07 Kasım 2014 Cuma günü, Kopenhag parlamentosunda bir dört yıllık yeni uyum paketi tüm partilerce kabul edildi. Her zamanki gibi açıklanan uyum paketinin odak noktasını "gençler arasında radikalleşmenin önlenmesi ve çözümü" konusu oluşturuyor. Bu uyum paketi, şu orijinal taslağa bir ek madde olarak kabul edildi: "Kopenhag'da Şeriata mensup olanların sayısı düşürülmeli." Ayrıca bir ek madde daha kabul edildi ki oda "Kopenhag'da yaşayan ve kendilerini demokrat olarak kabul edenlerin sayısı da artırılmalıdır"

Bir dizi girişimler daha vardır. Örneğin belediye tarafından yapılan anonim anketler, "Aslen Batılı olmayan" 18 ile 29 yaş arası Kopenhaglı gençleri kapsayacak şekilde genişletildi. Tabii onlar bu kavram ile Müslümanları kastediyorlar. Bu genişlemeyle artık onlar, Müslüman gençlerin "Demokrasinin temel değerleri" hakkında ne düşündüklerini soracakları anlamına geliyor.

Hatta onlar, bu verileri neden toplayacaklarının gerekçesini bile gizleme zahmetine girmediler. Bu yeni anlaşma ile bu ülkede yaşayan Müslümanlara karşı doğrudan bir saldırı söz konusudur. Çünkü açıklanan planda mücadele edilecek hususların başında Şeriat geliyor. Ki Şeriat, "kurallar toplamı ve İslami hükümler" anlamına gelir.

Bu bağlamda Rasmus Jarlov [Muhafazakâr Parti] "Bu yeni sorularla biz, tartışılacak değerleri seçmiş oluyoruz" dedi ve "Demokrasi dini dogmatizmden daha iyidir." diye de ekledi. Ardından da "Kişi vereceği cevabı bir kitapta bulabilecek" dedi.

Kopenhag Belediyesi Entegrasyon Başkanı Anna Mee Allerslev [Radikal Sol Parti], "Kimlerin radikalleşme ile ilgili sorunu olup olmadığını göreceğiz..." dedi ve şöyle devam etti: "Biz bir belediye olarak gerektiğinde bu sorunlar hakkında konuşabilmeliyiz ve bu sorunun üstesinden gelmek için PET ve polis ile işbirliği yapabilmeliyiz"

Buna göre Allah'ın Şeriatına bağlanan ve laikliği inkâr eden bir Müslüman güvenlik tehdidi olarak görülecek, istihbarat ve polis tarafından gözetim altında tutulacaktır. Önlem olarak da Batılı değerlere inansınlar ve İslam'dan vazgeçsinler diye Müslümanlara, ilkokuldan başlamak üzere eğitimin her aşamasında misyonerlik kültürü verilecektir.

Hizb-ut Tahrir olarak bizim hedefimiz, İslam'ı korumak ve Müslümanların İslami değerlere sımsıkı tutunmalarını sağlamaktır. Bu yüzden defalarca ve tekrar tekrar bıkmadan usanmadan Danimarkalı politikacılar tarafından İslam'a ve Müslümanlara karşı yürütülen saldırıları deşifre edip açıkladık. Bu sefer de açıklayacağız.

Kopenhag ve diğer yerlerdeki tüm politikacılar şunu iyi bilmeliler ki Şeriat, İslam'ın temelidir. Ve Müslümanlar da sonsuza dek ondan asla vazgeçmeyecekler ve onun bir alternatifine kesinlikle razı olmayacaklardır. Aynı zamanda şunun da farkında olmalılar ki Hizb-ut Tahrir olarak biz, harcadığınız paralar ne kadar çok olursa olsun sizin plan ve oyunlarınızı kamuoyu önünde deşifre etmeye devam edeceğiz. Allah'ın izniyle bu savaşın kaybedeni kesinlikle siz olacaksınız.

يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." ^{[Saff 8]}