حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Avustralya
Medya Bürosu
No: AVLu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130011 |
H. 4 Ramazan 1431 M. Pazar, 15 Ağustos 2010 |
-Basın Açıklaması- Tony Abbott, İslam'a ve Müslümanlara Saldırıda Howard'ın İzini Takip Ediyor
Avustralya'daki muhalefet lideri Tony Abbott, Victoria eyaletindeki seçim kampanyasında seçimleri kazanması halinde Hizb-ut Tahrir'i yasaklama yönünde harekete geçeceğini söyleyerek hizbi, terör için verimli zemin oluşturmaya yardımcı olmak, kin yaymak ve Avustralya'nın değerlerini alçaltmakla suçladı.
Bu iddialara reddiye olarak aşağıdaki hususları beyan ederiz:
1. Bu, Sayın Abbott'un takip ettiği siyasi çizgide bocalamanın klasik bir tarzıdır. Zira o, 09.07.2010 tarihinde gazeteci Alan Jones ile Radyo JP-T'de Hizb-ut Tahrir'in Avustralya'da yasaklanması ile ilgili olarak yaptığı röportajda şöyle demişti: "Bu ülkede genel ilke şudur ki siz, yasaların ihlal edilmesine tahrik etme sınırına ulaşmadıkça yanlış fikirleri hatta yanlış sözleri cezalandıramazsınız." Bu açıklamasının üzerinden daha bir ay geçmeden Sayın Abbott, takip ettiği ucuz popülist politikanın öteki yüzünü ifşa etti.
2. Aslında Sayın Abbott ve geniş bir siyasi kesimin Hizb-ut Tahrir ile değil bizzat İslam'la sorunları vardır. Ancak bunu doğru düzgün bir şekilde açıklayacak medeni cesareti bulamadıkları için İslami fikirlere, simgelere, değerlere ve örgütlere düşmanlık yapmak için gerekçeler üretmektedirler. Aslında hükümet ile muhalefet aynı olup başta Batılı devletlerin İslam dünyasına müdahalesine son vermek ve Batıdaki İslami kuşağın İslam'ın akidesi ve değerleri pahasına entegre edilmesi projelerine karşı çıkması olmak üzere Hizb-ut Tahrir'in benimsediği meselelerle sorunları vardır.
3. Sayın Abbott'un tutumunun değişmesinde Avustralya'daki Yahudi lobisinin nüfuzu olduğu açıktır. Zira Avustralya'daki bazı Yahudi cemaatleri, ağlayıp sızlanarak hedeflenen kurban görüntüsü verme hususunda Hizb-ut Tahrir'in "İsrail'e" karşı net tutumunu istismar ettiler. Çünkü bu cemaatler, artık "İsrail'in" bu korkunç cürümlerini savunacak durumda olmadıkları için bunu ifşa eden sesleri susturmaya çalışmaktadırlar. Doğrusu halkın liderliğini elde etmek için çalışan bir şahsın halkın içerisindeki bir gurubun yanında yer alması ve onun nüfuzuna boyun eğmesi yakışık alamayan bir davranıştır.
4. Sayın Abbott'un Avustralya'daki Yahudiler için kaygı duyduğunu ifade etmesi, uygulanan çifte standardı göstermektedir. Zira Avustralya'daki Müslümanlar, Irak ve Afganistan'daki kardeşlerine sempati duyunca Avustralya'ya olan bağlılıkları hakkında şüpheler gündeme getirilirken birisi "İsrail'e" saldırınca bu mesele siyasilerin tepki gösterdikleri bir durum olmasından dolayı Yahudiler güvende olmadıklarını hissedebilmektedirler. Bilindiği üzere Hizb-ut Tahrir'in karşı çıktığı şey bizzat "İsrail'in" meşruiyetidir yoksa ne Yahudiler ne de Avustralya'da yaşayan Yahudilerdir.
5. İslam, insanlar arasında etnik temelli ayrımcılık yapmaz. Bu nedenle bizler, antisemitizm iddialarını reddeder ve Yahudilere asırlardır İslami Hilafetin gölgesinde gördükleri güzel muameleyi hatırlatırız. "İsrail'e" gelince; meşru olmayan bir işgal devletidir ve yok oluş anını yaşamaktadır. Onun bu hakikatini bazı Yahudiler de dahil dünyadaki milyonlarca insan bilmekte ve bunu ifade etmektedirler. Bu ülkedeki Yahudilerin meşru olmayan bu devleti desteklemekten vazgeçmelerinin ve tarihten ders çıkarmalarının hikmetli bir davranış olacağı düşüncesindeyiz.
6. Hizb-ut Tahrir, gayesini gerçekleştirmek için şiddet kullanmayan siyasi bir hizbtir. Nitekim baskıcı otoriter rejimlerin gölgesinde çalıştığı elli küsur yıldır maruz kaldığı onca tutuklamalara, zulümlere ve baskılara rağmen bu metodunu koruyagelmiştir. Tüm tarafsız kaynaklar da bunu teyit etmektedir. Garip olanı ise Hizb-ut Tahrir'e yönelik bu suçlamaların Irak'ta, Afganistan'da ve Filistin'de milyonlarca insanı kurban eden en azılı teröristi destekleyen ve desteklemeye devam eden bu kişilerden gelmiş olmasıdır.
7. Avustralya'daki Müslümanların genelinin inandığı şeyler hakkında mesnetsiz açıklamalarda bulunmak yerine Sayın Abbott'u, Müslümanların yaşadığı sokakları ziyaret etmeye, Hilafetin geri gelmesi, Müslümanların beldelerinde şeriatın tatbik edilmesi ve "İsrail'in" varlığının meşruiyeti hakkındaki görüşlerini bizzat kendilerinden dinlemeye, Batılı devletlerin Müslümanların beldelerine müdahale etmeleri hakkındaki görüşlerinin yanı sıra Avustralya devletinin Müslümanlara yönelik dahili ve harici politikası hakkındaki görüşlerini de sormaya davet ediyoruz. Yoksa Müslümanların bu meseleler hakkındaki görüşlerini bizzat kendilerinden dinlemedikçe Sayın Abbott, hakikatleri görmezlikten gelerek mutluluk içinde yaşamaya devam edecektir!!
8. Bizler Hizb-ut Tahrir / Avustralya olarak Sayın Abbott'u, -devlet adamı cesareti varsa- ucuz popülist seçim politikalarının arkasına gizlenmek yerine bu meseleler hakkında açık tartışma yapmak için hodri meydan diyor, yer, zaman ve konu seçimini kendisine bırakıyoruz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Avustralya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+61) 438 000 465 www.hizb-australia.org |
E-Mail: media@hizb-australia.org |