55 ülkeden binlerce kadının katılımıyla “Vicdan Konvoyu” 6 Mart Salı günü İstanbul’dan Hatay’a doğru yola çıktı. Konvoy, Esed rejiminin zindanlarında işkence ve tecavüze maruz kalıp ölümü bekleyen 417’si kız çocuğu olmak üzere 6.736 kadının acısına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Zindanlar, yaşlı, hamile ve yeni doğum yapmış kadınlarla dolu. Malum, tecavüz ve işkenceye maruz kalan kadınlar fırsat buldukça intihar ediyor. Zindanlarda gün ışığı görmeksizin doğan ve ölen bebeklerin sayısı artık sayılamıyor... “Vicdan Konvoyu” organizatörlerinden İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez, “Suriye rejimi, kadınlara tecavüzü bu savaşta açıkça bir silah olarak kullanmaktadır... Bu kötülüklere maruz kalan kadınlar, hangi uluslararası mekanizmanın, hangi devletin, hangi sivil kurumun, hangi merciinin masasında gündem olmaktadır? Gördüğümüz kadarıyla hiçbir masanın gündemi dahi olamamaktadır. 7 yıldır birilerinin bir şey yapmasını bekliyoruz...”dedi.

İnancımız gereği Müslüman veya Gayrimüslim olsun kadının onur ve haysiyetini korumak Müslümanlar olarak bizim görevimizdir. Esed rejimi, Müslüman kadınlara sistematik tecavüz ve işkence yapıyor. Müslümanların direncini kırmak ve İslami devrime kürtaj yapmak için işkenceyi bir araç olarak kullanıyor. Resmi kayıtlara göre 2011 yılında patlak veren İslami devrimin ilk gününden bu yana Esed rejiminin zindanlarında 13581 kadın tutuldu. Birçoğu tecavüze maruz kaldı... Ayrıca Esed rejiminin zindanlarında akıl almaz işkence, cinsel şiddet ve açlık sonucu 65 binden fazla insanın hayatını kaybettiği tespit edildi. İHAK’a göre akıbetinden hiçbir şekilde haber alınamayan 76 bin insan, “kayıp” olarak adlandırılıyor. 116’sı çocuk, 4 bin 219’u kadın kayıp. 1 milyondan fazla insan vicdansızca katledildi. Kırmızı çizgilerden dem vuranların bu kıyımlar karşısında kör olduklarına tanık olduk. 7 milyon Suriyeli mülteci var. Bir o kadarı da içeride evini barkını terk etti. Yaklaşık 14 milyon insan acil yardıma muhtaç. Açlık ve ilaç yetersizliği yüzünden kısım kısım ölenler oluyor. Güçlük ve zorluklarla Avrupa’ya ulaşan 10.000’den fazla çocuk kayıp, organ ve seks mafyasının eline düşen bu çocukların nerede oldukları bilinmiyor.

Bütün sömürgeci süper güçler, bu savaşta İslam’a ve Müslümanlara karşı Esed’i desteklemek ve korumak için el birliği yaptılar. Buna rağmen Haçlılar, Suriyeli Müslümanları, kadın ve çocukları dize getiremediler. Çünkü Allah’ın yardımı sayesinde zaferin İslam’a ait olacağına sarsılmaz şekilde inandılar. Sadece sorumluluklarını değil, vicdanlarını da kaybeden Müslüman ülke liderlerinin ihanet ve aylaklığı bile onları yıldıramadı. Yöneticiler yerine insanlık duygusunu kaybetmemiş olanlar, bu çaresiz Müslüman kadınları işkencecilerin elinden kurtarmak için seferber oldu. Müslüman ülkelerdeki yönetici ve rejimlerin kalpleri, uşaklık yaptıkları sömürgecilerin kalplerine ayna tutuyor. Bu büyük ümmetin onurlu kızlarının namus ve güvenliğini hiçbir şekilde umursamadıklarını gösterdiler.

Ey Müslümanlar! Şüphesiz Allah Subhânehu ve Teâlâ, merhametlilerin en merhametlisi ve en hayırseverdir. Kardeşleriniz için verdiğiniz mücadeleyi elbette ki görüyor, gerek sizin gerekse onların yakarış ve yalvarışlarını kesinlikle işitiyor. Böyle de olsa Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin yeniden kurulması için çalışmak kaçınılmazdır. Hilafet, haykırışlarınıza anında cevap verecek yegâne sistemdir. Sadece Suriyeli değil, tüm dünyadaki kardeşlerinizin kurtuluşudur. Allah Azze ve Celle’ye güvenin, zira O, düşmanlar karşısında Müslümanlara mutlaka zafer ihsan edecektir. Allah’a tevekkül, arzu ve hak ettiklerinize ulaşmanın en önemli yoludur.

Ey Müslüman orduların asker ve subayları! Ümmet ve dine karşı sorumluluklarınızı yerine getirin! Bu vicdansız yöneticileri reddedin ve Hilafet için nusret verin. Ki tüm dünya mücrim Beşşar Esed rejiminin zindanlarında yatan Müslüman kardeşlerinizi kurtaracak gücünüzü görsün.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}