Çarşamba, 01 Recep 1446 | 2025/01/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2024-MB-TR-24 H. 24 Cumâde’s Sânî 1446
M. Perşembe, 26 Aralık 2024

Filistin Yönetimi, Cenin Mülteci Kampı’ndaki Suçlarını Meşrulaştırmak İçin Şeytani Yöntemlere Başvurmakta

Filistin Yönetimi, Cenin Kampı’nı ve halkını şeytanlaştırmak, kanlarını dökmeyi meşrulaştırmak için medyasını, vaizlerini ve sosyal medya trollerini harekete geçirdi. Ardından güvenlik güçlerini, otoriteye bağlı çeteleri, çıkarları uğruna bu yapıya hizmet eden az sayıda sözde kanaat önderlerini, baskıyla susturulmuş memur ve öğretmenleri Halil İbrahim şehrinde topladı. Bakanlıkları devreye soktu, okulları kapattı ve otobüsler kiralayarak Halil İbrahim şehrini ve halkını, Cenin Kampı sakinlerinin kanının dökülmesine destek veriyormuş gibi göstermeye çalıştı. Ancak, otorite ve arkasındakiler, Halil İbrahim halkı ve kabilelerinin, tek bir sözle bile olsa bir Müslüman’ın kanının dökülmesine destek vermeyeceğini çok iyi biliyorlar. Bu alçak eylemleriyle Filistin Yönetimi, Filistin’in kuzeyi ve güneyi arasında bir bölünme yaratmak ve suçlarına sahte bir kılıf uydurmak istemektedir.

Bu yasa dışı otorite, suçlarını reddeden Filistin halkının sesini susturmak amacıyla suçlar zincirine bir yenisini daha ekleyerek, bu hafta Kalkilya, Selfit, Tulkarem, Ramallah ve El Halil gibi çeşitli şehirlerde Hizb-ut Tahrir gençlerini gözaltına aldı. Bu gözaltılar sırasında diğer Filistinlilerde olduğu gibi darp vakaları yaşandı, evlerin mahremiyetine saygı gösterilmedi, halkın onuru ayaklar altına alındı. Ne yaşlı âlimlerin itibarı ne de gençlerin onuru gözetildi. Filistin Yönetimi, bu davranışlarıyla Filistin halkının onurunu hiçe saymakta ve saygısızlıkta sınır tanımamaktadır. Otorite, gözaltına aldığı bazı bireyleri, silah zoruyla ve işkence tehdidi altında güvenlik güçlerinden özür dilerken kayda aldı. Bu rezil eylemiyle Filistin halkının kanını, onurunu ve malını ayaklar altına alarak bütün kutsalları hiçe saydı. Dahası, Cenin Kampı’nda işlediği suçları “yasadışı gruplarla mücadele” bahanesiyle aklamaya çalışarak, kendi yasalarını bile çiğnedi.

أَلَا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ“Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!” [Ankebut 4]

Filistin halkına, özellikle Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik tutuklama, darp ve eziyet suçları, Cenin Kampı’nda daha vahşi suçlar işleyen bir otoriteden beklenen bir şeydir. Evleri yakmaktan, insanları açlığa mahkûm etmekten, kuşatma altına almaktan, Yahudi varlığının yalnızca Filistin halkına karşı kullanması için izin verdiği RPG silahını kullanmaktan, gençleri öldürmekten, keskin nişancılarla ölülerine ulaşmalarını engellemekten, Yahudi ordusunun Gazze’deki yöntemlerini izlemekten çekinmeyen bir otorite, Filistin halkını tutuklamak, onlara eziyet etmek ve haklarını ihlal etmekte hiçbir sakınca görmeyecektir.

Bu gözaltılar ile otorite ve arkasındakiler, suçlarını kınayan her sesi susturmayı hedeflemektedir. Dahası ihanetle ve kanlı elleriyle işlediği suçlarını, Allah düşmanlarını ve Mübarek Toprak gaspçısını dost edinmesini sanki Filistin halkı destekliyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Yönetimin, Cenin Kampı’ndaki insanların kanını, Gazze gibi bir yıkıma dönüşmemesi için döktüğünü söylemesi en büyük yalanlardan biridir. Bu da aklıselim bir insanın kolayca anlayacağı bir dizi soruyu gündeme getirmektedir:

Filistin Yönetimi, Yahudiler tarafından öldürülmesinler diye mi Cenin halkını kuşatıyor, evlerini yıkıyor, kadınlarını ve çocuklarını aç bırakıyor ve keskin nişancılarla öldürüyor? Yönetim, Filistin halkını işgalci ve yerleşimcilerden korumak için mi silahlarını ellerinden almak daha sonra da Filistin halkını kendisi mi korumak istiyor? Gazze ve yıkımını gündeme getirmek, gaspçı cani Yahudi varlığının anlatısıyla örtüşmüyor mu? Yahudi işgal rejimi Gazze’deki suçunu nasıl haklı gösteriyorsa, otorite de Cenin’deki suçunu aynı yöntemle mi haklı çıkarmaya çalışıyor?

Suçlanması gereken, Gazze’deki mücahitler mi, yoksa 7 Ekim 2023 operasyonunu kınayan yönetimin başkanı mi? Yoksa asıl suçlanması gereken, Gazze halkını ve mücahitlerini yüzüstü bırakan, hatta Yahudilere destek verip, onların öldürülmesine yardım eden rejimler ve devletler mi?

Yoksa asıl suçlu, Gazze halkını, Yahudi saldırılarına, yöneticilerin ihanetine ve otoritenin komplolarına terk eden, İsra ve Miraç topraklarını kurtarmak için harekete geçmeyen ordular mı? Yoksa otorite, bir milyondan fazla şehit vererek Fransız sömürgeciliğine karşı direnen Cezayir halkını mı ya da, Kuzey Afrika’nın cihat sembolü haline gelen Ömer Muhtar’ı mı suçlu ilan ediyor?

Otorite önce bize şu sorunun cevabını versin: 1980’lerde Lübnan’ın yıkımından kim sorumlu? Kendi kökeni olan (Filistin Kurtuluş Örgütü) mü? Yoksa Yahudilerin o dönem işledikleri suçları ve katliamları görmezden mi geliyor? Filistin Yönetimi, Yahudi yerleşimcilerinin Batı Şeria’yı adeta yutmakta olduklarını, dokunulmadık bir arazi bırakmadıklarını, yıkılmadık bir ev ve yakılmadık bir ağaç bırakmadıklarını görmüyor mu? Peki, Allah’ın Yahudiler hakkında şöyle buyurduğunu bile bile onların rızasını nasıl kazanabileceğini düşünüyor ve umuyor?

أَمْ لَهُمْ نَصِيبٌ مِنَ الْمُلْكِ فَإِذاً لَا يُؤْتُونَ النَّاسَ نَقِيراً“Yoksa onların mülkten (hükümranlıktan) bir nasipleri mi var? Öyle olsaydı insanlara çekirdek filizi (kadar bir şey bile) vermezlerdi.” [Nisa 53] Yoksa bu, şeytanın aldatıcı vaatleri uğruna ülke ve halkın satılması mı anlamına geliyor?

يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُوراً“Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor.” [Nisa 120] İşte bu, hem dünyasını hem de ahiretini kaybedenlerin durumudur. Şüphesiz ki bu, apaçık bir hüsrandır.

Güvenlik güçlerine diyoruz ki: Yahudiler bu Mübarek Toprakta uzun süre barınamayacaklardır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şu vaatte bulunmuştur:

فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيراً“İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” [İsra 7] Allah Rasûlü SallAllahu Aleyhi ve Sellem bizlere bu toprakların özgürleşeceğini ve zalimlerin burada uzun süre barınamayacağını müjdelemiştir. Ne Yahudiler ne de mevcut otorite bu topraklarda kalıcıdır. Bu, Allah’ın kesin bir vaadidir. Büyük suçluların kaçtığını ve takipçilerini kaderleriyle baş başa bıraktığını görmüyor musunuz? Allah’a, Rasûlü’ne ve müminlere ihanet ederek kime hizmet ediyorsunuz? Kendi kardeşlerinizi öldürerek kime hizmet ediyorsunuz? Düşmanlarınızın elinde bir araç haline gelerek kimin faydasını gözetiyorsunuz? Yarın, bir oğlunu öldürdüğünüz, babasını dövdüğünüz ya da kardeşini tutukladığınız biri sizi affeder mi? Beşşar rejiminin akıbetinden hiç mi ibret almıyorsunuz?

Ayrıca, unutulmamalıdır ki zulüm, kıyamet günü karanlıklarla karşılık bulacaktır. Özellikle, Allah katında Kâbe’nin yıkılmasından daha büyük bir günah olan kan dökme suçunun ağırlığı düşünüldüğünde, bu durumun cezası ne olacaktır? Hele de bu suç, İsra ve Miraç topraklarına ve halkına ihanet etmekse, bunun cezası nasıl olacaktır?

Tekrar söylüyoruz: Silahlarınızı ve ellerinizi Filistin’den ve halkından çekin. Bu, sizin hem dünyanız hem de ahiretiniz için daha hayırlıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الْمُجْرِمِينَ فِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ * يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِي النَّارِ عَلَى وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ“Şüphesiz suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler. Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, “Cehennemin dokunuşunu tadın!” denecek.” [Kamer 47-48]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER