Gaspçı Yahudi varlığı güçleri, biri Beytüllahim diğeri El Halil’de olmak üzere iki ayrı olayda iki Filistinli kadını öldürdü. İşgal güçleri, dul ve altı çocuk annesi, görme ve işitme engelli 47 yaşındaki bir kadını, Batı Şeria’nın Beytüllahim kentine bağlı Husan ilçesindeki akrabalarını ziyarete giderken askeri kontrol noktası yakınında vurdular. Kanlar içinde kalan kadın sonunda şehit düştü. Daha sonra El Halil’deki İbrahimi Cami yakınında 24 yaşındaki bir kadın, bir askeri bıçaklamaya çalıştığı gerekçesiyle şehit edildi.

Bu iki suç, işgal güçlerinin Filistin halkına karşı yürüttüğü meydan infaz suçlarının bir parçası. Barbarlıklarını yansıtıyor. İşgal güçleri, askerler için hiçbir tehlike veya risk olmadan sırf şüphe üzerine kontrol noktalarında çocuk, kadın, yaşlı ve erkek demeden ateş ediyorlar. Savunmasız bir kadın, korku dışında ağır silahlı askerler için nasıl bir tehdit olabilir ki? Gaspçı güçler, masum canlara kıymalarından dolayı hesapsız ve cezasız kalacaklarından eminler. Mesele kınamadan öteye geçmiyor, bu suç varlığı cezasız kalıyor. Bu kadınların ve diğerlerinin intikamını alacak bir imam yok. Bu kanserli ve habis varlığı kökünden söküp atmak, Filistin’i özgürleştirmek, halkını, kadınlarını, çocuklarını ve yaşlılarını savunmak için orduları seferber edecek bir Halife yok.

Ümmetin İslam ile izzetli olduğu günlerde güçlü orduları seferber etmek için bir kadının çığlığı yeterliydi. Dinine, haysiyetine ve onuruna düşkün Müslüman yöneticiler varken, Müslüman kadınların feryatları ülkeler fethetmek için bir sebepti. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Müslüman bir kadının onurunu ihlal eden Yahudilerden intikam almak için bir ordu gönderdi. Yetiş ya Haccac çığlıkları artan Müslüman kadınların çağrılarından dolayı Hindistan ve Sindh fethedildi. Yetiş ya Mutasım sözü ile Hıristiyanların en mukaddes toprakları olan Amuriye fethedildi. İbn Ebi Amr, bir kilisede esir tutulan ve yetiş ya Amir diye haykıran üç Müslüman kadını kurtarmak için Fransa’nın uzak güneyine ordular gönderdi. Bugünün Ruveybida yöneticileri, tüm bunların neresinde? İzzet ve haysiyet orduları nerede?

Filistin’i bir imam önderliğindeki ordular ancak kurtarabilir, bu özgür kadınların ve diğerlerinin intikamını alabilir. İmam kalkandır, arkasında savaşılır ve onunla korunulur. Umarız bu yakındır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيداً وَنَرَاهُ قَرِيباً “Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz.” [Miraç 6-7]

إِنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُ أَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَرِيبٍ “Onlara vaat olunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?”^{[Hud 81]}