Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, Cuma namazından sonra bugün Dakka kentinde büyük camilerin önünde halka hitap konuşmaları düzenledi. Bangladeş, Awami-BNP rejiminin yıkıcı politikaları ve güç tellallığı nedeniyle korkunç bir ölüm bölgesi haline geldi. Halka hitap konuşmalarında konuşmacılar, siyasi arena, televizyon tartışmaları, seminer ve yuvarlak masa toplantılarının bu siyasi kargaşaya bir çözüm olarak "diyalog" ve "adil seçimler" fikrini pompaladıklarını dile getirdiler. Gerçekten tüm bu öneriler, sorunun temel nedenini değil de belirtilerini ele alıyor. Gerçek şu ki Bangladeş, son derece ölümcül bir hastalık olan "Demokrasi" vebası ile tarumar ediliyor. Bu hastalık tedavi edilmeksizin öylece bırakılırsa, sadece "Diyalog" ve "Adil seçimler" dışında önümüzde daha parlak bir gelecek yok demektir, diye konuştular.

Konuşmacılar, demokrasi, insanlara asla iyi yönetim ve barış veremez. Çünkü bu sistem, Allah yerine bir grup siyasi elite dizginsiz yasama gücü verir. Bu durumda ki beklenmedik bir şey değildir, demokratik siyasi partilerin amacı, nasıl olursa olsun kazanmak ve birbirleriyle kıyasıya mücadele ettikleri iktidar gücünü korumaktır. Sıradan insanlar ise bu Makyavelist siyasetin kurbanı oluyorlar.

İslam Hilafet Devleti ise böyle değildir. Zira Hilafet Devletinde yönetim, Kuran ve Sünnete dayalıdır, kişisel çıkar temelli partizan siyasete yer yoktur. Halife ile siyasi partiler ve siyasi bireyler hep birlikte uyum içinde çalışırlar, işbirliği yaparlar ve insanların hayatlarını perişan etmek yerine onların ihtiyaçlarını karşılamak için ellerinden geleni yaparlar, dediler.

Konuşmacılar, insanları iktidarı dönüştürmek için maddi güce sahip olan samimi subaylardan Hilafet talebini yükseltmeye ve Hizb-ut Tahrir'e yardım etmeye çağırdılar. Ayrıca zalim Hasina'yı devirmek, mevcut iktidar rejimini ortadan kaldırmak ve Hilafeti kurmak için de samimi subaylar ile iletişime geçmeye ve onları organize etmeye davet ettiler.