Kral Selman ve azgın oğlu Muhammed bin Selman (MBS) liderliğindeki Haremeyn gaspçısı Suudi rejimi, üst üste iki yıldır yurtdışından hacı kabul etmiyor. Bu kötü Suudi rejimi, “Hâdimü’l Haremeyn” (İki kutsal caminin hizmetkârı) maskesiyle uzun zamandır çirkin yüzünü gizliyor. İslam’a karşı kızışan küresel savaşta, kâfir Haçlı Batının yanında yer aldılar. Bin Selman, Batılı efendileri için İslam’la mücadele rolünü üstleniyor. Bir yandan şeytani rejim, sözde Batılılaşmaya doğru hızla yelken açarken ve kutsal topraklarımızı, her türlü kötü etkinliğe, İslami değerleri aşağılayan ahlaksız faaliyetlere açarken, öte yandan COVİD-19 salgınını, İslam ümmetinin hac yapmasını önlemek için bir bahane olarak kullanıyor. Bu salgın sırasında yabancı konuklar ve şarkıcıların ahlaksız ve cahiliye konserleri ve sosyal toplantıları gerçekleştirmesine izin verdi. Ancak bu gaspçılar, namaz ve hac için bin bir türlü bahane ürettiler. Suudi Arabistan, ülke çapında aşılama sürecini hızlandırdı. Çünkü “Vizyon 2030” programının bir parçası olarak spor ve fantezi müzik eğlencelerine ev sahipliği yapacak. Ancak “Hâdimü’l Haremeyn”, hacılara yönelik böyle bir niyet ve düzenleme sergilemedi. Çünkü Müslümanların duygularına ve Salih amellerine zarar vermek için her fırsatı değerlendiriyor. İslami yönetimi yani Hilafeti yıkmak için sömürgeci kâfirler ile işbirliği yapan Bin Selman’ın atalarını unutmuş değiliz. Osmanlı Hilafetine karşı isyan ettiler. Şimdi de ibn Suud’un şeytan torunu Muhammed bin Selman, hac da dâhil olmak üzere İslam’ın son halkalarını teker teker çözmek için kâfirlerle işbirliği yapmaktadır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem haklı olarak bu konuda bizi uyardı:

لَتُنتَقَضَنَّ عُرى الإسلامِ عُروةً عُروةً فكُلَّما انتَقَضَت عُروةٌ تَشَبَّث النَّاسُ بالتي تليها فأَوَّلُهنَّ نَقضًا الحُكمُ وآخِرُهنَّ الصَّلاةُ“İslâm’ın halkaları teker teker çözülecektir. Her bir halka çözüldüğünde insanlar bir sonraki halkaya sarılacak/yapışacaklardır. İlk çözülecek olan halka hüküm/yönetim halkası, son halka ise namaz halkasıdır.”^[Ahmed]

İslam dünyasındaki laik kukla yöneticilerin, İslam ve Müslümanlar düşmanı oldukları su götürmez. Hilafetin yıkılışından bu yana bu yöneticiler, hegemonyalarını diri tutmak için düşmanlarımızla işbirliği yapıyorlar. Haçlı Amerika’nın Suudi rejimine Ortadoğu’da yeni bir rol biçtiği bir zamanda, Pakistan ve Bangladeş’teki ajan yöneticilerinden suçlu Suudi rejiminin temellerini güçlendirmelerini istiyor. Bu nedenle Suudi rejiminin bu çirkin kararına karşı İmran Han ve Şeyh Hasina gibi yöneticilerin tam bir sessizliğe büründüğünü görüyoruz. Hasina bu kararı niye kınasın ki? Çünkü kendisi de insanların ibadetine savaş açmış durumda. Suudi hükümdarları gibi Hasina da camilerde sosyal mesafe bidatini uygulamaktadır. Hatta insanların Cuma ve diğer cemaat namazlarını camilerde eda etmesini bile yasaklamak istedi. Ancak halk, şiddetle karşı çıktı. Gerçek şu ki İslam’dan aşırı nefret ettiklerinden dolayı bu yöneticiler, İslam’ı korumak şöyle dursun, aşağılamak için hiçbir fırsatı affetmiyorlar.

 Ey Müslümanlar! Bu laik kukla yöneticiler, ikinci Raşidi Hilafetin dönüşü önündeki tek engellerdir. Sevgili Peygamberimiz Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Hilafet sisteminin çözülmesiyle hac da dâhil olmak üzere İslam’ın halkalarının teker teker çözüleceğine dair bizi uyardı. Bugün bu gerçeğe tanık oluyoruz. Hacıların Allah’ın evi ve Medine-i Münevvere ziyareti yasaklandı. Bu nedenle sömürgeci kâfirlerin komplolarını ortadan kaldırmak ve İslami Hilafeti geri getirmek için Hizb-ut Tahrir’le çalışın. Hilafet, bireylerin huzur içinde ‘ibadetlerini” yerine getirmeleri için uygun bir ortam sağlayacaktır.