22 Ağustos 2015 Cumartesi günü öğleden sonra Filistin yönetiminin güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir’in kutsal Filistin topraklarında güvenlik güçlerinin Filistin halkı ve davet taşıyıcılarına karşı uyguladığı zorba uygulamaları protesto etmek amacıyla Beytüllahim’de düzenlediği barışçıl protestoya müdahale ettiler. Protestocular arasında yaralanan ve sakatlananlar oldu. Onlarcası tutuklandı. Biz bu basın açıklamamızda güvenlik güçlerinin gaddar ve zorba uygulamalarını şiddetle kınıyor ve bu vesileyle aşağıdaki hususlara dikkat çekiyoruz:

1- Hizb tarafından düzenlenen oturma eylemi tamamen yasaldır. Zira Hizb, 1998 yılında yayınlanan gösteri düzenleme kanununun 12. maddesi uyarınca 19 Ağustos 2015 Çarşamba günü Beytüllahim valiliğine gerekli bildirimleri sunmuştur. Bu nedenle güvenlik güçlerinin yaptıkları şey, suçtur. Yönetimin yaptığı kanunu ihlal etmek ve ayaklar altına almak demektir.

2- Bugün Beytüllahim’de olanlar, Hizbin protestosuna neden olan yönetimin haleti ruhiyesini yansıtmaktadır. Güvenlik güçleri, güvenlik kargaşası içindedir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlar ve yüce İslam’a davet edenler dâhil Filistin halkına karşı keyfi ve zorba uygulamalar yapıyorlar.

3- Tutukluların sağlığından özellikle güvenlik birimlerinin Filistin halkına karşı uyguladığı zorbalık karşısında sürekli sessiz kalan yetkililer sorumludur. Güvenlik güçleri, işgalci Yahudilerin saldırıları karşısında dize gelirken, evlerinde diri diri yakılan Filistinli çocukları bile korumaktan aciz kaldılar.

4- Kuşkusuz varil bombaları, rejimlerin cürüm ve adaletsizliğine karşı devrime kalkışan insanları susturamadı. Aksine rejimin mücrim eylemleri ve güvenlik birimlerinin insanlara karşı saldırganlığı, intikam fitilini ateşleyecektir ve o zaman rejimler, sığınacak bir sığınak bulamayacaktır. Eğer yönetim içinde akıllı ve basiretli insanlar olmuş olsaydı, İslam ve İslam davetçileri ile mücadele etmekten vazgeçerler, Beytüllahim valisi ve güvenlik güçlerini insanlara karşı işledikleri suçlardan dolayı askeri mahkemelere çıkarırlardı.

Hizb ve Filistin halkı, güvenlik güçlerinin uyguladığı bu keyfi uygulamalar ve kanunsuzluk karşısında seslerini yükseltmeye devam edecekler. Yetkililer, Arap dünyasında mücrimlerin başına gelenlerden ibret almalıdır.

 Hizb-ut Tahrir önderliğinde İslam ümmeti, gasp edilen otoritesini geri almak, Filistin ve işgal edilen tüm ülkeleri kurtaracak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak ve zalimleri cezalandırmak için hızla adım adım ilerliyor. O zaman zulmedenler nasıl döndürülüşle döndürüleceklerini bileceklerdir.

إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ فِي الْأَذَلِّينَ كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ“Allah’a ve Rasûlü’ne düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah, “Şüphesiz ben ve Rasullerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” ^{[Mücadele 20-21]}