22 Kasım’da Pakistan medyası, ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun (USCIRF) “Pakistan’da hoşgörüsüzlük öğretimi ve ders kitaplarındaki dini önyargılar”başlıklı raporunu yayımladı. Sözde “dini hoşgörü” adına rapor, İslam’ı “tek doğru” inanç olarak gösterme ifadelerinin ders kitaplarından silinmesini gerektiğini önerdi. Rapor ayrıca ders kitaplarında cihat ve savaş kahramanlarının, özellikle Sindi fetheden Muhammed b. Kasım’ın fazlasıyla üzerinde durulduğunu kaydetti. Ayrıca eğitim müfredatında bazı İslam inançlarından, örneğin “İslam dini, kültürü ve içtimai sistemi, Gayrimüslimlerinkinden farklıdır...” gibi düşüncelerden bahsedilmesine itiraz etmektedir. Yine rapor, dini özgürlüklere ilişkin uluslararası laik normların ders kitaplarında yer almasını ve başkası pahasına bir dini öven hiçbir içeriğin öğretilmemesini istedi. Rapora göre müfredat, yapıcı yurtseverlik duygusunu aşılamalı ve bütün dini azınlıklara ait kahramanlar ders kitaplarına dâhil edilmelidir.

Pakistan eğitim müfredatı, zaten laik bir temele dayalıdır. İslam ve İslam tarihi, Pakistanlı Müslümanların kültür ve mirası ile hiçbir ilişkisi olmayan diğer ders konuları gibi sadece bir bilgi olarak öğretilmektedir. Bu nedenle böyle bir eğitimin İslam düşüncesinin inşasında ve öğrencilerin davranışı üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Bu laik öğretim metodu nedeniyle birçok öğrenci, İslami öğretileri gerici ve hayatla ilgisi olmayan fikirler olarak görmektedir. Ayrıca Pakistan eğitim sistemi, sömürgeci Batılı hükümetler ve kurumlar eliyle İslam’ı yok etme ve son yıllarda da “terörle mücadele” üzerine odaklanan gündem ve programlara tabidir. USCIRF, 2011 yılında yayınlanan “Eğitim ve Pakistan’da dini ayrımcılık” başlıklı önceki raporunda belirtilen sözde “dini hoşgörüsüzlük örneklerinin” (yani İslam inançlarının) çoğunun, yerel yetkililer tarafından ders kitaplarından çıkarıldığını kaydetti.

Açıktır ki İslamabad’daki sadık uşak hükümetle işbirliği yapan sömürgeci Batılı hükümetler, İslam’ı Pakistan eğitim müfredatından tamamen silmedikçe tatmin olmayacaktır. Laik Haçlı kampanyalarının amacı, bölgedeki hegemonyalarını devam ettirmek, rejimler ve sistemlerin Batı uşaklığını korumak, İslam ülkelerini sömürdükleri gibi Pakistan gençliğinin zihnini sömürmektir. Çocuklarımızı İslami kimliklerinden, şanlı İslam tarihi gururundan ve insanlık için tek doğru din algısından koparmak istiyorlar. Onlara zorla bozuk laik kültürü empoze etmek için çalışıyorlar. Bu da gençlerimizi Batı ülkelerindeki gibi uyuşturucu, alkol, gayrimeşru ilişki ve suça yönlendirecektir. Gerçekten de son aylarda Filistin, Ürdün, Cezayir, Fas ve Bangladeş dâhil diğer Müslüman ülkelerde İslam’ı, eğitim sisteminden silip atmak ve laikleştirme çabaları iyice artmıştır. Sömürgeci hükümetler, Müslüman gençler de dâhil olmak üzere İslam ülkelerinde İslam yönetimine yönelik artan destekten korkuyor. Bu yüzden her türlü yalan ve aldatmayı kullanarak eğitim sistemini laikleştirme çabasındalar. Örneğin dini hoşgörüsüzlüğü İslami inanç ve tarihle ilişkilendirdiler. Hâlbuki şu gerçeği gizliyorlar. Irkçı milliyetçi inançlar nedeniyle toplumlarındaki dinsel ve ırksal azınlıklara karşı nefret ve dini hoşgörüsüzlük çığ gibi büyüyor. Oysa İslam Hilafet Devletinde Gayrimüslimler, tarihte hiçbir devlette olmayan eşsiz dini hoşgörü, refah ve güvene sahiptiler.

Biz, Pakistan halkını Müslüman gençliğe yönelik bu liberal entelektüel soykırımı reddetmeye ve acilen Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulmasını desteklemeye davet ediyoruz. Hilafet, örnek İslam şahsiyetler yetiştirecek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Eğitimin her alanında, bilim ve gelişmede mükemmel bir ilerleme sağlayacaktır.