Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 3-4 Mayıs tarihleri arasında Danimarka’ya resmi bir ziyarette bulunacak. Hem Kraliçe ile akşam yemeği yiyecek hem de Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in ev sahipliğinde düzenlenecek Hindistan-İskandinav zirvesine katılacak.

Modi, şiddet yanlısı ve faşist Hindutva hareketinin koyu bir destekçisidir. 2019’da Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesini vahşice ilhak etti. Keşmir’de onlarca yıldır insanlar, Hindistan ordusunun keyfi tutuklamalarına, adam kaçırmalarına, işkence ve tecavüzlerine maruz kalmakta.

Narendra Modi ve Hindu milliyetçisi partisi BJP, 2014’te iktidara geldiğinden beri Müslüman karşıtı politika izledi, birçok uluslararası gözlemci Hindistan’ın ülke Müslümanlarına yönelik soykırım yolunda ilerlediğine inanıyor!

Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Assam eyaletinde Hindistan hükümeti bölgedeki Müslümanlara karşı etnik temizlik yapıyor. Narendra Modi, Hindistan Müslümanlarının bir kısmını “yasadışı göçmen” ilan ederek yabancılaştırma politikası yürütüyor.

Tüm bunlar Mette Frederiksen’in Hindistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği dönemde cereyan etti. Modi’nin Danimarka ziyareti yaklaştıkça medyada Modi’nin şiddet ve zulüm politikalarına yönelik eleştirel bir habere rastlamak neredeyse imkânsız.

Bu arada Başbakan, Modi’nin Hindistan’da yaptığı konuşmada vurguladığı “önce ulus” sloganına övgüler yağdırdı. Bu slogana göre Hindistan hükümeti Müslüman azınlığı yasadışı ilan etmektedir.

Rusya’nın Ukrayna’daki vahşetini “savaş suçu” olarak nitelendiren Mette Frederiksen, Narendra Modi liderliğinde Hindistan Müslümanlarına yapılan zulüm ve baskı hakkında tek bir kelime bile etmedi. Modi’nin Danimarka ziyaretinde Ukrayna savaşının ana gündem maddesi olacağını belirtti!

Danimarkalı politikacılar, Hindistan’ın aşırı milliyetçi ve İslamofobik yönüne açıkça sempati duymaktadır. Danimarka da son yirmi yıldır bu yönde ilerliyor.

Danimarka Başbakanı ve uysal Danimarka basını bir şeyi açıkça ortaya koydu: Hindistan Müslümanlarına yapılan acımasız zulüm Danimarka’nın sorunu değil.

Danimarka ve Batı siyasetinde egemen olan seçici hümanizm mide bulandırıcı. Müslümanlara her gün dayatmaya çalıştıkları Batılı “değerler”, kuşkusuz çürük ve köhne değerlerdir. Ortak paydaları İslam düşmanlığı ve ekonomik çıkarlarıdır.

Hizb-ut Tahrir / Danimarka, Danimarkalı politikacıların Hindistan Müslümanlarına yapılan sistematik ve kanlı zulmü onaylamalarını şiddetle kınamaktadır. Edep ve adalet anlayışı olan herkes aynı şeyi yapmalı.