Hizb-ut Tahrir / Fas, Kurban Bayramı’nın gelişiyle birlikte Fas ve tüm Müslümanların bayramını kutlamaktan mutluluk duyar. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu muhteşem günü tüm Müslümanlar için refah, bereket ve suhulet kılsın. Umarız bu bayram, Müslümanların ceberut saltanat altında yaşadıkları son bayramdır. Temennimiz odur ki bir sonraki bayramda Ukab sancağı doğusuyla batısıyla tüm Müslümanlar üzerinde dalgalanır.

Bu kutlu gün vesilesiyle Fas halkının sevincini paylaşmak adına deriz ki:

Kurban kesin ki Allah kurbanlarınızı kabul eylesin, ailenize genişlik versin, kurbanlarınız ile yoksul ve fakiri doyursun. Kurban kesmek istedikleri halde kurbanlık satın alamayanlara ise bir sorumluluk yoktur. Kurbanlık satın almak için sakın kredi çekmeyin. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ temizdir ve temiz olanı kabul eder. Bir farz, haram fiille yerine getirilmez, mendup hele hiç yerine getirilmez.

Ey Fas halkı!

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetine uygun bayram kutlarken Suriye, Irak, Burma ve Yemen topraklarındaki kardeşlerinizi de unutmayın. Onlar bayram sevincinden mahrumdurlar... Aile ve yakınlarıyla bayram kutlayamıyorlar. Bunun yerine Rabbimiz Allah dedikleri için katlediliyorlar, İslam hükümleri altında yaşama ve sömürgeci kâfirin boyunduruğundan kurtulma özlemleri nedeniyle yerlerinden yurtlarından ediliyorlar.

Fas halkı diğer Müslüman ülkeler halkı gibi katliam ve sürgün yaşamasa da, ancak aşırı yoksulluk ve yoksunluk çekiyor. Ne yiyecek ve giyecekleri var ne de evleri. Sağlık hizmetlerinden de faydalanamıyorlar. Böyle kimseler için kurban satın almak hayal ve fantezidir.

Allah’ın yasalarına saygı ve hürmet göstermek, onları layık olduğu makama koymaktır. Allah ve Rasûlü’nün verdiği önemi vermektir. Mendup, bir farzın, bir farz da farzların tacının önüne geçemez. Allah’a yakınlaşma adına kesilen kurban ibadeti, çok daha büyük farza eşdeğer olamaz. Kuşkusuz Şeriatı ikame etmek, Allah’ın kelimesini yüceltmek, İslam’ın özünü ve Müslümanların masum kanlarını korumak, her hal ve ahvalde Müslümanlara farzdır. Allah’ın farz kıldığı en büyük farzlardan biridir. 

İşte Müslüman evlatlarından sadık bir zümre, bu zayi olmuş farzı ikame etmek için altmış yıldan beri gecesini gündüzüne katarak çalışmakta, bu yolda malını, canını ve gayretlerini feda etmektedir. Allah yolunda karşılaşılan eziyet, işkence, sürgün ve ölüm onları bu farzı eda etmekten alıkoymamaktadır. Haydi, onların ellerinden sımsıkı tutun ve kervana katılın, onları güçlü kuvvetli insanlarla destekleyin.

Evet, daha ilk günden itibaren biz, aramızda Rabbimizin Şeriatını ikame edecek yegâne merciinin Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin olduğunu fark ettik. O Hilafet ki kanlarımızı koruyacak, aç olanlarımızı doyuracak, yoksulların gereksinimlerini giderecek, ülkemize tamah eden açgözlülerin gözünü çıkaracaktır. Haksız yere akıtılan kan damlalarını durduracak, Müslüman topraklarına güvenlik ve emniyeti geri getirecektir. Zayi olan ya da yağmalanan mallarımıza dur diyecek ve bu nedenle insanlar refah içinde yaşayacaklardır... İşte biz kendimizi sadece bu amaca adadık. Çünkü biz, ümmetin bütün isteklerini gerçekleştirmenin yegâne kapısının bu olduğunu biliyoruz. Bunun dışında farklı amaçlarla uğraşmak, beyhudedir, çaba ve zaman kaybıdır.

Ey İnsanlar!

Allah’a hamd olsun ki çabalar meyvelerini vermeye başladı bile. Hasat zamanının geldiğini yakinen görüyoruz. Doğuda Türkistan ve Fergana Vadisi’nden Batıda Atlantik kıyılarına kadar, Kuzeyde kurak çöllerden Güneyde Afrika ormanlarına kadar her yerde Müslümanlar Hilafet naraları atıyorlar. Gelin hayırda yarışın ve kervan hareket etmeden önce kervana katılın.

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber, La İlahe İllallah

Allahu Ekber, Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd