حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FL-BA-2010-MB-TR-0003 |
H. 9 Rabi-ul Evve 1431 M. Salı, 23 Şubat 2010 |
-Basın Açıklaması- Yahudilerin Küstahlaşmasının ve Müslümanların Mescitlerine Karşı Cüretkarlaşmasının Sebebi Otoritenin Zavallılığı ve Mazarrat Yöneticilerdir
Mübarek Filistin arzını gasp eden Yahudi varlığının beklenen ve alışılmış küstahlığı sayesinde Başbakan Benyamin Netenyahu, dün 21.02.2010 Pazar günü el-Halil'deki Mescid-i İbarahim ile Beytlahim'deki Mescid-i Bilal İbn-u Rebah'ın Yahudi varlığının uzun zamandır dayattığı mevcut durumun ifadesi ve onayı adımı altında "İsrail'in" miras alanları kapsamında sayılması kararını aldı. 25 Şubat 1994'te işlenen ve Rablerine secde eden onlarca Müslümanın ölümüyle sonuçlanan Baruch Goldstein katliamından bu yana Yahudi devleti, biri Müslüman musallilere ve diğeri Yahudilere ait olmak üzere el-Halil'deki Mescid-i İbarahim'i iki parçaya böldükten sonra tamamen kontrolü altında almıştır. Mescit civarındaki arazileri kamulaştırmayı sürdürürken mescide ulaşmalarını engellemek için Müslümanların önüne barikatlar koymasının yanı sıra mescitten ezan seslerinin yükselmesini engellemekte ve önüne demir kapılar koymaktadır. Mescid-i Bilal ise Beytlahim şehrinde adeta Yahudilerin cipi mesabesindedir.
Yahudi varlığının attığı bu adım, İslami ümmete ihanette, otoritenin, Arap yöneticilerin ve Yahudilerin tekerrür eden küstahlığı ve kibri karşısında zillet ve dilenci tutumu takınan Müslümanların burnunu sürtmede haddi aşmaktır. Zira Filistin otoritesinin tutumu, barışa uzanan zelil eller karşısında eriyip tükenen kınama sınırının ötesine geçmemektedir. Mazarrat yöneticilere gelince; "onların en cesuru", ümmeti aldatmada ve Yahudilere yaraşır muamele yönteminden saptırmada haddi aşmak ve kabir ehli gibi sessiz sedasız kalmak üzere olayı kınayan ve bunu Yahudilerin barışta samimi olmadıklarına bir kanıt olarak gösteren kimsedir.
Her şeye rağmen Filistin ve halkının, Yahudilerin yerleşim birimlerini, ihlalleri ve Yahudileştirme eylemlerini durdurmaları amacıyla onlara tevessül etmeleri için yöneticilere ihtiyaçları yoktur. Bilakis kendilerini ve topraklarını Yahudilerin pisliğinden kurtaracak kimselere ihtiyaçları vardır. Bu da Müslümanların diplomatlarının değil ordularının harekete geçmesini gerektirmektedir. Zira Filistin'deki Müslümanların sorunu, meseleyi aslından uzaklaştıran sınırlar ve tali detaylarda değildir. Bilakis Müslümanların arzını gasp eden, hurumatlarını ve mukaddesatlarını çiğneyen bu kanserli Yahudi varlığıdır.
Yahudileri bizlere karşı cüretkarlaştıran şey otoritenin liderleri ile Müslümanların yöneticilerinin Yahudi varlığının ihlalleri ve meydan okumaları karşısında alışkanlık haline getirdikleri itaatkarlık tutumudur. Şayet Yahudi liderleri Müslümanların yöneticilerinden tek bir izzetli tutum görmüş olsalardı kesinlikle ayakları yerden kesilirdi. Ancak Allah'a, resulüne ve müminlere hıyanete aşina olan yöneticiler nerede, şerefli bir tutum takınmak nerede!
Şüphesiz bu olay, binlerce kereden sonra İslami ümmetin kendisini Allah'ın bizler için istediği dünyada nusret ve izzete ahirette ise cennete sürükleyecek olan gerçek yöneticilere muhtaç olduğunu bir kez daha göstermiştir. O halde haydi Müslümanların orduları, Filistin'e yardım etmek ve zalimlerin tahtlarını yok etmek için harekete geçiniz. Ve siz ey güç ve kuvvet ehli, sizleri dünyanın ve ahiretin hayrına götürmesi için Hizb-ut Tahrir'e nusret veriniz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |