Irak’taki Müslümanlar, Irak rejimine karşı ayaklanma başlattı. Mezhepsel bölünmelere rağmen gençler, hayatlarını cehenneme çeviren Batının desteklediği mafya rejiminden kurtulmak için ölmeyi dahi göze aldılar.

Ekim başından bu yana devam eden gösterilerde en az 340 kişi hayatını kaybetti. Pek çok kent kan gölüne döndü. Güvenlik güçleri, rejim yanlısı milisler ve İranlı keskin nişancılar, göstericiler üzerine ateş açtılar. Ufukta protestoların ve güvenlik güçlerinin işlediği katliamların duracağına dair bir belirti yok. Bununla birlikte 26 Kasım 2019’da Danimarka hükümeti, NATO’nun eğitim operasyonlarına destek vermek için Irak’a helikopterlerin yanı sıra 200’den fazla yeni görev gücü göndermeye hazır olduğuna duyurdu.

Bu operasyonun misyonu: “Askeri subayları eğitmek”, “Irak’ın askeri kapasitesini geliştirmek”, “Güvenlik sorunları ile başa çıkması için Irak’ı hazırlamak” ve “NATO değerlerini yaymak.” Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod, operasyon “Irak ve Suriye’yi istikrara kavuşturmak için yürütülen geniş ölçekli çabaların” bir parçasıdır... Gerçekleştireceğimiz bu misyon, büyük ve önemli bir misyondur. NATO’nun misyonuna önemli katkıda bulunacaktır. Danimarka ön cephede operasyon yürütmeye hazırdır. Gerekirse bunu yapabiliriz.”dedi. ^{[26.11.2019 News TV]}

Bu nedenle şimdi şunun anlaşılması oldukça önemlidir. Irak rejimi, yolsuzluğa karşı ayaklanan Iraklı protestoculara karşı katliam işlerken, Danimarka hükümetinin bu mesajı ne anlama geliyor? Irak rejimi, halkına işkence edip öldürebilir, “istikrar” ve “askeri kapasitesini artırmak” için Danimarka’nın desteğine güvenebilir.

Daha önce Afganistan’da olduğu gibi Danimarka hükümeti, Danimarka halkı adına yozlaşmış ve baskıcı bir rejimi desteklemektedir... Karar yapıcılar muhasebe edilmiyor. Dışişleri Bakanı, “Amacımız birilerini memnun etmek değil” dedi. Ama aklı başında bir insan buna nasıl inanabilir? Danimarka, çürük yalanlara dayanarak 2003 yılında Irak’ın işgali ve yıkımına, bombalanmasına, enkaza dönüşmesine, bir milyondan fazla Iraklının öldüğü bir savaşın yürütülmesine yardımcı oldu. Mahkûmlara olmadık işkenceler yaptı. Diktatör, yüzlerce adi hırsızdan oluşan yozlaşmış siyasi sınıf ve işkenceci ölüm mangaları ile değiştirildi.

Savaş suçları soruşturmasının daha mürekkebi bile kurumadı. Soruşturmada, Danimarka’nın Irak savaşına ABD’yi memnun etmek için katıldığı belirtildi. Şimdiyse Müslüman Irak halkı, işgalden beslenen ve ülkeyi bölmek için istismar edilen mezhepsel bölünmeye meydan okuyor. Gerçek değişim için hayatlarını feda ediyorlar. Danimarka hükümeti, Amerika yanlısı rejimi “yerleştirmek” için inisiyatifi ele alma, savaş uçakları ve tanklarla Irak’a getirilen demokrasi gibi NATO’ya özgü iğrenç “değerleri” yayma arzusunda.

Hizb-ut Tahrir / İskandinavya, Danimarka’nın Irak’taki Müslümanlara karşı suç işlemesini şiddetle kınar. Katil rejimi “istikrara kavuşturmak” için Danimarkalı politikacıların, bu Müslüman ülkeye daha fazla müdahale eğilimi, tüm Danimarka için yüz kızartıcıdır ve en ufak bir adalet duygusu olan biri bunu kabul edemez.