Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta, çeşitli devlet başkanlarının katılımıyla düzenlenen resmi törenle ikinci dönem için Devlet Başkanlığı yemini etti. Muhalefet liderleri yemin törenini boykot ettiler. Ülke etnik kutuplaşma yaşarken, ülkede nefret söylemi hâkimken ve insanlar hayatını kaybederken yemin töreni düzenlendi. Devlet Başkanı Kenyatta, yaptığı konuşmasında her seçim dönemi yaşanan huzursuzluğun ardından kutuplaşan bir ulusu birleştirmek gibi çok önemli bir görevi olduğunu kabul etti.

Hizb ut Tahrir / Kenya olarak biz, aşağıdaki noktaları kamuoyuna açıklamak isteriz:

Etnik polarizasyon sorunu, kutuplaşma ve her seçim dönemi yaşanan ölümler, demokratik politikacıların ideolojik iflasının apaçık kanıtıdır. Zira demokratik politikacıların seçim kampanyaları, tamamen nefret söylemi ve etnik polarizasyona dayalıdır. Bu sadece Kenyalı politikacılara özel değildir, Batılı ülkelerde de bu böyledir. Batılı politikacıların seçim kampanyalarında bunu açıkça görmek mümkündür. Kampanyalarında Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında dini gerginliklere, beyazlar ile siyahlar arasında ırkçı politikalara teşvik ederler. Bunların hepsi, onların siyasi, ekonomik ve sosyal politikalardan yoksun olduklarının ve buna dayalı olarak seçim stratejisi gütmediklerinin yeterli kanıtıdır. Ayrıca bu, demokratik sistemin, kabilecilik temelli polarizasyonu bertaraf edemeyeceğini de kanıtlar.

Doğrudur, Kenya’nın sorunları ele alınması gerek. Ama gerek yöneticiler gerekse muhalefet olsun tüm politikacılar, zavallı kapitalist politikaları benimsemişlerdir. Oysa bütün dünyanın yaşadığı sorunların temel nedeni, çarpık kapitalist ideolojidir. Kapitalizm, zenginleri daha da zengin yaparken yoksulları da iliklerine kadar sömürmektedir. Sonuçta zengin ile yoksul arasında büyük uçurumlar oluşmaktadır. Kenya’da iktidara gelen üç ardışık rejimin başarısızlığının nedeni işte budur. Bu rejimler, anayasa ve seçim komitelerinde yapılan değişiklikler dâhil olmak üzere bazı reformlar yapsalar da vatandaşların sorunlarını çözmekte başarısız oldular. Bu nedenle muhalefet, seçim sisteminde bazı değişiklikler yapılmasını ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesini talep etmektedir. Muhalefetin bu talebi, şeytanlık üzerine kurulu bir ideolojide bazı kozmetik değişiklikler yapma çabasından başka bir şey değildir.

Bu yüzden diyoruz ki Kenya ve bütün dünya, korkunç şekilde İslam’a ve onun politik simgesine (Hilafet) muhtaçtır. İslam, insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlar için net çözümler barındırmaktadır. İslam, siyaseti insanların işlerini samimiyetle gütmek olarak tanımlar. Siyaset, kendi çıkarları için mücadele eden politikacılar arasında bir iktidar mücadelesi değildir. İslam’da siyasi partilerin rolü, ümmetin çıkarlarına karşı çalışmak değil, liderlerin sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerini ve tüm vatandaşlara haklarını teslim edip etmediklerini denetlemektir.