Çarşamba, 02 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/09/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT-BA-2025-MO-TR-23 H. 27 Rabi-ul Evve 1447
M. Cuma, 19 Eylül 2025

Doğu Türkistan: Topyekûn Bir Halkı Yok Etmeye Yönelik Karartma Politikası

Doğu Türkistan’da anneler zindanlara atılıyor, evlatlar ailelerinden sökülüp alınıyor, gencecik kızlar kısırlaştırılıyor... Doğu Türkistan’da koca bir halk, dünyanın sessiz bakışları arasında katlediliyor ve soykırıma uğruyor. (Doğu Türkistan Haber Ajansı, 12.09.2025)

Cani Çin hükümetinin Doğu Türkistan’daki Müslüman halkın kimliğini yok etme girişimleri artık herkesin malumudur. Kadınlar baskı görüyor; zulme uğruyorlar, İslami kıyafet giymeleri ve namaz kılmaları yasak. Çocuklar ailelerinden koparılıp beyinleri yıkanıyor, ateist kültürle yetiştirilerek İslâm’dan uzaklaştırılıyor. Buna ek olarak, İslam’a bağlı yeni bir nesil doğurmalarını sınırlamak için reşit olmayan kızlar kısırlaştırılıyor.

Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı bu uygulamalar, bir savaştır, Yahudilerin Gazze’de yürüttüğü savaştan daha az tehlikeli değildir. Bu savaş, İslam’a ve Müslümanlara yönelik derin bir nefreti açığa vuran ve İslam düşmanları tarafından her yerde yürütülen bir soykırım savaşıdır.

Çin’in Doğu Türkistan’daki bu savaşı, bir halkı toptan yok etmeyi, kimliğini silip süpürmeyi, onu köklerinden koparmayı ve dininden uzaklaştırarak kendi komünist kültürü içinde eritmeyi hedefleyen sessiz bir savaştır. Yahudi varlığının savaşı ise silahlarla ve açlıkla yürütülen açık bir savaştır. Bu savaş gaspçı varlık ve dostlarının, Gazze halkının soyunu kurutmak, topraklarını işgal etmek ve planlarını yaptıkları o büyük hayallerini gerçekleştirmek için yürüttükleri bir savaştır.

Zalimlerin öncülüğünde yürütülen bu savaşlar, özünde birer soykırım savaşıdır. Tek hedefleri, İslam ve Müslümanlarla ilintili ne varsa yeryüzünden silmek ve zalimlerin küfür ve cani uygarlıklarının üstün gelmesini sağlamaktır. El ele verip namusa, cana, kutsala saldırıyorlar; toprakları gasp ediyorlar!

Fakat bütün bu zulüm ve baskıya rağmen Gazze halkının dimdik ayakta durduğunu ve topraklarını savunmak uğruna tüm dünyaya fedakârlık ve kahramanlık dersi verdiğini görüyoruz. Aynı şekilde Uygur Müslümanlarının da ejderhanın (Çin’in) kökünden sökemediği bir toprağın ulu ağaçları gibi baş eğmeden, dimdik durduklarını görüyoruz.

Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz, vahşetin ve soykırımın en acımasız yüzünü gösteren onca zulme, onca baskıya ve onca hakarete rağmen dimdik ayakta! Çinli makamların, onları tehditlerle dinlerinden döndürme çabaları ve baskılarına göğüs geriyorlar.

Çin, her Müslümanı tutuklamak, ona işkence etmek ve onu dinini terk etmeye ve dininden dönmeye zorlamak için birçok toplama kampları kurmuştur. Bunlar, insanların beyinlerinin yıkandığı ve beyinlerin ateist komünist ideolojiyle doldurulduğu kamplardır. Çin, bütün bir halkı yok etmeyi hedefleyen bu baskıcı uygulamalarını ve vahşi politikalarını kasıtlı olarak dünyadan gizlemeye çalışmaktadır. Ancak tüm bu çabalara rağmen, işledikleri bu korkunç suçların kokusu artık her tarafa yayılmıştır. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı, 12 Ağustos’ta yayımladığı 2024 yıllık İnsan Hakları Raporu’nda, Çin’in Doğu Türkistan’da soykırım ve insanlığa karşı suçlar işlemeyi sürdürdüğünü bir kez daha teyit etmiştir. Çin, yürüttüğü kirli politikaları ve işlediği suçları örtbas etmek amacıyla, hakkındaki iddiaları reddetmeye yönelik forumlar düzenliyor. Örneğin, ‘Sincan’da İnsan Haklarının Gelişimi’ adlı forumda ele alınan tüm konular, aslında Doğu Türkistan’da insan haklarına karşı işlenen suçları meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir. Bu tür sahte etkinliklerle Çin, baskıcı gerçekleri gizlemeyi, hakikati örtbas etmeyi ve Uygur Müslümanlarına yönelik ihlallerini aklayarak dünyaya karşı çirkin imajını düzeltmeyi amaçlamaktadır.

Çin ayrıca, yıllardır Doğu Türkistan’daki işgalini meşrulaştırma ve etnik soykırım suçlarının temel taşlarından biri olan ‘ulusallaştırma’ politikasını pekiştirme stratejisinin bir parçası olarak ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Sergisi’ düzenlemeye devam etmektedir. Çin propagandası bu sergi aracılığıyla, Doğu Türkistan’daki Uygurlar, Kazaklar ve Kırgızlar gibi yerli halkların mirasının Çin kültürünün bir parçası olduğu veya onun etkisi altında şekillendiği fikrini yaymaya çalışmaktadır.

Ey İslam ümmeti! Doğu Türkistan’daki evlatlarının başına gelenler karşısında neredesin? Bu onursuzluk, bu ölüm sessizliği de neyin nesi?! Evlatlarınız, gördükleri onca zulme ve baskıya rağmen direniyor! Sarsılmaz güçlü bir imanla savaşıyorlar. Çin makamlarının onları aşağılamasına rağmen onurludurlar. Onlara yardım elini uzatmak için daha neyi bekliyorsunuz?

O zalim kâfirler, Uygur kardeşlerimizin şahsında aslında İslam’ın kendisine savaş açmış durumdalar. İslam’ı yok etmek, onu onların kalplerinden söküp atmak istiyorlar. Ama kardeşlerimiz dimdik ayakta duruyorlar ve siz din kardeşlerinden yardım istiyorlar! Söyleyin, siz ne yapıyorsunuz ey Müslümanlar?

Ey Müslüman alimler! Türkistan’daki kardeşleriniz, onlardan İslam sökülüp alınmasın diye idam ediliyorlar; onlar, dinin hükümlerini yayan ve onları açıklayan alimlerdir. Çin onların sesini kısmak için uğraşırken, siz kendi mesajınızı yayma konusunda ne yapıyorsunuz? Çin’in oradaki Müslümanlara karşı yürüttüğü bu sinsi savaşı hiç anlattınız mı? Minberlerden bu zulmü ifşa edip halkı bu konuda bilinçlendirdiniz mi? Bu soykırıma, bu etnik temizliğe son vermeleri için İslam ordularına hiç çağrıda bulundunuz mu, onları seferber olmaya çağırdınız mı?

Unutmayın ki Çin, terörle mücadele iddiasında bulunmaktadır ve hatta göstermelik bir şekilde ‘Yeni Durumda Terörle Mücadele ve Küresel Güvenliği Koruma: Bölgesel ve Uluslararası Sorumluluklar’ başlığı altında bir ‘barış’ konferansı bile düzenlemiştir. Uluslararası toplumu da terörle mücadelede işbirliği ve küresel güvenliği sağlama çağrısında bulunmuştur. Artık ‘terör’ ile neyi kastettikleri gün gibi ortadadır: ‘Terör’ dedikleri şey, İslam ve sembolü olan her şeydir. Zira İslam köklü ve yüce bir uygarlıktır, yeniden eski konumuna kavuşmak ve insanlığı kurtuluş yoluna sevk etmek için tekrar hayata dönmeye çalışmaktadır. Yozlaşmış ve kokuşmuş Batı uygarlığının bütün izlerini silmeyi hedeflemektedir.

Ey insanlar! Hizb-ut Tahrir Kadın Kolları olarak biz, güç ve iktidar sahiplerine defalarca çağrıda bulunduğumuza, alimlere, ordulara ve siyasi karar alma mevkilerinde bulunan herkese bu soykırımları durdurmaları için art arda acil çağrılar yaptığımıza dair Allah’ı şahit tutuyoruz. Bu zulmün son bulması, ancak Müslümanları tek bir çatı altında birleştirecek ve zalim kâfirlerin onlara uzanan ellerini kıracak bir devletle mümkündür.

Ey insanlar! Düşmanlar bizi tek bir ümmet olarak görüyor ve tüm İslam topraklarında bize düşman muamelesi yapıyorlar. Evlatlarımızı aşağılıyor, katlediyor ve hepimizi toptan yok etmeye çalışıyorlar. Öyleyse ne zaman harekete geçeceksiniz? Ne zaman damarlarınızdaki kanınız kaynayacak ve bunun bir varoluş savaşı olduğunu ne zaman anlayacaksınız?” Bu savaşın aslında bizim İslam uygarlığımız ile onların Batı uygarlığı arasındaki bir savaş olduğunu ne zaman anlayacaksınız?

Bu zalimlerin ne Doğu Türkistan’ı, ne Gazze’yi, ne Orta Afrika’yı ne de dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları yok etmekle yetinmeyeceklerini ne zaman fark edeceksiniz? Mesele sandığınızdan çok daha derin! Bu savaş, her şeyi bilen, her şeyi hikmetle yapan Allah katından gelen bir uygarlık ile; Yaratıcısına kafa tutarak kendi aklınca yasalar ve kurallar koyan aciz insan aklının ürünü bir uygarlığın savaşıdır. Düşünün bir! Kâinatın bilge ve her şeyden haberdar olan Yaratıcısının kurduğu uygarlık nerede, o nankör ve aciz kulun kurduğu uygarlık nerede!

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER