Suudi Arabistan önderliğinde ülkenin doğusundaki Jubail kentinde 42 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen ve bir ay süren “1. Ortak Körfez Kalkanı” adındaki askeri tatbikat, 16 Nisan 2018 günü Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in yanı sıra aralarında Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’nın da bulunduğu 24 Müslüman ülkenin liderlerinin katıldığı törenle sona erdi. Müslüman ülkelerden on binlerce askerin katıldığı tatbikat, katılımcı ülke sayısı ve ABD savaş gemileri dâhil olmak üzere kullanılan modern askeri teçhizat dikkate alındığında, bölgede gerçekleştirilen en büyük askeri tatbikattır.

Dikkat çekicidir ki 1. Körfez Kalkanı tatbikatının başlamasından sonra Suudi Kraliyet Kara Kuvvetleri (RSLF) ile ABD ordusu tarafından karşılıklı askeri ilişkileri güçlendirmek, planlama prosedürlerini birleştirmek, iki taraf arasını koordine etmek ve işbirliği yapmak amacıyla “2018 Askeri Dostluk Tatbikatı” adıyla başka bir askeri tatbikat daha yürütüldü. 1. Körfez Kalkanı Suudi Arabistan ile diğer Müslüman ülkeler önderliğinde gerçekleşse de Suudi Arabistan ile efendisi Amerika’nın ayrıca bir askeri tatbikat yapması, Suudi Arabistan önderliğindeki sözde İslami koalisyonun aldatıcı bir Amerikan manevrası olduğu gerçeğini gösterir. Amerika, Müslüman ülkeleri, Ortadoğu ve diğer Müslüman topraklarda jeo-politik çıkarlarını korumak için kullanma amacında. Zira Amerika, “terörle mücadele” bahanesiyle Müslüman topraklara yaptığı tüm müdahalelerin feci şekilde başarısız olduğunun farkındadır. Müslümanlara karşı yürüttüğü sonsuz savaşı devam ettirmek için şimdi de bu ülkeleri maddi ve askeri olarak somurmak istiyor. Bu yüzden Amerika, bölgedeki en büyük kuklası olan hain Suudi Arabistan aracılığıyla fiiliyata geçirdiği bu koalisyona son derece muhtaçtır. 29 Kasım 2015’te ABD Senatörü Lindsey Graham, John McCain ile bir Televizyona verdiği röportajında, “Gelecekte savaşların çoğunu Orta Doğu ülkeleri yürütecek ve ayrıca savaş masraflarını da ödeyecekler” diye konuştu. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra “terörizmle” mücadele adına 15 Aralık 2015’te Suudi Arabistan önderliğinde 34 Müslüman ülkenin (ki şuan 42 ülke oldu) katılımıyla “Büyük Askeri Koalisyon”kuruldu. Koalisyonun hemen ardından Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti, 18 Aralık 2015’te bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, Müslüman orduları vekâlet savaşlarına sürüklemek isteyen ABD’nin, İslami dirilişi söndürmek için tezgâhladığı bu büyük kumpasa karşın Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar ve halk uyarıldı. Hizb-ut Tahrir’in bu söylediklerinin doğruluğu apaçık ortadadır. Açıktır ki Amerika, Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun AB destekli oyuncuları sahadan uzaklaştırmak için Yemen’de katliam yapmasına izin veriyor. Oysa Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun, Suriye, Hindistan ve Myanmar’da gerçek teröristlere karşı hiçbir müdahalede bulunmadığını görmüyoruz. Ama ne yazık ki, Başbakan Şeyh Hasina’nın eylemi, Bangladeş halkının değer ve isteklerini yansıtmaz. Hasina, Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun, “terörizmle” mücadelede geniş kapsamlı Müslüman işbirliği yarattığını söyledi. ^{[23 Haziran 2016 Daily Star]} Ve Bangladeş ordusunu Haçlı Amerika’nın denetimi ve kontrolündeki bu hain koalisyonun bir parçası olması için zorladı.

Ey Bangladeş ordusu içindeki samimi subaylar! Sömürgeci Amerika’nın, Suudi Arabistan öncülüğündeki bu koalisyonu kendi amaçları doğrultusunda kullandığı ile ilgili iğrenç komplo şimdi tamamen faş olmuştur. Amerika’nın şımarık çocuğu melun “İsrail” Yahudileri, geçen ay Gazze sınırında 15 Filistinli kardeşinizi öldürdüğünde ve yüzlercesini de yaraladığında, bu koalisyonun çirkin yüzü ve mutlak sessizliğine tanık olmadınız mı? Myanmarlı Budist müşrikler, binlerce Rohingyalı kardeşimizi katlettiğinde, kız kardeşlerimizin iffetlerini ayaklar altına aldığında, çocuklarımızı katledip bedenlerini diri diri yaktığında, bu koalisyonun hain hükümdarları, koalisyon ordularını seferber etme çağrısında bulundular mı? Suriye kasabı köpek Beşşar, geçenlerde Duma’da kimyasal silah kullandığında, birkaç gün önce gözleriniz önünde Halep’te asil ümmeti katlettiğinde, bu güçlü koalisyon milim hareket etti mi? Yoksa Müslümanları katil Beşşar’ın orduları karşısında çaresiz mi bıraktılar? Öyleyse Haçlı Amerika’nın çıkarları doğrultusunda oluşturduğu bu askeri koalisyona sakın aldanmayın. Uyanık olun ey subaylar! Bu yeni sömürgeci koalisyonun bir parçası olmaktan sakının. Zira Keşmir’de müşrik kuvvetleri veya Filistin’de Yahudi varlığı ya da Suriye’de Amerikan köpeği Beşşar ile savaşanlar “teröristlerdir”. Oysa Allah nazarında gerçek teröristler, ümmeti Muhammedin kanını dökenlerdir. Koalisyonun elebaşı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ihanet kokan açıklaması, koalisyonun örtülü amacını anlamanız için yeterli değil mi? Selman, geçen ay Amerika turunda yaptığı açıklamada “İsraillilerin” kendi topraklarında barış içinde yaşama hakkına sahip olduklarını söyledi!

Hizb-ut Tahrir olarak biz, tekrar size Müslümanlara zarar vermek için haçlı koalisyonuna katılmanız nedeniyle Allah huzurunda hesap vereceğinizi hatırlatmak isteriz. Şeyh Hasina’nın bu koalisyona katılma kararını reddedin ve kendinizi bu hain rejimin zincirlerinden kurtarın. Rejim, uzun süredir Müslümanlara işkence eden Allah düşmanlarına karşı savaşmak için sizi asla serbest bırakmayacaktır. Rejim, sizi Haçlı amacı için kullanmak üzere Amerikan kölesi olarak tutmak istiyor. Bu ise dünyada utanç, ahirette ise pişmanlık ve ıstıraba neden olacaktır. Nübüvvet metodu üzere mevut Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir / Bangladeş’e destek olun. Emir Şeyh Ata bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hilafet, Batıya meydan okuyacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}