Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu

No: DA-BA-2013-MT-TR-0004 H. 10 Rabi’-ul Âhir 1434
M. Çarşamba, 20 Şubat 2013

- Basın Açıklaması - "Katolik Rahibin" Öldürülmesi Bahane Edilerek Neden İslam Kısıtlanıyor ki?!

Zengibar'daki "St Joseph piskoposluk Bölgesi'nde" Katolik Rahip Peder Avarist Moshe'nin ölümüne yol açan ve Pazar günü sabah gerçekleşen yangının akabinde Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika olarak bizler, aşağıdaki hususları açıklamak isteriz:

Politikacılar ile bazı Nasrani liderlerin, İslam'a ve Müslümanlara karşı kin ve düşmanlığa yönelik küresel programları daha da ileriye taşımayı bekledikleri görülen bu olay gerçekten çok üzücüdür. Politikacılar açısından olana gelince; insanların hayatını ve mallarını korumadaki başarısızlığa çözüm bulmak yerine bazılarının bu olayın "terörist bir eylem" olduğu sonucuna varmaları tamamen utanç verici bir durumdur. Dolayısıyla onların bu girişimi, olayı İslam'a ve Müslümanlara bağlamak amacıyla kamuoyu oluşturmak içindir. Görünen o ki aynı zamanda, olayın gündüz vakti polis merkezine yakın bir yerde gerçekleştiği gerçeğini yorumlamaktan da kaçınmaktadırlar. Aynı şekilde onlar, fakirler ile zenginler arasındaki uçurumu giderek büyüten kapitalist ekonomik sistemin başarısızlığı karşısında da kaçınmaktadırlar. Dolayısıyla bu da eninde sonunda insanları, umutsuzluk, güvensizlik ve düşmanlık duygularına sevkedecektir.

Kilise liderliğiyle ilgili olana gelince; ideolojik tartışmalar yoluyla İslam ile tartışmak yerine onlar, Batı tarafından İslam'a ve Müslümanlara karşı tasarlanan küresel nefreti daha da kışkırtmak ve aynı şekilde olayla ilgili soruşturmanın etkisinin kendileri ile politikacı efendilerinin lehine olması için bu olayı istismar ederek zayıflarını korkutmaktadırlar.

Bu olay, aynı şekilde Tanzanya'da Nasranilerin tercih edilmesi şeklinde köklü bir kanserin varlığına da işaret etmektedir. Zira bu olay, devletin dikkatini çekmiş ve yabancı araştırmacılara çağrıda bulunmak için eşi görülmemiş bir şekilde harekete geçmesine yol açmıştır. Diğer taraftan birçok Müslüman aktivistler hala kefaletsiz bir şekilde cezaevlerinde çürümektedirler. Dolayısıyla hükümetin onlarla ilgilenmediği ve taleplerine kulak asmadığı görülmektedir.

Hizb-ut Tahrir olarak bizler, bakanların ve dîni liderlerin öldürülmeleri ile Manastır ve Kiliselerde İslam'ın izin vermediği yangınların tamamen açıklığa kavuşmasını isteriz. Nitekim İslam tarihi boyunca Hilafet Devleti'nin, hala onların bugün bile Müslümanların yoğun olduğu İslam topraklarında bulunacak ölçüde gayrimüslimlerle güzel muamelede bulunmak için çalıştığı çok iyi bilinen bir gerçektir.

Son olarak dürüst Nasranileri ve onların aydınlarını, İslam'ı kucaklamaya davet ediyoruz. Şayet İslam'dan sonra hala ikna olmamışlarsa o zaman onların, özellikle Amerika olmak üzere İslam'a ve Müslümanlara karşı sonu gelmeyen gizli gündemlere sahip olan Batı tuzağına düşmekten kaçınmaları gerekir. Zira Amerika, tek amacı küçük milletlere boyun büktürmek, doğal kaynakları yağmalamak ve halkları bölmek olan bir ülkedir. Bu yüzden bizler, Nasranilere ve gayrimüslimlere İslam'ın kesinlikle dünyaya egemen olacağını ve geçmişte görüldüğü üzere kendileriyle adil ve tarafsız bir şekilde muamelede bulunacağını hatırlatırız. Zira 638 yılında Patrik Sophronius, Filistin'i İslam Devleti'ne teslim ettiğinde Halife Ömer İbn-ul Hattab [Radıyallahu Anh], İliya [Kudüs] halkına aşağıda metni geçen ahidnameyi yazmıştır:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla: Bu, Allah'ın kulu ve müminlerin emiri Ömer'in İliya halkına verdiği bir emandır... Onların canlarına, mallarına, kiliselerine, haçlarına, yerleşik ve göçebe olan bütün fertlerine verilen bir emandır... Kiliseleri mesken yapılmayacak, onun bir kısmı ya da bir bölümü yıkılmayacak, haçlarına ve mallarından hiçbir şeye dokunulmayacak. İnançlarından dolayı zorlanmayacak ve onlardan hiçbirine zarar verilmeyecektir."

İslam, gayrimüslimler için tüm bu adalete izin veriyorsa Müslüman olduklarında durum nasıl olur acaba? Dolayısıyla derhal İslam'ı kucaklamak için nevine münhasır bir fırsat yakalama zamanı, kendilerine kalmıştır.


Mesud Müslim
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi Yardımcısı
Doğu Afrika

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: Mob: +254(0737)606667 / +254(0717)606667
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail:  abuhusna84@yahoo.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER