Cumartesi, 26 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu

No: İS–BA–2018–MB–TR–01 H. 14 Cumâde’s Sânî 1439
M. Cuma, 02 Mart 2018

Danimarka, Getto Planı İle Apartheid Hükümetine Doğru Adım Adım İlerliyor

1 Mart 2018 Perşembe günü Başbakan Lars Løkke Rasmussen, Kopenhag’daki Mjølnerparken’da hükümetin geniş çaplı getto planını kamuoyuna açıkladı. Sunumda yedi bakan da hazır bulundu. 28.000 bin konutluk bu bölgeyi haritada bir delik olarak niteleyen Başbakan, Daha da ileriye gitmeye hazırızaçıklamasını yaptı. Bu açıklamadan ilke ve değerlerinden ödün vereceklerini anlıyoruz.

Hükümete ve yaygın siyasi söyleme göre ülkenin en büyük sorunu, asimilasyonu reddeden ve kimliklerinden vazgeçmeyen Müslümanlardır. Yıllardır övünülen ilkelerde ve uluslararası kazanımlarında sürekli bir kötüleşme var. Yolsuzluk skandalları en üst düzeyde, yaygın yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal sefalet diz boyu. Refahta önemli bir düşüş var, insan hakları ve uluslararası sözleşmelerden giderek uzaklaşılıyor.

Planda hükümet, etnik ve dini azınlıkları şeytanlaştırmak için biri “getto”, diğeri de “paralel topluluklar” olmak üzere iki söylemden bahsetti. Hükümet kendi amaçları doğrultusunda ikincisini yeniden tanımladı. Birkaç Danimarkalı araştırmacının da ifade ettiği gibi aslında bu tanımı destekleyen hiçbir kanıt yok.

Eğer politik getto terimi, Danimarka’daki bölgelere işaret ediyorsa, o zaman sosyal açıdan sorunlu bölgeler sosyal bir olgudur ve bu olguya bütün Batı şehirlerinde rastlamak mümkündür. Zira buralardaki bütün azınlıklar, marjinalleştirilip gettolaştırılmıştır. Ama son yıllarda bu bölgelerde yaşanan gelişmelere bakarsanız, suç oranları giderek düşmekte ve eğitim seviyesi de artmaktadır. O halde hükümetin kapıyı tekmeleyip agresif bir şekilde “gettolara” yönelmesinin sebebi ne?

Getto damgası yemenin kriterlerinden biri, “Batı kökenli” olmayan insanların bir arada yaşamasıdır. Bu tabir aynı zamanda Danimarka siyasetinde aktif Müslümanlar için de kullanılıyor. Bu girişimlerin değerler çatışmasının bir parçası olduğu artık bir sır değil. Paralel yasalar, özel kurallar, çifte cümleler, hayattan mezara kadar devletin hayatın her alanına müdahalesi nedeniyle Müslümanlar zorla laikleştirilip asimile ediliyor.

Paralel toplumlar oluşturanın bizzat hükümet olması da ayrıca bir ironidir. Bunun tasavvuru imkansız değil, örneğin vergi kaçakçılığı için güzel ve pahalı sözcükler kullanılıyor. Oysa bu söylem toplum için büyük ve pahalı bir sorun teşkil etmektedir.

“Gettolarda” artan güvensizlik, Başbakanın bu kapsamlı planda manüplatif bir şekilde kullandığı temel argümandır. Daha sonraki zamanda uzmanlar, böyle bir yolla araştırma yapılmasını açıkça reddettiler ve bu argümanının çürük olduğunu belirttiler. Danimarka haritası yerine hükümetin bu planı belirlemedeki temeli delip deşiktir. Belli ki hükümet, önyargılı bir şekilde soruna yaklaşmakta ve sonra da Trump benzeri tarzda politikalarını desteklemek için “alternatif gerçeklere” yönelmektedir. Bir kez daha ortaya çıkıyor ki güvensizlik, Danimarkalı politikacıların kendi değer ve kültürlerine olan güvensizliğidir. Birbiri ardına sergiledikleri totaliter yaklaşım bunun açık kanıtıdır. Bu ülkede yaşayan Müslümanlara küçüklükten itibaren Batılı değerleri, düşünceleri ve yaşam tarzını zorla dayatmak ve yedirtmek istiyorlar.

İslam’a ve Müslümanlara karşı atılacak bir sonraki adım, Danimarka’yı apartheid benzeri koşullara itecektir. Söz konusu koşullarda etnik köken ve ikametgaha dayalı olarak vatandaşlara absürt ayrımcılıklar yapılmaktadır. Bu nedenle bu plan, Danimarkalı politikacıların savunduklarını iddia ettikleri değerler için ölümcül bir darbedir. Liberal demokrasi, iflas etmiş durumda. Çünkü farklı inançlardaki insanlara birbiri ardına totaliter ve zorba yaklaşımlar sergiliyor. Malum, Müslüman ülkelerdeki diktatör rejimlerin babası ve hamisi Batıdır.

Hukukun üstünlüğü ilkeleri soğuk Danimarka topraklarına gömülürken Müslümanlar, İslami kimliklerine sımsıkı sarılmalı, baskı ve ırkçı politikalar karşısında dimdik ayakta durmalıdır.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+45) 50 59 90 66
www.hizb-ut-tahrir.dk
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER