Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti’nden bir heyet, Merkezi Temas Komitesi üyesi Mühendis Bilal Zeydan başkanlığında ve maiyetinde Medya Bürosu üyesi El Hac Hasan Nahhas ve Ayn el Hilve bölgesinden El Hac Ali Aslan ile İmad Ebu El Hac olmak üzere bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Bu bağlamda heyet, İslami Ensar Birliği ve İslami Mücahit Hareketi’nden bazı kardeşleri, El Fetih hareketi saha liderliği üyesi Albay Münir El Makdah’ı, Lübnan’daki El Fetih hareketi içindeki reformist hareketin yetkilisi Albay Mahmud Abdülmecid’i “Abu Al-Abd Al-Lino” ve aktivist El Hac Ebu Vail Zuayter’i ziyaret etti.

Bu ziyaretlerde, kampta yaşanan çatışmaların durdurulması için bu hareket ve aktivistlerin oynayabileceği etkin rol üzerinde duruldu ve güvenliklerini sağlamak ve kanlarını korumak için kamp sakinlerinin de onayı alındıktan sonra önümüzdeki günlerde sahada etkin bir rol üstlenmeleri gerekliliği ele alındı.

Heyet ayrıca kampın yapısını parçalamak için uluslararası komplonun bir parçası olduğu gerçeğine dayanan siyasi görüşünü de ortaya koydu. Kamp halkının maruz kaldığı özellikle de dış mahallelerinde yaşanan yıkım ve tehcir bu komplonun açıkça alameti farikasıdır! Şüphelileri yakalamak, evleri güvenli insanların başına yıkmakla olmaz. Ayn El Hilve kampı, bazılarının deyimiyle terör yuvası değildir. Bu, Şeriat, akıl ve yasa dışı şeyleri yapmak için eski yeni bir bahanedir. Amerika’nın tasarlayıp yandaşlarına dağıttığı terör yasası ancak haram olan her şeyin yapılmasına izin verir!

 Heyet, ortaya koydukları konuların ziyaret ettiği kişilerde karşılık bulduğunu ve olup bitenin açıkça farkında olduklarını gördü. İşin şüphelileri yakalama operasyonu olmaktan öteye geçtiğinin, bu bahaneyle yaşananları aklı başında birinin tasvip edemeyeceğinin hatta bu kadar dar bir coğrafyada askeri mantığın bile bunu kabul edemeyeceğinin bilincinde olduklarını gördü.

Silah, tasfiye ve suikast mantığına başvurmanın hiçbir taraf tarafından kabul edilemez olduğu karşılıklı vurgulandı. Bu çemberden çıkmanın, kampı yöneten, işlerini yürütmek için yardımlaşan, kampa ve mahalleye zarar veren her türlü ihlal girişimine karşı duran akıllı kişilerin fikir birliğine bağlı olduğu teyit edildi.

Ziyaretinin ardından heyet, büyük bir yıkıma maruz kalan ve paylaşılan resimlerin bile bu yıkımı yansıtmadığı kampın bazı bölgelerini gezdi. İnsanlarda, kardeşler ve aileler arasındaki çatışma döngüsüne tekrar dönmemek ümidiyle yeniden yaşama dönmek için uygun ortam yaratma girişimlerin olduğunu gördü.

Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, yaşadıkları zorlu koşullara rağmen kendisini sıcak karşılayanlara şükranlarını sunuyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ile katından büyük bir sevinç nasip edinceye kadar iyiliği emretme, kötülükten men etme işine devam edeceğini vurguluyor. Hilafet, Allah’ın hükümlerinin gölgesinde kulları için istediği gerçek bir güvenliktir.

إِنَّ اللهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً“Allah, işinde galiptir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.” ^{[Talak 3]}