Bangladeş Cumhurbaşkanı, 08 Şubat 2017 seçimlerinde görev almak üzere Seçim Komisyonu oluşturulması için altı kişilik bir Araştırma Komitesi kurdu. Temyiz Mahkemesi yargıcı Syed Mahmud Hüseyin, komite başkanı olarak atandı. Bu kişi, görevini tamamlamış seçim komisyonunun azlini tavsiye eden önceki Araştırma Komitesi’nin de başkanıydı. Kazi Rakibuddin Ahmed başkanlığındaki önceki Seçim Komisyonu, seçime hile karıştırmak ve şiddet tartışmaları nedeniyle zor duruma düşmüştü. Hatta ana muhalefet partileri Ahmed’e karşı çıkmış ve seçimleri boykot etmişti.

Bir aydır süren sözde diyalog ve 31 siyasi parti ile istişarenin ardından Cumhurbaşkanın aynı kişi başkanlığında bir Araştırma Komitesi kurması şakadan başka bir şey değildir. Açıktır ki demokratik sistemde insanlar, sözde diyalog ve tartışmalarla kandırılıyor. Bunlar, yöneticilerin kullandığı eski bir taktiktir. Böylece hatalarını gizliyorlar ve insanların, ümmetin hayati sorunları üzerine odaklanmalarının önüne geçiyorlar. Araştırma Komitesi, senaryosu hazırlanmış dramdan başka bir şey değildir. Böyle bir ortamda halk, seçimler adına siyasi istihzanın başka bir versiyonuna tanık olacaktır.

Hizb-ut Tahrir’in halka yönelik mesajı şudur ki “tarafsız Araştırma Komitesi”,“tarafsız ve güçlü Seçim Komisyonu”gibi söylemler, aldatıcı siyasi söylemlerdir. Bu kalleş demokratik laik sistemde, seçimler asla ülkenin kalkınması için değildir. Seçim Komisyonu’na kim başkanlık ederse etsin ve üyeleri de kim olursa olsun, özgür ve adil bir seçim asla gerçek değişim getiremez. Özgür ve adil seçimler, sadece Awami Ligi İttifakı veya BNP İttifakını seçmemizi bir seçenek olarak sunacaktır. Aslında ikisi de başarısız ve köhnedir. Batılı güçlerin sadık hizmetçileridir. Özgür ve adil seçimlere kanmayın. Sorunumuzun çözümü, zalim siyasi sistemde araştırma komiteleri ya da Seçim Komisyonu kurmak değil, aksine gerçek çözüm, Allah’ın dininde saklıdır. Sakın samimi çabalarınızı böyle saçma seçimlerle heder etmeyin. Gelin gerçek değişim için sesimizi yükseltelim ve bu baskıcı demokratik yönetim sistemini İslam’ın yönetim sistemi Nübüvvet metodu üzere Hilafetle değiştirmek için çalışalım.