Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FLu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130018 H. 15 Şevvâl 1431
M. Cuma, 24 Eylül 2010

-Basın Açıklaması- Bir Buçuk Milyar Müslüman ile Kıyamete Kadar Doğacak Her Müslümanın Vakfesi Olan Filistin'den Elinizi Çekiniz

 

Son günlerde medya organları, Filistin Otoritesi Başkanı Mahmut Abbas'ın; Filistin topraklarının küçük bir parçası üzerinde kıytırık zelil bir devletçik karşılığında mübarek Filistin topraklarının büyük bir kısmından Yahudiler lehine feragat edeceğini ve Yahudilerin güvenliğini sağlamaya hazır olduğunu vurguladığı açıklamalarına değindiler. Mahmut Abbas açıklamasında şöyle dedi: "Bu düğümün "İsrail'in" ayrılmaz bir parçası olduğunu biliyorum. Bizler bir devlet vermeniz durumunda sizlere hayatınızda görmediğiniz bir güvenliği garanti edeceğimizi ve gerekli her şeyi yerine getireceğimizi "İsrail'e" açıkça söylemek isteriz."

Ve şöyle ekledi: "... Bizler her hangi bir tarafın "İsrail'e" karşı herhangi bir şey yapmasını engelliyoruz. Çünkü "İsrail'in" güvenliği bizim güvenliğimizdir." Sunday Times gazetesi 19.09.2010 pazar günü Mahmut Abbas'tan şunları aktardı: "Şayet İsrailliler ciddi olarak bizimle anlaşmaya varırlarsa bizler bunun, çatışmanın ve Filistin halkının tarihsel taleplerinin sonu olduğunu ilan edeceğiz."

Bununla birlikte Obama, 23.09.2010 perşembe günü Birleşmiş Millet Genel Kurulu'nda şöyle dedi: "... Varlığının üzerinden 60 yıl geçmesinin ardından "İsrail'in" varlığı tartışma konusu olmamalıdır... "İsrail" egemen bir devlettir ve Yahudi halkı için tarihi bir vatanı oluşturmaktadır."

Bizler Hizb-ut Tahrir olarak; Müslümanlardan hiçbirini temsil etmeyen ve onları hiçbir şekilde bağlamayan bu açıklamaları tamamen reddediyor ve soruyoruz: Filistin'in gerçek sahibi olan İslami ümmeti temsil edenler Mahmut Abbas ve müzakerelere koşuşan sürüngen bir gurup mudur?! Tabii ki temsil edenler onlar değildir. Hatta bunlar Filistin halkını bile temsil etmemektedirler.

Aşağıdaki hususları vurgularız:

1. Dinen bilenen bir zorunluluktur ki Allah, Filistin arzının tamamını mübarek kılmış ve Kur'an-il Kerim nassıyla Müslümanların akidesine bağlamıştır.

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلا مِنْ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ "Bir gece, (Muhammed) kulunu Mescid-il Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-il Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir." [el-İsrâ' 1] İşte burası, Aleyhi's Selamın bisetinden kıyamet gününe kadar dünyadaki bütün Müslümanların vakfesidir. İster Abbas ister otorite isterse Müslümanların yüzde birinden daha azını oluşturan Filistin halkının tamamı olsun hiç bir insan onun bir karışından dahi feragat etme hakkına sahip değildir.

2. Bu hakikatleri idrak eden Müslümanlar; Salahaddin Eyyubi'nin liderliğinde Filistin'i haçlılardan kurtardıkları gibi işgalcilere ve açgözlülere karşı Filistin'i savunmak için canlarını ve mallarını feda etmişlerdir. Nitekim Sultan Abddulhamid [Rahimehullah] da bu gerçekleri idrak etmiş ve Yahudiler lehine Filistin'in küçük bir parçasından dahi vazgeçilmesini reddederek şöyle demiştir: "... Doktor Hertzl'e bu konuda ciddi adımlar atmamasını nasihat ediniz. Zira ben Filistin toprağının tek bir karışından dahi vazgeçemem!.. Orası benim şahsi mülküm değildir... Bilakis İslam ümmetinin mülküdür..."

3. Filistin meselesi bugün, ümmetin hiçbir şekilde kendilerine yetki vermediği kültürüne yabancı bir avuç insanın elindeki zaptedilmiş bir meseledir. Bilakis Yahudi, Amerikalı, Avrupalı ve Rus olan kafirler bu kişileri razı etmekte ve Filistin meselesini tasfiye etmek için de bu kişilere uluslararası meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadırlar. İslami ümmetin tarihindeki siyasi aldatmanın ve saptırmanın en büyüğü işte budur.

4. Genelde tüm Müslümanların özelde ise alimlerden, siyasilerden, aydınlardan ve düşünürlerden etkin olanların yapması gereken otoritenin adamlarına gece gündüz şöyle demeleridir: Filistin'den elinizi çekiniz. Zira sizler kendinizden başkasını temsil etmemektesiniz! Siz kimsiniz! Yeryüzünün en mukaddes beldesinin bir karışından dahi Yahudiler lehine feragat etmeniz için sizi kim yetkilendirdi! Dolayısıyla bütün Müslümanların seslerini yükseltmeleri gerekir. Çünkü otoritenin ve Filistin Kurtuluş Örgütünün, Filistin meselesi hususunda tasarrufta bulunması ve onu zayi etmesi karşısında sesiz kalmak Müslümanlar için büyük bir günahtır. Zira bu, Müslümanların karşı çıkması ve seslerini yükseltmeleri gereken bir münkerdir.

5. Yahudi varlığına gelince; ne Amerika'nın ne Ortadoğu Dörtlüsü'nün ne zırar yöneticilerin taahhütlerinin ne de nizamların ve otoritenin imzaladığı tüm haksız anlaşmaların ona hiç bir faydası dokunmayacaktır. Zira bir buçuk milyar Müslüman, göğüslerine çöreklenen nizamlardan kurtulacakları ve kendilerine, "Savaşta elbiseme bulaşan bu tozları bir yastığın içerisine doldurunuz ve onu da Rabbim katında Kudüs'ünü kurtardığıma dair bana şahitlik yapması için başımın altına koyunuz" şeklinde vasiyeti olan Salahaddin Eyyubi gibi bir adamın liderlik edeceği Hilafetin ordularına katılacakları günü sabırsızlıkla beklemektedirler. Ne kadar cürüm işleseniz, saldırsanız, mağrur olsanız ve diyar diyar dolaşsanız da Allah'ın izniyle bu kesinlikle olacaktır.

لاَ يَغُرَّنَّكَ تَقَلُّبُ الَّذِينَ كَفَرُواْ فِي الْبِلادِ مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ "İnkar edenlerin azıcık bir menfaat için diyar diyar dolaşması, sakın seni aldatmasın! Sonra onların varacakları yer cehennem olacaktır. Ne kötü varış yeridir orası!" [Âli İmran 196-197]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER