Hasina rejimi, iktidara geldikten kısa bir süre sonra kâfir emperyalistlerin çıkarını ve İslam’a karşı savaşın samimi bir duayeni olan rejimini güvence altına almak için Raşidi Hilafet ve savunucularına karşı barbarca bir kampanya başlattı. Ancak Hasina, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu bilmelidir:

ولاَ تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.” ^{[İbrahim 42]}

Bu nedenle Allah Subhânehu ve Teâlâ haydutların 27 Ocak 2019 Pazar günü işledikleri iğrenç eylemlerden mutlaka haberdardır. Önceki gün Acil Müdahale Gücünden (RAB-4) bazı haydutlar, Sabrina Ferdous (22) adlı asil mümin bir bayanı suçsuz yere Dakka Kallayanpur’daki evinden “kaçırdılar”. Kaçırılan Ferdous, 3 ay önce tutuklanan 30 yaşındaki Hizb-ut Tahrir üyesi Tarek Muhammed Faysal’ın eşidir. Aynı nedenden ötürü Dakka Üniversitesi öğrencisi olan küçük kardeşi de “kaçırıldı”. Şu ana dek RAB-4 yetkilileri, kaçırılanların nerede olduklarını söylemiyor. Hizb-ut Tahrir olarak biz, Hasina rejimi ve haydutlarının bu alçakça ve haince davranışlarını şiddetle kınıyor ve kaçırılan üyelerimizin onurlu bir şekilde derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz!

Kandırmaca ile tekrar iktidara geldikten sonra emperyalistlerin özellikle de ABD-Hindistan’ın desteğini alan Hasina, kâfir emperyalistlerin İslam’la savaşına ortak olarak efendilerine olan borcunu ödüyor. Bu nedenle Raşidi Hilafeti yeniden kurma hareketi ile siyasi olarak mücadele etmede başarısızlığının ardından rejim, Raşidi Hilafet savunucularının aile bireylerine baskı ve zulüm yapıyor. Kâfir emperyalistlerin yaptığı gibi utanmadan mümin bir kadını kaçırıyor. Hasina, İslam’dan önce cahiliyedeki Kureyş liderleri gibi zorba yöneticilerden olduğunu kanıtlamıştır. Mekke’deki müşrikler, Allah’ın Elçisini öldürmek için kırk kişiyi gönderdi. Gece Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in evine yaklaştıklarında evin kapalı olduğunu görünce, evi kuşatma altına aldılar ve SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i öldürmek için kapı açılana kadar dışarıda beklemek zorunda kaldılar. Çünkü onurları vardı, bu onur ev halkı uyurken baskın yapmalarına engel teşkil ediyordu. Ancak Hasina ve haydutları gibi yöneticiler, tüm kutsallıkları çiğnediler. İzin almadan ya da kapıya vurmadan evlere baskınlar düzenleyip kadınları, çocukları ve yaşlıları korkutuyorlar. Gerçekten de Hasina rejimi, onurunu ve utancını yitirmiştir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ“Utanmazsan dilediği yap” ^[Buhari]

Biz Hasina ve rejimine Müslümanlara işkence ederek İslam’ın asla bastırılamayacağına tarihin tanıklık ettiğini hatırlatmak isteriz. Çünkü bu dini zafere eriştirme sorumluluğu Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya aittir. Kaldı ki sırf İslam davasını taşıyor diye bir Müslüman ve ailesine baskı ve zulüm yapanlar, ahirette hüsrana uğrayacaklarını bilmelidir. Bu yüzden bu ümmetin samimi evlatları olan Raşidi Hilafet savunucularına karşı yaptığınız aşağılık tüm suçlardan ötürü hemen içtenlikle tövbe edin ve onlara karşı yapılan tüm suçlamaları düşürün. Allah Subhânehu ve Teâlâ ve azap melekleri karşısında çaresiz ve yardımsız kalacağınız o günden sakının. Dünyada Allah dostlarına yaptığınız düşmanlıktan ötürü o gün cehennem ateşine atılacaksınız. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ “Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tövbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.” ^{[Buruc 10]}