حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak
Medya Bürosu
No: RK–BA–2022–MB–TR–06 |
H. 18 Zilhicce 1443 M. Pazar, 17 Temmuz 2022 |
Bu Ümmetin Başı Ne İle Düzelmişse, Sonu da Ancak Onunla Düzelir
Bağdat’ın Sadr semtinde Sadr hareketinin yüz binlerce destekçisi toplu Cuma namazı kıldı. Şeyh Mahmud el-Ciyaşi, hareketin lideri Mukteda es-Sadr’ın on maddelik hutbesini okudu. Es Sadr hutbesinde bir sonraki hükümetin öncekiler gibi olmayacağı konusu üzerine yoğunlaştı. Tövbenin ilk adımı olarak, alenen ve tereddütsüz bir şekilde yolsuzluk yapanları muhasebe etmek olduğunu kaydetti. Vatan sevgisini yerleştirmeye, diğer ülkelerle mütekabiliyet esasına göre diplomatik, sosyal ve ekonomik ilişkiler kurmaya çağırdı. Kontrolsüz silahların ve milislerin varlığıyla güçlü bir Irak hükümeti kurmanın mümkün olamayacağını, bu nedenle herkesin cesur olması ve tüm hiziplerin dağıtılması gerektiğini vurguladı. Ardından hepimizin bildiği şu deyişi tekrarladı: “Deninmiş denenmez.” Denenmişi geri getirmeyin, çünkü sapkınlığına devam edecektir. Eski trajedinin geri gelmesini, vatanın satılmasını, Speicher ve Saqlawia katliamlarının tekrarlanmasını istemiyoruz. Bu, El-Maliki’nin adaylığını reddettiğinin açık göstergesidir. Ayrıca es Sadr, Irak ordusunu ve güvenlik güçlerine, kurtarılan bölgelerin “kurtuluş sürecinde” ve yozlaşmış milislerin ve tüccarları oralardan uzaklaştırılmasında halkın işbirliğine övgüler yağdırarak insanların duygularını okşadı. O bölgeleri yeniden inşa etmeye çağırdı.
Sadr’ın hutbesinde bahsedilenlerin hepsi bu. Irak halkı, bu sloganlara ve tüm politikacıların sloganlarına sağır kesildi. Herkes yolsuzluk yapanların hesap vermesini ister. İstisnasız tüm bloklarda yolsuzluk yapanlar var. Yolsuzluklardan hesap sorulmasını isteyen Sadr hareketinin 2003 yılından bugüne kadar ardışık tüm hükümetlerde milletvekilleri, bakanları, büyükelçileri ve valileri oldu. Irak siyasi gerçekliğinde gördüğümüz tüm bu debelenme ve erken seçimlerin ardından sekiz aydan fazla bir süredir devam eden siyasi kaos, çıkar ve koltuk çatışmasından kaynaklanıyor. Reformla ya da Irak halkının çektiği acıyla hiçbir ilgisi yok. Çünkü Irak halkının acıları Iraklı politikacıların en son kaygısıdır
Irak uzmanı biri, yaşanan siyasi kaosun Amerikan işgal iradesinden bağımsız olmadığını görür. Ülke hala siyasi iradeden yoksun. Amerikan işgali müdahale edip çözümler önermedikçe ve başbakanı dayatıp tebrik etmedikçe siyasi bloklar bir hükümet kuramazlar. Bu, en büyük seçim bloğuna sahip olan Mukteda es-Sadr’ın davranışlarından açıkça görülmekte. Can çekişmekte olan siyasi süreci kurtarmak için hükümetten çekildi ve koşullarını belirledi. Yukarıdaki şartları bile, Amerikan yönetiminin istekleriyle aynı. Amerika, İran’ın rolünü kısıtlamak, bağımsız silahlı grupları kontrol etmek istiyor. Irak halkını aldatmak ve homurdanmasını kuşatmak için siyasi süreci iyileştirme çabasında. ABD Başkanı Biden’ın hareketliliği, Suudi Arabistan ziyareti, El Kazimi ile görüşmesi, Suudi-Irak enerji anlaşmasını tebrik etmesi, Bağdat’taki Suudi-İran görüşmelerini memnuniyetle karşılaması, El Kazimi’yi övmesi, başbakanlıkta onu görmek istediğini ve bir sonraki hükümetin başbakanlığı için imaj düzeltmesi yaptığını gösterir. Özellikle El Kazimi, tüm taraflarca isteyerek veya istemeyerek kabul edilebilir biridir. Son zamanlarda başbakanlığa adı geçiyor.
Ey Irak Müslümanları! Amerikan işgali ve izinden gidenler, planlarını uygulayanlar, anayasasını kabul edenler ve içerisinde bulunduğunuz bu içler acısı siyasi sürece katılanların hepsi düşmanınızdır. Onları düşman edinin. Ne kadar tatlı söz ederlerse etsinler hiçbirine aldanmayın. Tüm politikacıların misyonu, işgalcinin askeri gücüyle dayattığı siyasi sistemi korumaktır. Politikacıların hiçbiri, uğursuz işgal anayasasına dokunmaya cesaret edemez. Siyasi gerçeklikte tanık olduğumuz tüm bu kaos ve tantana, makam ve kazanımlar etrafında dönüyor. Sadr hareketi ve muhalifleri bu sistemin devamı konusunda hemfikirdir. Bir tanesinden bile, bu ülke insanının yaşadığı ıstırap, yozlaşma ve acının kaynağının bu siyasi sistem ve işgalin dayattığı anayasası olduğunu dediğini duymadık. Tedavi arayan kişi, semptomlarıyla oyalanmak yerine hastalığın kendisine odaklanmalıdır. Yolsuzluğu ortadan kaldırmak isteyenler, yolsuzluğu üreten yuvayı yok etmelidir. Sineklerden bal bekleyenler aptaldır!
Ey Müslümanlar! Zorba yönetimi tüm biçimleriyle denediniz. Sadece zulüm ve zilletinizi artırdı. Gafletinizden uyanıp aklınızı başınıza almanızın zamanı gelmedi mi? Kollarında can çekiştiğiniz ve ateşiyle dağlandığınız bir asırlık zilletten kurtulun artık. Kurtuluşunuzun, izzetinizin ve durumunuzu düzeltmenizin, ancak bu yozlaşmış laik siyasi sistemi kökünden söküp atmaktan ve adil bir siyasi sistem kurmaktan geçtiğini anlamanızın zamanı gelmedi mi? O sistemde otorite sizin, egemenlik Allah’a ait olacaktır. Böylece Allah sizi ümmetlerin en hayırlısı kılacak ve şahitlik mertebesine eriştirecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطاً لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيداً “İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Rasûl’ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık.”[Bakara 143]
Allah’ım, Senden zafer ve hâkimiyet olarak Peygamberinin müjdesi olan Nübüvvet metodu üzere Hilafeti istiyoruz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Irak Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |
E-Mail: huti53@yahoo.com |