Kopenhag Belediyesi, İslam’a karşı savaşa hazırlanıyor. “Radikalleşme” ile mücadele için bütçeden 23 milyon kron ayırdı. Bütçe, iki kat artırıldı. Bu bütçe, diğerlerine nazaran vatandaşlar ile işbirliğini ve demokratik Müslüman ortamları güçlendirmek için kullanılacaktır. Zira Belediye Başkanı Anna Mee Allerslev, “Gençlere ulaşmanın anahtarının kendileri olduğunu.” söyledi. Ayrıca okullarda demokratik öğretileri güçlendirerek ve sözde “radikalleşme” ile nasıl mücadele edileceğine dair ailelere kurslar vererek, düşünceleri maniple etmek ve zulüm algılarını güçlendirmek istiyorlar.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, birçok kez bu politikanın arkasında yatan gerçek nedenin ve “Radikalleşme” kavramının, aslında İslami değer ve terbiye ile mücadele etmek için olduğuna dikkat çektik, hatta yeri geldi açıkladık. Bu nedenle İslam ile mücadeleye yoğunlaşılması hiç sürpriz değildir. Gençlik arasında İslam’a bağlılık sürekli yukarıya doğru bir trend gösterince ve gençler, ideolojik konumlarını da belirleyince, iflas etmiş muhalefetten, bu tür umutsuz kasılmalar, hezimetle sonuçlanacak bir savaşa yoğunlaşacak çaresiz girişimlerin olacağı bekleniyordu.

Bu günlerde mülteciler hakkında yapılan tartışmalar zirvede iken, birçok kişi neden Danimarka’ya “Kuzey Macaristan” dendiğini sorabilir? Bilindiği gibi Macaristan’dan yapılan resmi açıklamaya göre, Müslüman mülteciler kabul edilmeyecektir. Bu yüzden onlara insanlık dışı muamelede bulunuyor. Hatta muhtaçlar için sadece “transit ülke” olarak görülmekten dahi nefret ediyor. İşte Danimarka ile Macaristan’ın ortak paydaları budur.

Kopenhag Belediye Başkanı dâhil bazı politikacılar, kendilerini insanlık yanlıları ve muhtaç insanlara kucak açanlar olarak sunmak istiyorlar. Ama Macaristan’da olduğu gibi belirli koşullar ile: İnançlarınızdan ödün verin. İslam’dan vazgeçin. Batının laik zihniyetini benimseyin, değilse kabul edilmezsiniz. Yine de buraya iltica etmeye kalkarsanız, siz pes edene kadar ya da bizim paramız tükenene kadar siz ve sizin çocuklarınız ile her türlü sahtekâr yollar ile mücadele edeceğiz.

İşte ülke içinde ve dışında Müslümanlara verilmek istenen mesaj budur. Her yeni girişimi gizlemek, artık çok daha zor hale geliyor.

Müslümanlar, asla İslam’dan vazgeçmeyecektir. Danimarkalı yetkililer, bu yolda devam edip etmeyeceklerine karar vermelidir. Danimarkalı yetkililer, diğer totaliter rejimler ile ele ele öncüler olarak dünya tarihinde yeni bir sayfa açacaklardır. Bugün Danimarka’ya “Kuzey Macaristan” dendi. Yarın ne denir bilinmez?