un yaz aylarında kara, deniz ve havadan tüm olası silahları kullanarak Gazze halkına karşı acımasız bir savaş başlattığında, halkın tepesine evlerini yıktığında, ölü ve binlerce insanın yaralanmasına yol açan bir savaşa girdiğinde, İsmail Alwahwah 25 Temmuz 2014’de bir hutbe vermişti. Akabinde aynı gün Sydney Lakemba’da Gazze halkına destek protestosu sırasında başka bir konuşma daha yapmıştı. Her iki konuşmada da bu suçlara değinen Alwahwah, bu gayri meşru varlığın kökünü kazıyarak ve Filistin işgalini sona erdirerek her defasında nükseden bu saldırganlıklara bir son vermek gerektiğini söylemişti. 

Altı ay sonra Yahudi varlığının Avustralya’daki baş destekçisi Yahudi lobisi, Başbakan Tony Abbott ve hükümetinin Hizb ut Tahrir’e yönelik çok sayıdaki politik saldırılarından yararlanmaya kalktı. Bu nedenle yaklaşık 16 Yahudi örgütü, Ayrımcılık Karşıtı Kurulu’na [ADB] Hizb-ut Tahrir hakkında bir şikâyette bulundu. Bu Yahudi örgütü, Hizbi ırksal iftira ile suçladı ve sırf Yahudi oldukları için kendilerine karşı nefret ve şiddete teşvik ettiğini söyledi. Bu bağlamda konuşmalarından alıntılar yaptılar ve kısmen onları tercüme ettiler. Amaçlarına hizmet edecek anlamlar vermek için onları kullandılar.

İsmail Alwahwah, Ayrımcılık Karşıtı Kurulu [ADB] Başkanı’na hitaben bir mektup yazarak iddialara cevap verdi. Mektupta, Alwahwah, yaptığı bu açıklamaların Filistin’i işgal eden gayri meşru varlığı, onun suçlarını, ırk ve cinsiyeti dikkate almadan Filistin’i işgal eden işgalci cani Yahudileri hedef aldığını belirtti.

ADB, her iki tarafın şikâyet ve yanıtlarını gözden geçirdikten sonra olası ayrımcılık ihlaline atıfta bulunarak, davayı, Kamu Departmanı Savcılığına [DPP] havale etmeye karar verdi. Sonra da dava, daha fazla araştırma yapılması için polise sevk edildi. Polis de soruşturmanın ardından [ve bu süreçte İsmail Alwahwah’a hiçbir soru sormadan] davanın askıya alınması [ ve zaman ve usul sorunları olduğu] sonucuna vardı.

Tüm bunlar ışığında, Hizb-ut Tahrir / Avustralya şunları özetlemektedir:

1- Filistin’deki Yahudi varlığı işgal varlığıdır. Filistin toprağının tek bir karışındaki varlığı bile meşru değildir. Şüphesiz İslam ümmeti, bu işgali ortadan kaldıracak ve Yahudi varlığı istese de istemese de Filistin’i kurtaracaktır.

2- Müslümanlar olarak biz, ırkçılığın tüm unsurlarını kökten reddediyoruz. Biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dünyanın yaratıcısı ve efendisi olduğuna, tüm insanların Âdem’den geldiğine, insanlar arasında takva dışında hiç bir ayrım olmadığına inanan bir ümmetiz. Biz, Yahudiler, Hıristiyanlar ve diğer Âdemoğulları ile yüzyıllar boyunca tüm haklara sahip bir şekilde bir arada yaşamış bir ümmetiz. Böyle bir ümmet, sırf ırkı yüzünden herhangi bir insana karşı çıkmaz.

3- Bu şeytani devleti destekleyen Yahudi lobileri, bu suçları deşifre eden bir kimseyi anti-Semitizm sopası ile korkutmak yerine kendileri ile bu şeytanı devletin suçları ve işgali arasına mesafe koymalıdır.

4- ADB başkanının duruşu, şaşırtıcı ve ön yargılıdır. Önyargı oluşturabilecek dengesiz açıklama ve yorumları yapmıştır. Hatta dava, yüksek makamlara havale edildikten sonra bile böyle yapmayı sürdürmüştür.

5- Yahudi lobiler yandaşı önyargılı medya, yalanların pek fazla uzun sürmeyeceğini ve insanların tahmin ettiklerinden daha fazla uyanık olduğunu bilmelidir. Bu nedenle medya, bu mücrim devlet lehine önyargılı olmayı durdurmak zorundadır.

6- Avustralya’daki Yahudi kurulunun CEO’su ve bu şikâyetin mimarlarından olan ve bu bağlamda medyada arzı endam eden Vic Alhadeff, son Gazze savaşında Toplum İlişkiler Komisyonu NSW’ye başkanlık eden kişi ile aynı kişidir. O zaman bu şahıs, acımasız Gazze savaşına tam destek vererek Yahudi varlığının suç ortağı olmuştu. Toplumun özellikle de Müslüman toplulukların geniş tepkisine neden olmasıyla konumundan istifa etmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden onun bu şikâyetin mimar ve vokallerinden olması hiç de şaşırtıcı değildir.

Her zaman ve her yerde gerçeği söylemek farzdır. Zalimlerin tehdidi, Allah’ın izniyle hakkı susturamayacaktır. 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER