حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HL–BA–2016–MB–TR–08 |
H. 5 Şa'bân 1437 M. Perşembe, 12 May 2016 |
Burada Ne İşin Var? Gazeteci Misiniz?
Size göre daha kötüsü nedir? İkiyüzlü olarak bilinen bir gazeteci mi? Üç yıldır yalan söyleyen bir kişi mi? İnsanlar hakkında uydurma bilgiler yayan biri mi?
Ya da kendi doğruluğunu ispatlamak için bilgi ve isteklerinin etkisi altında kalan bir gazeteci mi? Daha uzun ve geniş felsefe de yapabilir ya da basit de tutulabilir. Birincisi, yalan ve ikiyüzlülüğün etkisi altındadır. İkincisi, dürüst olabilir, ama heyecanı doğru bilgilere galebe çalıyor. İkiyüzlü Maarten Zeegers, fırsatçı Andreas Kouwenhoven’e karşı.
Bir süre önce gazeteci Maarten Zeegers, “Onlardan biriydim-Üç yıl Müslümanlar arasında gizli görevde bulundum”adlı kitabını yayımladı. Kitabında çeşitli örgütler, camiler ve bireyler ile yaşadığı deneyimlerini aktarıyor. Ayrıca kitabının büyük bir kısmını da bazı Hizb-ut Tahrir “üyeleri” ile yaşadığı deneyimlerine ayırıyor.
Kitabın başlığından da anlaşılacağı gibi Zeegers, “Kapalı kutu olarak görülen Müslüman topluluğun”içine sızabilmek için Lahey’in Transvaal semtinde üç yıl boyunca Müslüman olarak yaşamış. Müslüman topluluğun güvenini kazanmak ve daha inandırıcı görünmesi için de sakal bırakmış, Kuran’dan bazı ayetler ezberlemiş ve sabah namazını camide kılmış.
Peki sonuç? Tabii ki hiç şaşırtıcı değil. Müslüman topluluk, Hollanda toplumu için risk oluşturan kapalı bir kutu. Transvaal semti de Brüksel’in Molenbeek semti ile motamot aynı.
Buna şaşırmıyoruz, çünkü Zeegers, daha gizli macerasına başlamadan önce hipotezi hazırdı. Ne de olsa “gizli gazetecilik”tir. Gizli gazetecilik, bir şey hakkında güçlü şüphesi olur, ama bu şüpheyi kanıtlayamazsa ancak devreye girer. Şüpheyi doğrulamak için de kişi gizli görevde bulunur. Bu mantığa göre gizli görev için “kapalı ve gizli”olarak görülen Müslüman topluluk arasına kolayca girebilir. Demek ki Zeegers’ın önyargı ve şüphelerini teyit etmek, üç yılına mal olmuş. Ama yine de nesnel gözlem yapamamıştır. Çünkü ahlaksız yaklaşımları, uzak bağlantıları, parti dâhil Müslüman topluluk hakkında gözle görülür elle tutulur yanlışlar söz konusudur.
Örneğin kitabında, Hizb-ut Tahrir’in bir toplantısına katılan ve cihada gitmeye hazır olduğunu ifade eden bir kişiden bahsediyor. Bu anlatımıyla yalan yere Hizb-ut Tahrir’in gizlice fiziksel savaş için adam devşirdiğini betimlemeye çalışıyor. Yaptığımız araştırma sonrasında söz konusu kişinin, sonradan Müslüman olan biri olduğu ve sadece bir kez toplantılarımıza katıldığı ortaya çıkmıştır. Ve şuan söz konusu kişi, savaşmak için değil, kariyer yapmak için Güney Amerika ülkelerinden birinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu yüzden ilk etapta biz Zeegers’ın kitabına yanıt vermek istemedik. Zira ikiyüzlülük ve sahtekârlığı, doğruluk ve dürüstlüğe tercih eden birini ciddiye almaya değmez diye düşündük. “Ötekilerin” gizli gündemi olduğunu iddia eden, ama kendisi de üç yıl boyunca hokkabazlıkla “ötekiler” rolünü oynayan ve gizli gündemi bulunan biri hakkında ne söylenebilir ki?
Ayrıca “umarız ki”bir topluluğa yönelik ayrımcı ve yaftalayıcı yaklaşım, düşünen Hollandalılar tarafından ciddiye alınmaz. Ancak ne yazık ki, kitabı Müslüman topluluk hakkında tartışılmaz el kitabı olarak gören fırsatçılar da var. İşte NRK gazetesinden Andreas Kouwenhoven bu fırsatçılardan biridir. “Burada ne işin var? Müslüman mısın?”başlıklı yazısında, Maarten Zeegers’ın kuşkulu yaklaşımlarından övgüyle bahsediyor ve Zeegers gibi aynı ahlaksız yaklaşım ve yanlış bilgiyi işliyor.
Andreas Kouwenhoven da Zeegers gibi aynı “cihatçı” örneğini ele alıyor. Kimlik doğrulaması yapmadan Hizb-ut Tahrir ile şiddet arasında bir bağlantının olduğu algısını uyandırmaya çalışıyor. Yazıdan anlaşılıyor ki parlamentoda bizi yasaklama planları görüşülüyor.
Daha önce Hizbin toplantılarına gazeteci ve bilim adamlarının katılmak istediği, ama Hizb-ut Tahrir’in buna izin verdiğini de yazıyor. Bununla bizim gizli gündemimiz olduğunu, çift dil kullandığımızı, içimiz ile dışımızın birbiriyle bağdaşmadığını ima etmeye çalışıyor. Belki Hollanda’daki norm ve değerler Zeegers’ın ikiyüzlülüğüne izin verebilir, ama bu, İslam’a ve aynı zamanda dinlemeye istekli herkes için açık ve berrak bir mesajı olan Hizb-ut Tahrir’e uymaz.
Bazı gazetecilerin yalan ve fırsatçı doğası dikkate alındığında, belki bundan sonra gazeteciler ve diğer art niyetli kişileri toplantılarımıza katmamak hiç de çılgınca bir fikir değil.
Müslüman topluluğun gazetecilere karşı “burada ne işin? Müslüman mısın?” sorusu, aslında hiç de yersiz değil, hatta yerinde bir sorudur. Bu kitap onları haklı çıkarıyor, ama Andreas Kouwenhoven bunun niye böyle olduğunu hâlâ anlamıyor.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |