Hizb-ut Tahrir / Malezya (HTM) Sözcüsü, Hulu Langat Şeriat Alt Mahkemesinden ayrıldıktan hemen sonra 30 Mart 2021 Salı günü Selangor Diyanet İşleri Başkanlığı (JAIS) mensubu bir grup memur tarafından gözaltına alındı. Gözaltı, Johor Bahru Şeriat Alt Mahkemesinin tutuklama emrinden sonra geldi. Şeriat Ceza Suçları Yasası’nın 58. bölümü ve aynı yasanın 9. ve 12. maddesi uyarınca ifade için Johor Diyanet İşleri Başkanlığına gelmesi istendi. Bu gözaltı, Johor Diyanet İşleri Başkanlığının aleyhindeki fetvası ile ilgili olarak, Hizb-ut Tahrir’in 27 Eylül 2020’de Johor Müftülüğüne protesto memorandumu vermesiyle ilgilidir. Hizb-ut Tahrir / Malezya Sözcüsü tutuklandıktan hemen sonra JAİS’e ait bir minibüsle Johor’a getirildi. Yarım gün süren sorgulama öncesinde tutuklandı. Ertesi gün kefaletle serbest bırakıldı.

Johor Fetva Komitesinin, Hizb-ut Tahrir’e karşı attığı iftiranın, uydurmanın, gerçekleri çarpıtmasının ve kafa karışıklığı yaratan fetvasının ardından şimdi de HTM sözcüsünü yakalamak için devletin kolluk kuvvetlerine başvurdu. HTM Sözcüsü, yayınlanan fetvanın iftira ve saçmalık olduğunu söylediği için gözaltına alındı! Yayınlanan fetvadan önce doğrulama (Tebeyyün), entelektüel tartışma, toplantı ve münakaşa için tüm kapıları kapatan söz konusu dini otorite, şimdi de Hizb-ut Tahrir’in bir üyesini tutukladı! JAİNJ, iftiraya cevap verilmesini nasıl suç olarak görebilir? Ne utanç verici bir hareket! Her türlü iftirayı yaydılar ve sonra iftira attıkları kişileri gözaltına aldılar!

Bu vesileyle açık ve net bir şekilde yinelemek istiyoruz, Johor Fetva Komitesinin fetvası, “siyasi fetva”dır.  Hizb- ut Tahrir’in davetini caydırmaya yöneliktir. Hizb, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden inşa ederek İslami hayatı yeniden başlatmak için gece gündüz yorulmadan çalışıyor. Hizb-ut Tahrir, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Kitabını ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetini özel yaşamda, toplumda ve devlette uygulamak için çalışıyor. Çalışma, Batı ve ajanlarının uykusuz geceler geçirmelerine neden oluyor. Hizb-ut Tahrir, ümmeti tek bir devlet, tek bir liderlik ve tek bir bayrak altında yeniden birleştirmeyi hedefliyor ve bu da kâfirlerin kalplerine korku salıyor. Kâfirler, Hizb-ut Tahrir davasını olası her yolla bastırmak için Müslüman ülkelerdeki ajanlarını harekete geçiriyorlar.

Ey Johor Diyanet İşleri Başkanlığı! Hizb-ut Tahrir üyelerine yapılan tüm bu iftira, sindirme ve gözaltılar, Hizb-ut Tahrir davetini asla durduramaz. Ayrıca Hizb-ut Tahrir’in uğrunda çalıştığı Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin dönüşünü bir saniye bile geciktiremeyeceksiniz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in iftira sahibine geri döner buyruğunu hatırlayın!

Ey Johor Diyanet İşleri Başkanlığı! Bir Hizb-ut Tahrir üyesinin gözaltına alınması ve kovuşturulmasından en ufak bir endişe duymuyoruz. Aksine sizin için endişeleniyoruz! Tekrar ediyoruz, sizin için endişeleniyoruz! Mahşer günü en adil Hâkimin huzurunda ne cevap vereceksiniz? O gün iftira, yalan, gözaltı, Hizb-ut Tahrir ve üyelerine yaptığınız zulümden hesaba çekileceksiniz. Doğrusu merak ediyoruz, Allah’a tövbe etmeden mi öleceksiniz? Allah’ın şu buyruğuna yakinen inanıyoruz:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ“Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tövbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.”^{[Buruc 10]}