حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FL–BA–2019–MB–TR–07 |
H. 13 Şevvâl 1440 M. Pazar, 16 Haziran 2019 |
Filistin’e Karşı Kurulan Tuzakla Mücadele İddiasındaki Yönetim, İslam’la, Dava Erleriyle ve Filistin Halkıyla Mücadele Ediyor!
Mücrim Trump vizyonu uyarınca Filistin meselesinin tasfiyesine kapı aralamak için Bahreyn’de düzenlenmesi planlanan hain çalıştayın tarihi yaklaştıkça Filistin güvenlik güçleri, yasal en basit haklarını bile umursamaksızın Hizb-ut Tahrir gençlerini keyfi şekilde gözaltına almayı sürdürüyor. Gençler, siyasi çalışma, iyiliği emretme, kötülüğü yasaklama şeri görev ve haklarını yerine getirmelerinden ötürü yönetim tarafından barbarca gözaltına alındılar. Gece yarısı evlere baskın düzenleyen güvenlik birimleri, evlerin kutsallığını ihlal etti, bozgunculuk çıkardı. Kapıları kırıp kadınları ve çocukları korkuttu. Bu utanç verici sahne, işgal ordusunun eylemlerini andırıyor!
Batı Şeria’nın çeşitli illerinde gözaltına alınan 40’tan fazla genç, on gündür gözaltında tutuluyor. Henüz çoğu serbest bırakılmış değil. Kefalet talebi reddedildi. Belli ki gözaltılar mahkemelere ve muhtemelen de yönetime dayatılmıştır!
Filistin sorununu tasfiye entrikalarına meydan okuyan Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik bu gözaltılar, yönetimin, Filistin sorununun tasfiyesine karşı çıktığı iddia ettiği bir zamana rastlıyor. Tasfiyeyi Amerikan tuzağı olarak görüyor. Fakat sahadaki eylemleri ve günlük davranışları yalancı olduğunu ortaya koyuyor. Filistin yönetimi, Yahudiler lehine Filistin’in çoğundan vazgeçilmesi üzere Oslo temelinde kurulmuş bir varlıktır. Yahudi varlığının bekçiliğini yapıyor ve güvenliğini garanti altına almaya çalışıyor. Filistin yönetimi Başkanı, güvenlik koordinasyonunu kutsal sayıyor. Filistin halkının dini, onuru ve geçimine savaş ilan ediyor. Dayanılması zor koşullar üretip Filistin halkını göçe zorluyor. Liderler ve yönetim erkânının cebini doldurmak, peşkeşlerini sürdürmek ve Filistin sorununun tasfiyesi projesinde devam etmek için insanlar yoksullaştırılıyor.
Aklı başında biri, böyle bir yönetiminin tasfiye planlarına karşı çıktığına ya da Filistin sorununa karşı kurulan komplo ile mücadele ettiğine inanabilir mi? Amerikalı General Dayton üretimi ve eğitimi güvenlik organları mı Amerikan planlarını başarısızlığa uğratacak? Amerika onları bu rol için hazırlamadı mı?
Bir yandan Bahreyn atölyesine karşı çıkarken, öte yandan bazı rejimlerin bu hain atölyeye katılımını “anlayışla” karşılaması, yönetimin gerçek yüzünü ifşa eden ve Filistin halkının gözünde düşüşünü sağlamlaştıran kesitlerden bazılarıdır!
Oslo yönetimi Filistin halkının yıkımına sebep olmuştur. Şimdi de halkı ekonomik yıkıma, ahlaki yozlaşmaya ve siyasi ihanetlere sürüklüyor. Halka karşı komplolar kuruyor. Peşkeş projelerin kabul edilemez olduğunu söyleyen samimi insanları gözaltına alıyor. Barbarlık ve canavarlığıyla Filistin halkının samimi olanlarını susturabileceğini sanıyor. Ama yanılıyor, çünkü Hizb-ut Tahrir olarak biz, gözaltındaki gençlerimize, mübarek topraklara ve Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sına karşı işlediği suçlara asla sessiz kalmayacağız. Gençlerin gözaltına alınması, yönetimin entrikalarını ve Filistin sorununa ihanetini deşifre etmekten bizi alıkoyacağını düşünüyorsa, yanılıyordur.
Yönetim ve kurumlarından çok şiddetli kimseler gençlerin kararlılığını kıramadılar. Rejimler, gençleri, iradelerini ve kararlılıklarını test ettiler. Yönetim ne kadar despotlaşır ve firavunlaşırsa firavunlaşsın bizi ancak incitebilir. Ama dünyada rezil rüsva ve ümmetin gazabına nail olacaktır. Ahiret azabı ise çok daha şiddetli ve kötüdür.
Temin ederiz ki yüzyılın anlaşması, iki devletli çözüm, tek devletli çözüm gibi sömürgeci projeler, Filistin’e ihanettir. Komplocuların gürültüleri, Donkişot’ça mücadeleleri kahramanca mücadele olamaz. Zira Filistin’in bir karışından bile vazgeçmek suç ve ihanettir. Bu ihaneti dünya sloganları ve söylemleri güzelleştiremeyecek. Çünkü ihanet hükmü, yedi kat gökyüzü ötesinden gelmiştir.
Mübarek toprak Filistin’e gelince, İslam ümmetinin bir davasıdır ve Peygamberin İsra’sına karşı sorumluluğunu yerine getirmek için yeniden ümmetin sinesine döndürülmelidir. Ümmet içinde Mescidi Aksa’yı temizlemek, özgürleştirmek ve Yahudi varlığının kökünü mübarek topraklardan kazımak için yanıp tutuşan milyonlarca ordular var. Biz bugünün çok yakın olduğuna inanıyoruz. Öğüt alacak kimse yok mu?
فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَىٰ أَن تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَن يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِّنْ عِندِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَىٰ مَا أَسَرُّوا فِي أَنفُسِهِمْ نَادِمِينَ “İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.” [Maide 52]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |