Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: LBu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130028 H. 6 Safer 1434
M. Perşembe, 20 Aralık 2012

-Basın Açıklaması- Suriye İçişleri Bakanı Muhammed el-Şaar'ın Beyrut'ta Tedavi Olması Lübnan'ın Hala El-Esad Şebbihasının Kuluçkasında Olduğuna Dair Artı Bir Delildir

Dünkü haberlerde, el-Esad çetesinin İçişleri Bakanı'nın, Şam'daki İçişleri Bakanlığının bombalanmasının ardından tedavi için Lübnan'a nakledildiğine muttali olduk. Bu şebbihanın korkunç cürümler işlediğine dair Suriye halkından herhangi bir tanığa gerek olmadığı gibi onun tarihi de cürümlerle ve insanlara yaptığı en iğrenç işkence türleriyle doludur. Buna yönelik ilk tanık, Hafız Esad'ın güçlerinin Trablus'u tahrip etmelerinin ve 1985 yılında burasını işgal etmelerinin ardından cürümlerinin felaketlerin acısını çeken Trablus halkı olmuştur. Nitekim o sırada bu mücrim, Kuzeyde özellikle de Trablus'un el-Kubbe bölgesinde Suriye İstihbarat Merkezi'nde sorumlu adi bir subaydı. Zira orada, Trablus'un genç erkeklerinden binlercesini tutuklamış, onları dilin konuşamayacağı ve kalemin yazamayacağı şekilde işkence ve eziyet türleriyle aşağılamış, onlardan yüzlercesini yıllarca cürüm ve eziyet zindanlarında kalmaları için Suriye'ye göndermiştir. Nitekim onlardan öldürülenler öldürülmüş ve onlardan diğer kalanları da kronik hastalıklara yakalanmış, engelli ve kalıcı engelli olarak geri dönmüşlerdir.

Şu Çelişkiye Bakın Ey İnsanlar!

Zira geçen bahar Lübnan otoritesinin istihbaratları, Suriye'deki ayaklanmacılardan iki yaralının tedavi için Trablus'taki ez-Zehra Hastanesine geldiğini bildirince bu ikisini tutuklaması için askerî devriyeyi göndermeye yönelmiştir. Dolayısıyla şayet Şam-Trablus'un erkek evlatları, hastanedeki bu iki kişinin tutuklanmasının engellenmesiyle ilgili bir duruş sergilememiş olsalardı bu iki yaralı bilinmeyen bir yere gönderileceklerdi. Bugün ise kendisinin mesafeli ve Suriye'deki kasap ile kurbanlar arasında eşit olduğunu ilan eden bu hükümetin gölgesinde bu mücrim, güvenlik birimleri tarafından onurlu bir şekilde desteklenerek Lübnan'ın en önemli hastanelerine girmektedir.

Lübnan otoritesi, bu mücrim ile sürekli olarak takip ettiği ayaklanmacılar arasında eşit olacaksa o zaman onu tutuklamaları ve sonra da sorgulayıp mahkemeye sevketmeleri için istihbaratını göndersin. Ayrıca rejimiyle birlikte işlemiş olduğu katliamlardan dolayı olmasa da en azından onu, Kuzey Lübnan'da El-Esadiyye şebbihasının (İstihbarat) Başkanı olduğunda Lübnan uyruklu olan yüzlerce Lübnanlıya yapmış işkenceden dolayı suçlardı?!

Ancak bu nasıl olacak ki? Zira Lübnan otoritesi hala el-Esadî şebihhasının rejiminin Lübnan'daki işlerini gözetmekte, dahası otoritedeki bazı eksenler ona yardım etmesi ve Suriye'deki halkımızı katletmesi için savaşçılar göndermektedir!? Nitekim şöyle buyuran Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], ne kadar da doğru söylemiştir:

إن مما أدرك الناس من كلام النبوة الأولى إذا لم تستح فاصنع ما شئت "İnsanların Nübüvvet sözlerinden ilk öğrendiklerinden biri de: Eğer haya etmiyorsan dilediğini yap." [Buhari rivayet etti]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon
Telefon: 03–155103 / 03–446709
www.tahrir.info
Fax: 06–629524
E-Mail: ht@tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER