حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HL-BA-2010-MB-TR-0002 |
H. 21 Rabi’-ul Âhir 1431 M. Pazartesi, 05 Nisan 2010 |
-Basın Açıklaması- Peçe ve İnsan Hakları
Ülkenin en üst anayasal organı- olan Belçika devlet konseyinin başörtüsü meselesi hakkında pozitif karar vermesinden birkaç gün sonra Belçika'daki tüm partiler, güvenlik zarureti ve kadının şerefinin savunulması gerekçesiyle peçenin bütün kamusal alanlarda takılmasını yasaklayan taslağın geçmesi yönünde oy kullanmak için koşuşturdular.
İnsan hakları örgütleri bu taslağı reddederek bunu, bireysel ve dini özgürlüğün ihlali saydılar. Zira Avrupa İnsan Hakları Komiseri "Thomas Hammarberg", Müslüman kadının tüm bedenini örtmesinin yasaklanması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle çeliştiğini açıkladı. Nitekim daha önce de "İnsan Hakları İzleme" Örgütü, bu türden bir yasaklamanın İslam dini kimliğine ilişkin hususlarda ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve insan haklarını ihlal ettiğini ilan etmişti.
Şimdi soruyoruz: İnsan hakları örgütleri peçenin yasaklanmasını insan hakları ihlali sayarlarken nasıl oluyor da siyasetçiler bu taslak için oy kullanmaya cüret edip bunun gerçekleşmesinden dolayı övünebiliyorlar? İnsan hakları örgütleri Müslüman kadının tüm bedenini örtmesinin yasaklanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle çeliştiğini söylerlerken nasıl oluyor da Belçika siyasetçileri bunun yasaklanması üzerinde anlaşıp bunu kadının şerefini savunma kabilinden sayabiliyorlar?
Batılı siyasiler, bu bağlamda uzmanlaşmış örgütlerin açıklamalarına göre insan haklarını ihlal etmiş olmalarına rağmen hala insan haklarını savunmakla övünüp durmaktadırlar. Batılı siyasiler, anayasa ilkelerini ve ideolojilerinin temel değerlerini ihlal etmelerine rağmen hala Müslümanların anayasaya saygı duymasını ve değerlerini kucaklamasını istemektedirler. Bundan daha bariz bir çelişki olabilir mi?
O halde insan haklarını iptal ve ihlal edenlerin başında kendileri oldukları halde Batıdaki siyasiler hangi insan hakkından bahsetmektedirler? Sonra bir Müslüman, kendi halkının nezdinde bile hiçbir kıymeti olmadığı halde Batının üstünlüğü ile övündüğü Batılı değerleri ne diye kucaklasın ki?
Batılı siyasilerin bizlere birçok kez açıkladığı üzere insan hakları, bu hakları benimsediğini ve savunduğunu iddia eden kimseler nezdinde bile uygulanması imkansız olan bir teoriden ibarettir. Dolayısıyla insan hakları, politikacıların kendi isteklerine göre yorumladıkları elastiki bir fikirden ibarettir; zira hakikatte insan hakları, Batılı politikacıya Müslüman insana istediğini dayatma hakkı vermesi veya Batılı politikacıya Müslüman insanın hakkını belirleme hakkının verilmesi ve bu Müslüman insan da kendisine hakkını verdiğinde Batılı politikacıya teşekkür etmelidir. Çünkü Avrupa halkı, -filozof Renan'ın dediği gibi- efendilerin ve kahramanların doğurduğu bir halktır. Müslümana gelince; Batılı politikacının ona yeme ve içme hakkını vermesi onun için yeterlidir!
Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
Hollanda
E-mail: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Telefon: (+31) 06 43 56 16 28
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |