حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2019–MB–TR–14 |
H. 4 Zilhicce 1440 M. Pazartesi, 05 Ağustos 2019 |
Nesillere, Ahlaka ve Değerlere Verilen Tahribat Yeter Artık
Filistin Kadın Komiteleri Birliği, 31 Temmuz 2019 tarihinde yayımladığı bir açıklamada, Filistin hükümetinin, Filistinli kadınların evlilik yaşını 18’e çıkarma niyeti ile ilgili Hizb-ut Tahrir’in tavrını kınadı. Açıklamada partinin bu görüşünün, seçim, ehliyet ve karar alma yaşını 18 olarak kabul eden insan zihnine ve aklına ters olduğu, 18 yaş altı çocuk evliliklerinin psikolojik, sağlık ve sosyal zarara yol açtığı belirtildi. Hem erkek hem de kadın için uluslararası kabul gören yaşın 18 olduğu kaydedildi.
Açıklama hakkında Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz, diyoruz ki:
1- Evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesi konusunda goygoyculuk yapanlar, ergenlik ve buluğ çağını Batı standardına göre kıyaslıyorlar. Batıya göre ergenlik yaşı 18’dir. Batılıların kadın veya erkeği baliğ ya da reşit olmayan olarak tasnif etmeleri neye göredir? Verilen bu yargı doğru mu? Batıdaki küçük çocuk düşüncesi ile Müslümanlardaki küçük çocuk düşüncesi aynı mıdır? Batı sistemi ve literatürü, ergenlik ya da “yetişkinlik” yaşını 18 olarak belirler. Bu yaşın altındakiler çocuk olarak kabul edilirler. İslam’da teklif yaşı, erkekler için akıl baliğ olmalarına, kadınlar için de âdet görmelerine göre belirlenir. Akıl baliğ olan biri, Şeri hükümlerle mükelleftir. Sevap ve ceza terettüp edeceği için şeri hükümlere bağlanmak zorundadır. Olgunluğun, zihni veya bedeni işaret ve alametleri vardır. Öyle insanlar vardır ki on sekiz yaşın üzerinde oldukları halde olgun olmadıkları görülür. Bu yüzden İslam, olgunluğu evlilik akdinin geçerliliği için bir şart olarak görmez.
2- Evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesi çağrısında bulunanlar, erken evliliğin yarattığı psikolojik ve sağlıksal sorunlarından dem vururlar. Çocuk evliliklerde doğum sırasında ölüm ve anormal doğum yapma oranlarının yüksek olmasının nedeninin erken evlilik olduğunu söylerler. Oysa bu istatistikler, erken evliliğin çokça yaşandığı bölgelerde yetersiz sağlık bakımını göz önünde bulundurmazlar. Bu kişiler, bazı psikolojik hastalıkları bile erken evliliğe atfederler. Geçim sıkıntısı, konut, giyecek ve harcamalar gibi yaşam gereksinimlerinin karşılanmamasının başlıca nedeninin kapitalizmin dayattığı hayat koşulları ve rejimlerin ihmalkârlığı olduğunu belirtmezler. Bu kimselere soruyoruz. Peki Batı ülkelerinde çocuklar arasındaki yaygın gayri meşru ilişkilere, 12-18 yaş arasındaki genç kızların gayri meşru doğumlarına ve bu yaşta evlenmemiş annelere ne demeli? Bu kabul edilebilir bir çürüme mi? Bunlar, fiziksel ve psikolojik zarara yol açmıyor mu? Bunlar, çocuk haklarının ihlali olmuyor da hakları ve onuru koruyan şeri evlilik, bu hakların ihlali mi oluyor? Zihinsel ve fiziksel sağlık kaybına mı yol açıyor? Ne kötü hüküm veriyorsunuz.
3- Evlilik yaşını kadın özgürlüğü ve hakları altına koymak isteyenler, Batılı ülkelerin ve kurumlarının yolundan gidiyorlar. Bu kurumlar, Müslüman kadını değerlerinden soyutlamayı, kurtuluş ve kadın hakları bahanesiyle İslam’ın koruma altına aldığı haysiyeti küçümsemeyi, özgürlük, velinin vesayetinin kaldırılması, seçim yapma özgürlüğü verilmesi gibi gerekçelerle gayri meşru ilişkilere teşvik etmeyi amaçlıyorlar. Şeri evlilik düşmanı kadın hakları savunucularının literatüründe, iffet ve kadının korunması çağrısına yer yoktur. Kadın özgürlüğü bahanesiyle yasak ilişkilere sessiz kalırlar, hatta teşvik ederler. Erken evliliği yanlış bulup cahillikle itham ederken, “reşit olmayanlar” arasındaki cinsel ilişkiye itirazda bulunmazlar!
4- İslam, evliliğe teşvik etti. Evlilik için belirli bir yaş belirlemedi ya da farz kılmadı. Allah Subhânehu ve Teâlâ Aziz Kitabında şöyle buyurdu:
وَأَنْكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ“Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin”[Nur 32] İslam’a göre evlilik huzur ve rahmettir. Evlilikle edep ve avret yerleri korunur, toplum ve birey güvence altına alınır. Dolayısıyla bu kavrama “modası geçmiş gelenekler ve miraslar” olarak bakmak doğru değildir.
Malum, kabul ve icap İslam’a göre evlilik sözleşmesinin bir rüknüdür. Buna göre 18 yaşından küçük veya büyük olsun eşlerden biri evliliğe zorlanamaz. Ayrıca İslam, evlilik öncesi ve sonrasında kadının çalışmasını ve eğitim görmesini yasaklamaz.
Sonuç olarak kadın derneklerine diyoruz ki, nesillerin, ahlak ve değerlerin yıkıma uğratılması yeter artık. Soruyoruz, kadını ve haklarını koruma bahanesiyle İslam’a ve hükümlerine karşı sesinizi yükseltirken, peki neden katliam, işkence, tutuklama ve tecavüze maruz kalan mazlum Müslüman kadınları savunmuyorsunuz? İyi ya da kötü niyetle olsun neden Müslüman ülkelerdeki mücrim rejimlerin, donör ülkelerin, İslam ve Müslümanlar ile mücadele eden kurumların piyonları olmayı yeğliyorsunuz? Doğru yola geri dönün ve ona sımsıkı sarılın.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |